İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eyvah, Kuduz mu Oldum!

Kuduz tehlikesine dikkat edilmelidir.

Eyvah, Kuduz mu Oldum!

Yazan: Konuk Yazar, Uzm. Dr. Mehmet Günata

Kuduz Nedir?

Kuduz virüsü.

Kuduz; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürük veya salyanın bütünlüğü bozulmuş deri ile temas etmesi ya da ağız, kulak, göz gibi dış ortama açılan mukozanın etken ile kontamine olması durumunda ortaya çıkan akut beyin ölümü ile de sonuçlanan bir virüs hastalığıdır. Zoonoz, yani hayvanlardan insanlara geçebilen hastalık kategorisindendir.

Kuduz; insan ve çeşitli havyaların merkezi sinir sistemine yerleşerek dokunun iltihaplanmasına ve en sonunda ölümle sonuçlanan; ancak önlenebilen bir viral hastalıktır.

Kuduz hangi hayvanlardan bulaşır? Siz sadece köpek mi sanıyordunuz…

Kuduz yarasa.

Kuduz; kurt, tilki, çakal, ayı, sırtlan, yarasa, kokarca, kıl kurdu, yaban kedisi, kokarca gibi doğada yaşayan vahşi memeliler ile aşılanmamış kedi, köpek, inek, koyun, keçi, eşek gibi evcil memeli hayvanlar arasında varlığını sürdürebilir. Bu hayvanlar tarafından ısırılan insanlar da doğal olarak hastalığa yakalanmış olurlar. Bilinenin tersine; fare, sıçan, sincap, hamster gibi kemirgenlerde ve tavşanlarda bu virüs bulunmaz yani bu hayvanlar taşıyıcı değildir. Haliyle bu hayvanlar tarafından ısırılan kişilerde de hastalık gözlenmez.

Yılan, balık, kuş, kertenkele ve böcekler bu virüsü hücrelerinde asla bulundurmazlar. Bu virüse yarasalarda rastlamak mümkündür. Virüs yarasa gibi hayvanların tükürük bezine yerleşir ve diğer hayvanları ve insanları ısırması sonucunda hastalığı bulaştırır.

Ülkemizde özellikle köpeklerin ısırması sonucunda kuduz vakaları ortaya çıkar; bu yüzden köpek saldırılarına karşı çok dikkatli olunmalıdır.

Kuduz hayvanların davranışı değişir.

Kuduz olan hayvan nasıl anlaşılır?

Kuduza neden olan virüs beyin ve omuriliğe yerleştikten sonra kuduzun ilk belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Zaman ilerledikçe tablo ağırlaşmaya başlar. Belirtilerden sonra hayvanın kuduz olup olmadığını anlamak oldukça kolaydır. Belirtisi olmadan bir hayvanın virüs kaptığını anlamak oldukça zordur.

• Başlangıçta hayvanın huyunda ciddi değişiklikler görülür. Uysal olan bir hayvan aniden hırçınlaşmış, huysuz ve asabi bir hale dönüşür. Aynı şekilde tam tersi durum da görülebilir.

• Kuduz hayvanlarda şiddetli ısırma eğilimi gözlenir. Hatta ısırma şekilleri “havayı ısırma” şeklinde tanımlanır.

• Işık ve suya karşı oldukça duyarlı olan hasta hayvan bunlardan kaçar. Ne ışığa çıkar ne de su içer, adeta bunlardan korkar.

• Besin olarak da normal yaşantısında yemediği gıdaları yeme isteği oluşur. Mesela köpeğin ot yemesi, masaları kemirmesi gibi…

• Hasta aşırı idrar yapar ve yara yerini sürekli kaşıma eğiliminde olur.

• Hasta hayvan loş ışıklı ve suyun olmadığı ortamlarda daha sık dolanır.

• Hasta hayvan hastalık ilerledikçe sahibini dahi dinlememeye başlar ve ev terk etme durumu yaşanır. Maksatsız havlama, miyavlama da buna dâhildir.

• Kedilerde normalde köpeklerden korkma hali ortadan kalkar ve köpeklere saldıran rolüne girerler.

• Yutkunma güçlüğü, bol salya akması, kasılmalar gibi ciddi belirtiler de görülür.

Hasta insan ve hayvan neden sudan korkar?

Kuduz hastası bir çocuk.

Kuduz virüsünün vücuda girmesinden sonra yutak kasları felç olur ve böylece yutma refleksi kaybolur. Su içilmesi durumunda boğulma hissine kapılan hayvan ve insanlar sudan korkar. Yoksa bildiğimiz şekilde sudan korkma durumu yoktur. Sadece sudan kaçarlar ve su içmeye karşı isteksizlik durumu oluşur.

Aynı şekilde salyasını da yutamadığı için ağzından bol miktarda salya akar.

Kuduz şüpheli hayvan konusunda ne yapılmalıdır?

Bir insan veya hayvanı ısıran kuduz şüpheli canlının mutlaka en kısa süre içerisinde İl / İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine ve Belediyelere / Muhtarlıklara bildirilmesi gerekir. Isıran hayvan 10 gün görevli veteriner hekim tarafından kapalı bir alanda gözleme tabi tutulur. Bu gözetim süresi içinde canlı ölürse ölümün kuduza bağlı olup olmadığını anlamak için Bölge Veteriner ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Laboratuvarı’na gönderilir. Eğer kuduz tespit edilirse olay yeri karantinaya alınır ve süreç yönetmeliğe uygun bir şekilde ilerler.

Kuduzun insanlardaki belirtileri nelerdir?

Kuduz bir hayvan tarafından ısırılıp tedavi edilmeyen yaralanmalarda ilk belirtiler kuluçka süresi sonrasında görülmeye başlar. Virüs vücuda girdikten yaklaşık 3-8 hafta sonra yani ortalama 40 gün içinde belirtiler görülmeye başlanır. Bu belirtileri maddelersek;

Kuduz hastalığının son evrelerinde bir hasta.

• Hastalık ilk önce halsizlik, baş ağrısı, ateş, iştahsızlık, bulantı, boğaz ağrısı, yutkunamama, ısırık yerinde kaşıntı, kuru öksürük gibi hastalığa özel olmayan belirtiler görülür.

• Hayvanlardaki gibi su içememe sonucunda sudan korkma durumu oluşur.

• Saldırgan bir insan psikolojisine girerek çevredekilere saldırır.

• Nörolojik olarak da; hiperaktivite, hayal görmeler, sara krizleri, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felç görülür.

• Merkezi sinir sistemi hasarlanması sonucu yutkunma ve nefes alma refleksleri kaybolur.

• En sonunda koma ve komayı takiben ölüm gerçekleşir.

Kuduzun bulaşma süresi

Virüsün vücuda girmesiyle hastalığın çıkması arasında geçen süreye kuluçka süresi denir. Hasta hayvanların salyasındaki virüs insan vücudundaki bir yaradan içeri girer ve daha sonra yavaş yavaş ilerleyip beyne yerleşir. Bu yüzden hastalığın kuluçka süresi 10 gün ile 6-8 ay arasında değişir. Bazen de çok fazla görünmeksizin 1-2 seneye kadar kuluçka süresi uzayabilir; ama ortalama bir süre verecek olursak 40 gün gibi bir süre verilebilir. Hastalık belirtileri sürdükçe bulaştırıcılık durumunun devam edeceğini de unutmayalım. Hayvanın ısırdığı yer beyne ne kadar yakınsa kuluçka süresi de o kadar kısalıyor. Bu yüzden kafaya yakın ısırmalarda tedavi konusunda çok daha hızlı ve titiz davranılmalıdır.

Kuduzun bulaşma yolları

Kuduz, taşıyıcı hayvanlardan bulaşır.

Kuduz insanlara birkaç yoldan bulaşır. Bulaşma yolları her ne kadar çeşitlilik gösterse de buluşma nedeni tek bir ana neden üzerine kuruludur; o da virüsün insan vücuduna girmiş olmasıdır.

Şimdi maddeler halinde bulaşma yollarını görelim:
• Kuduza yakalanmış hasta bir hayvanın (özellikle köpek) kişiyi ısırması veya yaralaması ile,
• İnsanın kuduz hayvan tarafından tırmalanması ile de hastalık bulaşır (hayvanın tırnakları çoğu zaman salyası ile bulaşıktır),
• Kuduz hayvanın salyasına ile bulaşmış bir eşyanın (tasma, yular gibi) yaralı deri ile temas etmesiyle,
• Kuduz hayvanın salyasının açık deriden içeriye girmesi veya göz, ağız veya burna temas etmesiyle,
• Kuduz hayvanın etinin veya sütünün çiğ olarak tüketilmesi ile,
• Kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasın uzun süre sağlanmış olmasıyla bulaşabilir. Bu yüzden bulaşma yollarının çeşitliliği nedeniyle hem kişiler hem de görevliler tarafından etkili önlemler alınmalıdır.

Hastalığın seyri

İlk olay virüsün vücuda girebilecek bir yol bulması ve vücuda girmesi ile başlar. Virüs öncelikle buradaki çizgili kaslarda çoğalmaya başlar. Daha sonra sinir uçlarından içeri girerek merkezi sinir sistemine kadar ulaşır. En sonunda varacağı yer beyindir. Beyinde sadece gri cevher denilen bölgede çoğalabilme özelliği gösteren virüs yeniden otonom sinirler vasıtasıyla tükürük bezleri başta olmak üzere böbrek üstü bezlerine, böbreklere, akciğerlere, karaciğere, iskelet kasına, deriye, kalbe kadar yayılır. Adeta tüm vücudu kuşatır ve insanın sağlığını olumsuz yönde etkilemeye başlar.

Virüsün, canlının tükürük bezlerine yerleşmesi sonrasında hastanın salyasında da bu virüse rastlanır. Bu da bulaştırma yollarından en önemli unsuru oluşturur. Hastalığın merkezi sinir sistemine yerleşmesi sonrasında bölgede kanlanma artar ve dokunun fonksiyonel özelliği bir an da en üst düzeyde görülür. Sinir hücrelerinin çekirdekleri hasar görmeye başlar. Doğal savunma hücreleri hasarlanmayı ortadan kaldırabilmek için etkenin olduğu sahaya hücum eder. Böylece hasarlı bölge ortadan kaldırılmaya çalışılır ancak bölgeye çok kısa sürede aşırı miktarda savunma hücrelerinin yani iltihabi hücrelerinin gelmesi beyin iltihabına neden olur; artık durum daha da ağırlaşmıştır.

Daha sonra kişide daha önce belirttiğimiz belirtiler görülür ve ardından gerekli önlemler alınmazsa koma ve ölüm gerçekleşir.

Kuduz hayvanlar saldırgan olur.

Kişi ısırılma durumunda neler yapmalı?

Hastalığı konusunda şüpheli olan bir hayvan tarafından ısırılma ya da tırmalanma gibi durumlar sonrasında çok acil bir şekilde önlemler alınmalı ve gerekli tedavi başlatılmalıdır. Kişi hastaneye ulaştırılıncaya kadar alınabilecek basit önlemler sonucunda hayati tehlikeler hafifletilebilir ve kişinin hayatı kurtarılabilir.

Hasta derhâl bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Hayvan ısırığında yara sabunlu su ile (alkollü su da olabilir) acil bir şekilde yıkanmalı ve bol su ile de temizlenmelidir. Bu temizlemenin hastalığın yüzeysel riskini %90 oranında azalttığı görülmüştür. Bu da temizliğin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Su ile yıkama virüsleri öldürmez; virüslerin sadece taşınmasını ve vücuttan uzaklaşmasını sağlar. Yaraya daha sonra bir antiseptik (%40-70’lik alkol veya iyonidin ) sıvı dökülerek mikropların öldürülmesine çalışılır. Yara yeri tentürdiyot ile de yıkanabilmektedir.

Eğer ısırılma bölgesi burun ağız veya göz gibi bir yer ise bu bölgeler de aynı şekilde bol su ve sabun ile temizlenmelidir.

Yara bölgesi beyne yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir, aksi takdirde hastayı kaybetme olasılığı çok yüksektir. Diğer bölge yaralanmaların da ise bu süre 0-36 saat arasında olmalı; maksimum ise 72 saat olmalıdır. Bu süre içerisinde klinik tedaviye başlanmış olmalıdır. Hasta kişiler hekimin uygulayacağı aşı programına düzenli katılmalı ve aksatmadan devam etmelidir.

Kimlere kuduz aşısı uygulanmaz?

• Aşılı bir hayvan tarafından ısırılma veya aşılı hayvanlarla temas durumunda,
• Kişi fare gibi kemiriciler tarafından ısırılmışsa,
• Halen sağlam olan bir hayvan tarafından 10 gün veya daha öncesinde ısırılma durumunda,
• Soğukkanlı hayvanlar tarafından ısırılma vakasında,
• Kuduz hayvanın etini veya sütünü pişmiş olarak tüketenlerde,
• Kuduz olmayan insan ısırıkları.

Bu gibi durumlarda aşı uygulamasına gerek yoktur ve bu kişilerde hastalığın oluşma riski de yoktur; söz konusu kişiler aşı takvimine tabi tutulmazlar.

Evcil hayvanlarımı nasıl koruyabilirim?

Evcil hayvanların layıkıyla bakımının zor olduğunu biliyoruz; eğer bir evcil hayvanınız varsa ne demek istediğimi daha iyi anlamışsınızdır. Ancak küçük dostlarımızın özellikle sağlık bakımlarını yerine getirme konusunda çok dikkatli olmalıyız, aksi takdirde istenmeyen ve geri dönüşü olmayan durumlarla karşılaşılabiliriz.

Evcil hayvanlarımızı kuduzdan korumak için yapmamız gerekenler şunlardır:

• Birincisi, veteriner hekiminizi düzenli ziyaret etme alışkanlığınızın olması gerekir. Tüm kedi ve köpeklerinizi kuduza karşı vaktinde aşılatmalısınız.

• İkincisi ise tüm kedi ve köpeklerinizi ev içinde dahi sürekli gözlem altında tutmalısınız.

• Üçüncüsü, yavrulaması durumunda bakımını yerine getiremeyeceğiniz veya aşısını yaptıramayacağınız evcil hayvanlarınızı kısırlaştırmalısınız.

• Dördüncüsü, sahipsiz kedi ve köpekler mutlaka kayıt altına alınmalı ve aşılanmalıdır.

• Son olarak da çevrenizde gördüğünüz başıboş gezen, garip davranışlar sergileyen veya ölmüş hayvanların insan sağlığını tehdit etmemesi ve hayvanların sağlığını korumak için mutlaka Hayvan Kontrol Merkezleri’ni arayın.

İngiltere’de kedi ve köpekler çok sıkı karantinaya alınır. Bu yüzden İngiltere’de kuduz vakaları%100’e yakın önlenmiş durumdadır. Bu durum da kuduzu önleme konusunda sadece kişilerin değil devletin de önemli görevler üstlenmesi gerektiğini gösteriyor.

Kuduz hayvanlar başka hayvanlara da bulaştırırlar.

Kuduz bir kişiden diğerine geçer mi?

İnsandan insana kuduzun geçme ihtimali çok düşük bir ihtimaldir. Literatürde kuduzun kişiden kişiye geçme durumu sadece 8 vakada belirtilmiştir ve etken bu kişilerin hepsine de kornea transplantasyonu ile geçmiştir. Bu 8 olay; Tayland (2), Hindistan (2), İran (2), ABD (1) Fransa (1) olmak üzere 5 farlı ülkede yaşanmıştır. Kornea transplantasyonuna getirilen çok sıkı önlem ve kurallar bu küçük riski de olabildiğince ortadan azaltmış durumdadır.

Bu durum dışında kuduz bir insan tarafından ısırılma ile diğer insanların kuduz olma durumu teorikte vardır ancak şu ana kadar pratikte rastlanılmamıştır. Kuduz aşısı olmuş birine bir başkası tarafından dokunmak da tehlike oluşturmaz ve böyle kişiler de aşı takvimine alınmaz.

Seyahat tehlike yaratır mı?

Yurtdışına yapılan seyahatler, insanların kuduza yakalanmasına neden olur mu? Evet. Kuduz ve kuduz benzeri hastalıklar sadece bir ülkede değil dünyanın her yerinde görülebilir ve bu da insan sağlığını ciddi bir şekilde etkileyebilir.

Tüm ülkelerde alınan koruma ve önlemler hemen hemen aynıdır. Bu yüzden mümkün olduğunca başıboş köpek ve diğer hayvanlardan uzak kalınmalıdır.

Özellikle Afrika’da ve Asya’nın gelişen ülkelerinde kuduz vakasına rastlama olasılığı yüksektir. Bu ülkelerde genelde kuduzun önemi ön plana çıkarılmamış ya da aşılama programına bağlı kalınmamıştır. Uygulanan aşılama takvimi konusunda çok da başarılı olunmamıştır. Bu yüzden seyahate çıkmadan önce kuduza karşı mümkünse aşılanın. Ayrıca seyahat acentenizden de kuduza yakalanma riskiniz hakkında bilgi alabilirsiniz.

Kuduza karşı alınabilecek önlemler nelerdir?

Kuduz hastalığı kişide klinik belirtiler vermeye başladıktan sonra hastanın kurtulma imkanı son derece düşüktür. Bugüne kadar klinik belirtileri verdikten sonra yaşayan sadece 6 vaka bildirilmiştir. Bu hastalar 6 gün sürekli komada tutulmuştur ve tedavinin 10. gününde gözlerini açmışlardır. Gözlerini açtıktan sonra annelerini tanıyabilmişler ancak konuşma, yürüme gibi faaliyetleri bile daha sonradan öğrenmek durumunda kalmışlardır. Daha sonraki hastalarda da aynı yöntem uygulanmış ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Kuduz hastalığı öldürücüdür ancak önlemesi de kolay bir hastalıktır. Diyeceğim o ki, iş işten geçmeden mutlaka önlemler alınmalıdır; aksi takdirde çok geç kalınmış olursunuz.

Kuduzla mücadele önemlidir.

Peki, kuduza karşı alınabilecek başlıca önlemler nelerdir; şimdi onlara bakalım:

• Hasta olan veya hasta olduğuna dair şüphe duyulan hayvanlar mutlaka gözetim altına alınmalıdır. Bu sayede kuduzun çevreye yayılımı önlenebilmektedir.

• Çevredeki tüm başıboş hayvanlar (özellikle köpekler) kaydedilmelidir.

• Evcil hayvanların aşıları mutlaka düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır.

• Tanınmayan hayvanlara kesinlikle yaklaşılmamalı, onlara el sürülmemelidir.

• Hasta olduğunu düşündüğümüz hayvanlara sağlıklarından emin olana kadar asla yardımda bulunmamalı; aksi takdirde hastalık kapabiliriz.

• Ölmüş hayvanlara yaklaşılmamalı.

• Halk, kuduz hastalığı ve kuduzdan korunma yolları konusunda yetkili kimseler tarafından kesinlikle bilgilendirilmelidir. Halkın bu konuda ne yapması gerektiği ve nasıl önlemler alması gerektiği öğretilmelidir.

• Her şüpheli ısırıkta olay yerinde kişinin tedavisi başlanmalı, sonra mutlaka acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

• Kişiler de aşılama programlarına uymalı ve ebeveynler çocuklarını mutlaka aşılatmış olmalıdır.

• Ebeveynler çocuklarını kuduz hastalığı konusunda bilinçlendirmelidir.

• Evcil hayvanlarımıza diğer tanımadığımız hayvanlar yaklaştırılmamalıdır ve evimize tanımadığımız hayvanları evcil görünse de sokmamalıyız.

Ayrıca bu konuda doğru bildiklerimizi mutlaka çevremizle paylaşmalıyız ve tam bir birlik içinde hareket etmeliyiz. Unutmayın ki önlenebilir bir hastalık olan kuduz; önlemler alınmadığı ve tedavisi yapılmadığı zaman öldürücü bir hastalıktır.

Kuduzdan korunmanın maliyeti ne kadardır?

Tüm ölümler içinde kuduza bağlı ölümler nadir olduğu halde; hastalığın tespit edilmesi, hastalıktan korunma ve kontrollerle ilgili harcanan giderler giderek artmaktadır ve yıllık 300 milyon Amerikan dolarını geçmektedir. Bu maliyeti; aşılanma programı, hayvan kontrol programları, kuduza maruz kalma sonrasındaki korunma yolları oluşturmaktadır.

Kuduz vaka sayısının kesin bir şekilde hesaplanması mümkün değildir. Ancak ABD’de her yıl 40.000 civarında kuduz vakası yaşandığı tahmin edilmektedir. Bu sayısal değer her yıl giderek artmaktadır ve ciddi mali kayba neden olmaktadır. Bu kadar maliyete rağmen kuduz hâlâ tam olarak önlenebilmiş değildir.

Kuduzun artık ülkesel formda değerlendirilebilecek bir hastalık olmadığını, uluslararası bir sorun olduğunu ve ancak uluslararası işbirliği sayesinde bu sorunun çözülebileceğini bu şekilde görmüş oluyoruz.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Kuduz, kuduz aşısı, kuduz köpekler, kuduz belirtileri, kuduz insan, kuduz nedir, kuduz nasıl bulaşır, kuduz kedi belirtileri, kuduz kedi belirtileri, kuduz aşı takvimi, kuduzdan korunma, kuduza karşı önlemler, kuduz tedavisi gibi konular hakkında olup halk sağlığı, toplum sağlığı, sağlıklı yaşam, tıp, sağlık, koruyucu hekimlik, önleyici tıp, konularıyla ilgili olan bu yazıda kullanılan telif haklarıyla korunan görseller: toocraze, Sanofi Pasteur, Bryant Olsen, Alexis Trice, Laura Galley, moogibang, MichaelEClarke ve andy wagstaffe Creative Commons lisanslarına uygun olarak kullanılmıştır.

Kuduzdan koruyun, korunun.

16 Yorum

  1. elifnurr elifnurr 12 Mart 2014

    babamın kuduz olmasından korkuyorum daha dün bir kedi taraıfından tırmalandı hayvanı yakalayamadık ama şuan dünden buğune babamda bir farklılık görülünmuyor sudan hiç korkmuyor aksıne su içiyor gene aynı yemeklerı yemeye devam ettiği solylenede bilir babam adınada çok korkuyorum inşallah bir şey olmaz sizdende dualarınızı bekliyorum 🙂

    • Mehmet Günata Mehmet Günata 17 Mart 2014

      Merhabalar geçmiş olsun, dualarım sizinle…

  2. ahmet ahmet 27 Mayıs 2014

    merhabalar. dün köpeğe ekmek verirken köpeğin dişi sağ baş parmağımı çok ufak bi şekilde çizdi( ısırık diyemeyiz ) .ben hemen sabunladım yıkadım ama saglık kurulusuna gıtmedım cok ufak bır cizik diye. ne yapmam gerek. cevap verirseniz sevinirim.

    • Osman Ali Osman Ali 29 Mayıs 2014

      Dostum hemen doktora git.

    • hakkı hakkı 1 Haziran 2014

      naptın kardeşim gittin mi doktora ne dedi benım de basıma dun geldı aynı olay

      • ahmet ahmet 2 Haziran 2014

        sonraki gun içim rahat etmedı doktora gıttım.sabunla yıkamama cok ıyı yaptıgımı soyledı. bu arada bu olay kıbrısta oldu. adada daha once kuduz vakası olmamıs yani virüs yok dedi doktor o yuzden rahatladm. bişeyim yok cok sukur.(bu arada kopek her gun gozumun onunde ondada bı sıkıntı yok 🙂 🙂

      • ahmet ahmet 2 Haziran 2014

        kardesm bence genede doktora bı gorunmende fayda var

  3. melıke melıke 7 Haziran 2014

    merhaba benıde bugun kopek ısırdı doktra gıttım dırek kuduz asısı oldum ama tkrr gıtmem sylendı gıtmelı mıyım sızce cokda ufak bı sıyrık degıl ısaret parmagım kadar uzun bı sıyrık dıyebılırım tesekkur ederım :/

  4. Can Can 8 Haziran 2014

    Ayrıca köpek bende olduğu süre içinde herhangi bir köpekle münakaşaya girmedi. Isırılmadı baska bi köpek tarfindan. Güneşten veya sudan kaçma durumu yok. Suyu bol bol içiyor, ot yemiyor veya masa kemirmiyor. Yanık kremi sürdüm o eline geçmesini ümit ediyorum. Ayrıca çok ufak bir şey, dokunduğumda hemen çekiyor elini büyük bi ihtimal yanık olayı. Annem çakmakla oynuyordu geçen dedi ama tedirginim yinede. Köpeğin dişinin geldiği yerde kanama falan olmadiğini belirteyim. Sadece bi çizik oldu

  5. ADSIZ :d ADSIZ :d 24 Temmuz 2014

    Benide küçük kız bir kedi ısırdı tahminen 1.5 aylık felan.Daha önce kusuz riski taşıyan erkek kedi çoğu kediye saldırdı.Küçük kedi bana diş geçirmeden ağızını sürdüde birşey olurmu çok tereddütlüyüm.Ama kedi aksine pişmiş yemeklere ve suya bayılıyor.Hergün lıkır lıkır su içiyor sunun yanında uyuyor.Ama küçük olduğu için flaş gibi ışıklardan korkuyor.Birde zaten herkesin eliniağzına sokma alışkanlığı onu bulduğumdn beri var.5 gün oldu.Ama 5 gün once onu bulduğum gün kuduz riski taşıyan büyük kedi risk taşımıyordu.Yani riskli hayvan yoktu.Küçük yine soğukkanlıydı.Onun huyu bu.Sırnaşık bir kedide.Ama ısırmayı çok seviyor.Onu bulduğumdan beri.Diş geçirmedi.izide yok.kanamadı.birrşey olurmu ?

    • Mehmet GÜNATA Mehmet GÜNATA 24 Temmuz 2014

      Öncelikle geçmiş olsun. Köpek veya kedi ısırığının kuduz vakası olarak tanımlanmasının birinci ön şartı ” deri bütünlüğü” dür. Eğer deri bütünlüğü söylediğiniz gibi bozulmamış ise olay kuduz vakası değildir.
      Bir diğeri; ısırma durumunda hayvanın 10 gün göz altında tutulması gerekir. Eğer hayvan, 10 gün içerisinde ölmez veya kuduz belirtisi göstermezse yine sorun yoktur.
      Kan, ısırık izi yok. Deri bütünlüğü sağlam olduğu için sorun yoktur denilebilir.Yine de hekime danışarak aşılarınızı olun sonraki ısırmalara karşı korunmak için.

  6. sinan sinan 12 Ağustos 2014

    araba bir kediye çarpmıştı arka ayakları kırıktı bahçeye atılmıştı kedi bende açlıktan ölmesin diye yemek verdim kaçmaya çalıştı bende yemeği yesin diye tuttum yere bırakırken kedi tırnağımdan ısırdı buna rağmen kan aktı bende ikinci gün aşı vuruldum ama sonraki aşılara devam etmedim kedi 2. günün sonunda kedi öldü ne yapmalıyı bir sorun tekil edermi sonuçta araba çarmıştı kan vesaire yoktu sadece arka ayakları kırıktı ne yapmam lazım

  7. mustafa taskıran mustafa taskıran 2 Ekim 2014

    bnm bir köpegim var ilk yıl asısı yapıldı 2 asısı yaklasık 1-1,5 ay gecikti ve hala yapılmadı. ama bu süre zarfında tuvalet icin bile dısarıya cıkarmadım kesinlikle hic bir canlıyla teması olmadı. ve bu süre zarfında ya kuru mama yada bizim yediğimiz etlerden ekmekle karıstırıp verdim. gecen yemek verirken elimde ufak bir cizik oldu köpeğim tarafından. köpeğimin bütün hareketleri normal sizce kuduz olma riski varmı?

  8. alihan alihan 4 Ekim 2014

    selam beni bugün büyük bir köpek sırtımdan ısırdı 2 dişini sokmuş kuduz olma ihtimali yada ölme ihtimali varmı

  9. ugur ugur 26 Ekim 2014

    sa öncelikle iyi günler benim bi arkadaşımı köpek isirmişti iki aşısını oldu ama geçen gün şakalaşırken beni isirdı arkadaşım acaba o kuduzmu ve eger beni isirdiği için bende kuduz olurmuyum acil cvp verirseniz sevinirim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir