
Araştırma, Hastane Kaynaklı En Yaygın Enfeksiyonlardan Birinin Gizli Yayılımını Ortaya Koyuyor
Utah Üniversitesi Sağlık araştırması, hastane kaynaklı en yaygın enfeksiyonlardan Clostridium difficile’in (C. diff) yoğun bakım ünitelerinde sanılandan üç kat fazla yayıldığını gösterdi. Bakteri, yüzeyler arasında gizlice hareket ederek haftalarca tespit edilmeden kalabiliyor. Bulgular, daha sıkı önleyicilerin gerekliliğini vurguluyor ve hastanelerde el hijyeni ile koruyucu ekipman kullanımını teşvik ediyor.
C. diff: Görünmez Bir Tehdit
Clostridium difficile (C. diff), hastane kaynaklı en yaygın ve bulaşıcı enfeksiyonlardan biridir. ABD’de vakaların yaklaşık %6’sında ölümcül olan bu bakteri, ishal, karın ağrısı ve ateş gibi semptomlara yol açar. Yeni bir araştırma, C. diff’in özellikle yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) sanılandan üç kat daha fazla yayıldığını ortaya koydu. Utah Üniversitesi Sağlık’tan araştırmacılar, bakterinin hastane ortamında yüzeyler arasında gizlice hareket ettiğini ve haftalarca tespit edilmeden kalabildiğini buldu.
Dr. Michael Rubin, Spencer Fox Eccles Tıp Fakültesi’nde epidemiyolog ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı, “Kaputun altında gördüğümüzden çok daha fazla şey oluyor,” diyor. “Bunu görmezden gelirsek, hastaları gereksiz riske atabiliriz.”
Bakterinin Çevresel Hareketi
Geleneksel araştırmalar, C. diff’in hastadan hastaya doğrudan bulaşmasının nadir olduğunu öne sürüyordu. Ancak bu çalışma, bakteriyi yalnızca hastalar üzerinden değil, hastane ortamı üzerinden izleyerek daha önce tespit edilmemiş hareketlerini ortaya çıkardı. Araştırmacılar, iki YBÜ’deki yaklaşık 200 hastadan ve binlerce yüzey ile sağlık çalışanlarının ellerinden örnek topladı. Tam genom DNA dizileme yöntemiyle bakterinin hareketini hassas bir şekilde izlediler.
Farklı bakteri örneklerindeki genetik varyasyonlar, bakterinin bir hastadan mı yoksa dışarıdan bir kaynaktan mı geldiğini belirlemek için kullanıldı. Çalışma, hasta YBÜ konaklamalarının %10’unda C. diff’in hastanın vücudunda veya odasındaki yüzeylerde bulunduğunu tespit etti. Bu vakaların çoğunda, bakteri genetik olarak başka bir hastanın veya odasının bakterisiyle aynıydı, bu da bakterinin aynı kaynaktan yayıldığını gösteriyor.
Dr. Lindsay Keegan, Utah Üniversitesi Sağlık’ta epidemiyoloji doçenti ve çalışmanın ilk yazarı, “Önceki çalışmalarda bulunan hasta-hasta bulaş miktarı ile benzer sonuçlar elde ettik,” diyor. “Ancak yeni olan şey, C. diff’in yüzeyler arasında, yüzeyden hastaya ve hastadan yüzeye çok daha fazla hareket ettiğidir.”
Uzun Vadeli Yayılımın Ortaya Çıkarılması
Araştırmacılar, hastalar, sağlık çalışanlarının elleri ve çevredeki yüzeyler üzerinde farklı bakteri türlerini aynı anda izleyerek, diğer yöntemlerle tespit edilemeyen potansiyel bulaş olaylarını ortaya çıkardı. Şaşırtıcı bir şekilde, potansiyel bulaş olaylarının yarısından fazlasında, ilgili iki hasta aynı anda hastanede bile değildi; bazen haftalarla ayrılmışlardı.
Bu paradoksun anahtarı, C. diff’in olağanüstü dayanıklılığıdır. Bakteri, vücut dışında uzun süre hayatta kalabilir ve alkol bazlı temizleyiciler gibi yaygın antibakteriyel önlemlere direnç gösterebilir. Bir hastadan gelen bakteri, başka bir odaya yüzeyler aracılığıyla taşınabilir ve haftalarca yeni bir hastayı enfekte etmek için bekleyebilir.
Çalışmada gözlemlenen C. diff yayılımının çoğu, hastalığa neden olmayan zararsız türleri içeriyordu. Ancak araştırmacılar, bu zararsız türlerin yayılımının, hastalığa neden olan C. diff türlerinin de benzer şekilde tespit edilmeden yayılabileceğini gösterdiğini belirtiyor.
Enfeksiyonu Önleme Yolları
Bulgular, hastanelerde daha sıkı enfeksiyon önleme önlemleri alınması gerektiğini vurguluyor. Dr. Rubin, “Bu çalışmadan, sağlık çalışanlarının enfeksiyon önleme önlemlerine daha fazla vurgu yapmasını ve bunlara mümkün olduğunca uymasını umuyorum,” diyor. Eldiven ve önlük gibi kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı ve titiz el hijyeni uygulamaları, bu görünmez bulaşmayı kesmek için kritik önem taşıyor.
El hijyeni, C. diff’in yayılmasını önlemede özellikle önemlidir, çünkü bakteri alkol bazlı el dezenfektanlarına karşı dirençlidir. Sabun ve suyla el yıkama, enfeksiyon kontrolünde en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca, hastane yüzeylerinin düzenli ve derinlemesine temizlenmesi, bakterinin ortamda birikmesini önleyebilir.
Çalışmanın Finansmanı ve Katkıda Bulunanlar
Araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri / Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (1K01AI159519) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (5U01CK000585 ve HHSD-200-2011-42039) tarafından finanse edildi. İçerik, yalnızca yazarların sorumluluğundadır ve Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin resmi görüşlerini yansıtmaz. Dr. Keegan, çalışmanın dışında CDC Tahmin ve Salgın Analitiği Merkezi’nden, Dr. Karim Khader Gazi İşleri Bakanlığı ve bioMerieux’ten, Dr. Rubin ise CDC ve Gazi İşleri Bakanlığı’ndan hibe aldığını bildirdi.
Yayın Tarihi: 4 Nisan 2025
Kaynak:Utah Üniversitesi Sağlık
Referans: Lindsay T. Keegan et al. Environmental and Health Care Personnel Sampling and Unobserved Clostridium difficile Transmission in ICU. JAMA Network Open, 2025; DOI: 10.1001/jamanetworkopen.2025.2787
İlk yorum yapan siz olun