İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

40’ından sonra coşanı fitness paklar, ama…

40'ından sonra "azan" bir çift. (temsilî)
40’ından sonra “azan” bir çift. (temsilî)

40’ından sonra coşanı fitness paklar ama antrenör sakatlamazsa…

Yazan: İlşad Özkan

Toplumumuzda katı kalıplar, kişilere rol biçme alışkanlığı ve buna dayanan önyargılar fena hâlde yaygındır. Atasözü ve deyimlerimizde, çoğu günümüz dünyasına uymayan bu olumsuz önyargı ve dayatma kelimelerini sıkça görürüz (bu önyargılardan en çok muzdarip kesim ise kadınlardır). Bunun bir sebebi de, bireysel bir yaşamın imkânlarına teknik olarak geçmemize rağmen mahalle yahut köy kültürünün olumsuz yanlarını törpüleyecek veya gerekiyorsa silecek bir sosyal zekâ geliştiremememiz. Ayrıca, çağa uygun bu tip ortak yaşam ve görgü kurallarının yalnızca ailelerin vereceği eğitime bırakılmış olması da bir başka sebep. Sonuçta, pek çok toplumsal arızamızın temelinde olduğu gibi bu olgunun temelinde de eğitim ve düşünce eksikliği yatıyor.

Spor ve sağlıklı yaşam için de durum çok farklı değil, hatta bırakın görgü ve ortak yaşam kodlarını, kelimenin tam anlamıyla yaşamsal bir anlamı olan “zorunlu yüzme eğitimi” bile ülkemizde ciddiye alınmıyor. Ondan sonra da her yıl yüzlerce insanı suya kurban veriyoruz. Zorunlu yüzme dersi olmalı diye bas bas bağıran spor ve bilim insanlarının haykırışları ise hâlâ sonuçsuz. (2012 yılındaki istatistikî bir haberde, ülkemizde yıllık ortalama boğulan kişi sayısı 750 olarak bulunmuştur. Kaynak: Anadolu Ajansı, Yrd. Doç. Dr. Adnan Turgut: Haber 7)

Durum böyleyken, doğrudan ölüm kalım meselesi olan bir konuya bile gereken önem ve özen gösterilmezken, nerede kaldı ki dolaylı yoldan sağlık için önemli olan fitness’a adamakıllı yaklaşılsın? Hu hu, sesimizi duyan var mı acaba?

Mesela birisi 40’ından sonra spora başlasa arkasından hemen dedikodular da başlar. Yok efendim “bu yaştan sonra” spor neyineymiş, ne yapacakmış, niye yapacakmış… İstiyoruz ki, orta yaşlı insanlar pek çok şey gibi aktif yaşamdan, sağlıklı yaşamdan ve hareketten de elini eteğini çeksin, istiyoruz ki bir köşede oturup pineklesin. Mantığı yok aslında ama sorsanız “münasip olan budur” derler. O yaşına kadar spor namına şuradan şuraya hareket etmemiş birinin yürüyüş ve koşulara, biraz dambıl kaldırıp indirmeye başladığını görsek karikatürlerdeki “mahalle karıları” gibi “Azmış ayol bu azmış,” deriz, o da yetmez, belki de kendi hareketsizliğimizi daha akıllıca bir tercih olarak göstermek için “Böyle spor mpor diye tutturursa bi’ gün küt diye gidiverir valla, çok böyle ölüp giden, haberleri izlemiyor musun…” gibi kehânetlerde de bulunuruz. Genelde cinsellikle ilgili kullanılsa da bazen “40’ından sonra azanı teneşir paklar,” deriz, yani kişiye ölümü reva görürüz bir anlamda. Bu laf, sadece cinsellikle ilgili değil,hareketli bir yaşama geçenler için de kullanılabiliyor

Hâlbuki fitness’a başlamanın yaşı yoktur, fitness sizi öldürmez, gerçek anlamda paklar. Bırakın 40-50’yi, 80 yaşından sonra bile fitness’a başlayıp iyileşme ve ilerleme kaydetmek bilimsel olarak deney ve gözlemlerle kanıtlanmış bir gerçektir. Zinde Türkiye dergisi olarak bizim bir yazarımız da var hatta (Hayri Özmeriç), 50’lerini geçtikten sonra o güne kadar hiç spor yapmadığı hâlde birden spora başlayan ve bu hususta sağlıkla ilerleyen.

Sonuç olarak, 100-200 sene öncesinde spor ve sağlık bilgileri kısıtlıyken geliştirilen olumsuz refleks ve önyargıları bir kenara bırakın, kaç yaşında olursanız olun, geç kalmadınız, sağlık için spora başlayabilirsiniz.

Antrenörler buna hazır mı?

Elbette doğru şekilde yönlendirilmeniz ve özellikle ilk adımlarınızı bilinçli atmanız gerekiyor. Ne var ki ülkemizdeki bazı spor eğitmenlerinin kendi mesleklerine olan saygısızlıklarından ve üstlendikleri sorumluluğu taşıyamayacak tıynette olmalarından ötürü, gençler gibi yaşlılar da bunların elinde spora başlayınca hak etmedikleri hâlde sağlık sorunları yaşayabiliyor. Sağlıklarını iyileştirmek için başladıkları düzenli spor, sağlıklarını daha da çok bozabiliyor. Bunun için eğitmenlerin orta ve ileri yaşlardaki kişilere hizmet vermeden önce donanımlarından emin olmaları çok önemli. Ne yazık ki spor salonlarında kendi hâline terk edilmiş yeni başlayan orta yaşlıları görmek mümkün. (Konuyla ilgili bir demecim: Sabah Gazetesi)

Bu konuyla ilgili olarak söyleyecek çok fazla şeyim var ama dinlemek isteyenlerin heveslerini bu seferlik kursaklarında bırakacağım. Çünkü bu özel ve uzun konuyu sindire sindire, parça parça işlemek istiyorum. Size şimdilik şu yazımı önerebilirim ama: Fitness’a Başlarken Dikkat Etmeniz Gereken 3 Tıbbi Risk

Aman efendim, 40’ından sonra azdın diyenlere kulak asmayın, 40’ınıza kadar azmadan geldinizse o saatten sonra zaten olumsuz anlamda azamazsınız. Ancak 40’ınızdan, 50’nizden sonra vücudunuzu ihmal ettiğinizi fark edip içinizde bir enerji varsa, doğru yoldasınız, aman şevkiniz kırılmasın, coşkunuz sönmesin. Fitness, her yaş içindir ve bir sene bile geçmeden yaşam kalitenizi büyük ölçüde iyileştirebilecek çok akıllıca bir tercihtir.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Fotoğraf: Bu yazıdaki fotoğraf(lar) DepositPhotos.com veya ShutterStock.com’dan temin edilmiştir. Zinde Türkiye Sağlıklı Yaşam ve Spor Dergisi.

3 Yorum

  1. cemal ünlü cemal ünlü 5 Eylül 2014

    bu yazı gerçekten harika.spou YAŞ ile katogörüze etmek toplumumuzun geleneksel yanlışlarından bir tanesi…yıllardır koşan birisi olarak,sürekli uyduğum bir cümleyi nakledeyim..”sen hala koşmaya devam mı ?” evet bu ifade ile gizli bir hayranlığı,hem de biraz bıyık altı gülümsemeyi tonluyor…işin aslı spor fikri hızla yaygınlaşan bir durum aldı .bu iyi bir şey.yaşım gereği risk içerir olduğu söylenen sportif çalışmalara yöneldikçe ,çevremde !!bu yaştadamı ”ifadelerini duyuyorum..halbuki ,Cenabu Allah insan vücudunu ”sürekli yenilenir ”türde yaratmış.her yaştaki insanın yaralanma ,ameliyat vs gibi duumlarda gelişimi devam ettiğini hepimiz biliyoruz.niye tercih ettiğimiz spor türlerinde gelişimimiz olmasın..esasen,insan başkası için değil ,kendi zevki için,kendi doğrusu için tercihlerini yaşamalı. aklın yolu birdir.sonunda muhaliflerde ya doktor tavsiyesi ile ,yada, akılları başlarına gelerek doğru yolu bulacaklardır.parayı kazanan değil,sporu yaşayan sağlıklı kalır…esenlikler dileğiyle.

  2. Ercan Ercan 6 Eylül 2014

    Merhabalar,geçen yıl 45 yaşımda body buildinge başlayan ve meydana gelen iyi yönde fiziksel ve ruhsal değişimi gören biri olarak makalernizin her kelimesine katılmamam mümkün değil.1 yılın sonunda 10 yaş gençleştiğimi hissediyorum ve çevremde aynını söylüyor.evet spor her yaşta yapılmalı ve bunu bir yaşam biçimi olarak benimsemeliyiz.elbette bilinçli olarak ama bende ilk başlarda pek çok sakatlanma yaşadım ve malesef body antrenörleri sakatlanmalar hakkında sporcuları hiç mi hiç uyarmıyorlar.

  3. Ece Ece 25 Eylül 2014

    Ben de geç başladım, keşke daha erken başlasaydım diyorum ama yazınız moral verici. 20li yaşlarda istediğimi yerdim şişmanlamazdım o yüzden spora gerek duymadım, yaş ilerleyince şişmanlamaya başladım o yüzden spor yapmaya başladım. Spor çok büyük bir zevk insan alışınca bırakamıyor. Gençlere spor yapma hevesi aşılanmalı, bizim jenerasyon geçti ama sonraki kuşaklar bilinçli yetişsin, daha ergenlik çağında spor yapma alışkanlığı edinsinler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir