İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yeni Hücre Terapisi İleri Tümör Hastalıklarında Umut Vadediyor

Fotoğraf: Ivan Samkov: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/saglikli-insanlar-kadin-gevseme-6436256/

Yeni Hücre Terapisi İleri Tümör Hastalıklarında Umut Verici Sonuçlar Gösteriyor

Dresden Üniversitesi Hastanesi’nde Prof. Martin Wermke liderliğinde yürütülen bir faz 1 klinik deneme, IMA203 adlı yeni bir hücre terapisinin melanom, yumurtalık kanseri ve sarkom gibi katı tümörlerde etkili olduğunu gösterdi. PRAME peptidini hedefleyen genetik mühendislik ürünü T hücreleri, standart tedavilere yanıt vermeyen hastaların yarısından fazlasında uzun süreli yanıt sağladı. Yan etkiler hafif-orta düzeyde olup, bazı hastalarda iki yıldan fazla relaps olmadan iyileşme gözlendi. Bulgular, katı tümör tedavisinde çığır açabilir.

Katı Tümörlerde Hücre Terapisinde Atılım

Son yıllarda, hücre terapileri, kemoterapi ve immünoterapi ile birlikte kan ve lenf bezi kanserlerinin tedavisinde önemli bir yer edindi. Ancak, katı tümörler (örneğin deri, akciğer, kemik ve yumuşak doku kanserleri gibi) için bu terapiler henüz etkili bir tedavi yöntemi olarak kendini kanıtlamamıştı. Tümör küçülmesi nadiren görülürken, yan etkiler genellikle ciddi oluyordu. Dresden Ulusal Tümör Hastalıkları Merkezi (NCT/UCC)’nden bilim insanlarının liderliğinde yürütülen uluslararası bir araştırma grubu, IMA203 adlı yeni bir hücre terapisi yaklaşımını test ederek katı tümörlerde umut verici sonuçlar elde etti. Nature Medicine’de yayımlanan faz 1 klinik deneme sonuçları, bu alanda bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

IMA203: PRAME’i Hedefleyen T Hücreleri

Faz 1 denemesinde, 40 hasta üzerinde T hücre reseptörü (TCR) mühendisliği yapılmış T hücreleri kullanıldı. Genetik mühendislik teknikleriyle, T hücrelerine tümör-spesifik proteinleri tanıyabilme yeteneği kazandırıldı. IMA203 terapisi, PRAME peptidini hedefliyor; bu peptid, sağlıklı dokularda neredeyse hiç üretilmezken, melanom, yumurtalık kanseri, sarkomlar ve akciğer kanseri gibi birçok tümör tarafından üretiliyor. Bu, T hücrelerinin normal hücrelere zarar vermeden tümör hücrelerini hedeflemesine olanak tanıyor.

Denemeye katılan ve daha önce standart tedavilere yanıt vermeyen hastaların yarısından fazlası bu terapiye yanıt verdi. Çoğu hasta, sekiz ay veya birkaç yıl boyunca yanıt sürdürebildi. Kemoterapi ile karşılaştırıldığında, genellikle üç ila altı ay süren etkilere kıyasla bu, önemli bir ilerleme olarak öne çıkıyor.

Hafif Yan Etkiler ve Uzun Süreli Yanıt

IMA203 terapisi, iyi tolere edildi. Ateş veya deri döküntüsü gibi yan etkiler genellikle hafif ila orta düzeyde ve geçiciydi. Prof. Martin Wermke, “Bu sonuçlara dayanarak, bir atılımdan bahsedebiliriz. İlk kez, gerçekten yaygın katı tümörlerde kalıcı bir yanıt elde ettik. IMA203’ün etkinliği, mevcut kemoterapi ve immünoterapi tedavilerimizin ötesine geçiyor. Daha fazla hastanın tedaviye yanıt vermesinin yanı sıra, etki çok daha uzun sürüyor. İki yıldan fazla süredir tümör relapsı yaşamayan hastalarımız var. Bazı hastalar, kanserlerinden kalıcı olarak kurtulmuş olabilir,” diyor.

Gelecek Adımlar ve Potansiyel

Araştırmacılar, IMA203’ün bir sonraki aşamada, konvansiyonel bağışıklık ve hedefe yönelik tedavilere yanıt vermeyen melanom hastaları üzerinde daha büyük bir denemede test edilebileceğini belirtiyor. NCT/UCC Dresden, diğer deri kanserleri ve akciğer kanseri türleri için farklı hücre terapilerini de araştırıyor.

Bu çalışma, katı tümörlerin tedavisinde hücre terapilerinin potansiyelini göstererek, gelecekte daha geniş hasta gruplarına uygulanabilecek yeni tedavi yolları açabilir. Bulgular, özellikle standart tedavilere dirençli kanser hastaları için umut verici bir alternatif sunuyor.

Yayın Tarihi ve Kaynak: Çalışma, 25 Nisan 2025 tarihinde Nature Medicine dergisinde yayınlandı.
Referans: Martin Wermke ve diğerleri, “Autologous T cell therapy for PRAME+ advanced solid tumors in HLA-A*02 patients: a phase 1 trial,” Nature Medicine, 2025; DOI: 10.1038/s41591-025-03650-6.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir