
Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme Davranışları Kardiyovasküler Hastalıklara Karşı En İyi Korumayı Sağlıyor
Jyväskylä Üniversitesi Spor ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden araştırmacılar, düzensiz beslenme davranışları sergileyen ve düşük fiziksel aktivite düzeyine sahip kadınlarda daha fazla merkezi vücut yağı ve metabolik düşük dereceli iltihaplanma riski olduğunu ortaya koydu. Bu durum, özellikle menopoz sonrası dönemde artan kardiyovasküler hastalık riskini yükseltiyor. Ancak egzersiz ve sağlıklı beslenme davranışlarının birleşimi, iltihaplanmaya karşı en etkili korumayı sağlıyor ve menopoz sonrasında bu riski azaltabiliyor.
Menopoz ve Vücut Yağındaki Değişim
Menopoz ilerledikçe ve östrojen seviyeleri düştükçe, vücut yağ dağılımı değişiyor. Kalça ve uyluklarda yoğunlaşan yağ dokusu, zamanla karın bölgesinde tehlikeli visseral yağ olarak birikiyor. Bu, kadınları düşük dereceli iltihaplanmaya ve kardiyovasküler hastalıklara yatkın hale getiriyor; bu riskler menopozdan sonra ciddi şekilde artıyor.
Jyväskylä Üniversitesi’nin çalışması, sağlık davranışları ile düşük dereceli iltihaplanma arasındaki bağlantıyı inceledi. Sağlık davranışları, uyku, beslenme ve fiziksel aktivite ile ilgili alışkanlıkları ve bozuklukları kapsıyor. Örneğin, düzensiz beslenme davranışı, kişinin kilosunu veya vücut şeklini kontrol etmek için yemek yemeyi kısıtlaması, ne yiyebileceği ya da vücudunun nasıl görünmesi gerektiği konusunda sınırlı bir anlayışa sahip olması durumunu ifade ediyor.
Visseral Yağ ve İltihaplanma İlişkisi
Doktora araştırmacısı Hannamari Lankila, “Daha önceki çalışmalarla uyumlu olarak, karın bölgesinde biriken visseral yağın düşük dereceli iltihaplanmayla ilişkili olduğu bekleniyordu. Bu yağ, iltihaplanmayı artıran sitokinler salgılıyor ve bu da metabolik hastalık riskini yükseltebiliyor,” diyor.
Sonuçlar, düzensiz beslenme davranışı sergileyen ve fiziksel olarak daha az aktif olan bireylerde daha fazla visseral yağ bulunduğunu ve dolayısıyla düşük dereceli iltihaplanma riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
Egzersiz ve Beslenmenin Birleşik Etkisi
Beslenme ve fiziksel aktivite davranışları birlikte incelendiğinde, daha yüksek fiziksel aktivite, özellikle düzensiz beslenme davranışı göstermeyen kadınlarda daha düşük visseral yağ ile ilişkilendirildi. Lankila, “Bu bağlantı, beslenmeyle ilgili zorluklar yaşayan bireylerde daha zayıftı; yani yüksek egzersiz miktarı bile koruyucu etkisini tam olarak gösteremedi. Şaşırtıcı şekilde, uyku bu denklemde önemli bir faktör değildi,” diye ekliyor.
Daha önceki araştırmalar, egzersizin ve çeşitli diyetlerin düşük dereceli iltihaplanmayla bir dereceye kadar bağlantılı olduğunu göstermişse de, menopoz dönemindeki sağlık davranışlarının birleşik etkileri daha önce incelenmemişti. Oysa kadınlar, hayatlarının ortalama üçte birinden fazlasını menopoz sonrası dönemde geçiriyor ve bu süreçte metabolik ve kardiyovasküler hastalık riski ciddi şekilde artıyor.
Daha Sağlıklı Bir Menopoz için Öneriler
Çalışma, düşük fiziksel aktiviteye sahip kadınlarda visseral yağ ile iltihaplanma arasındaki bağı vurguladı. Hem fiziksel aktivite hem de esnek beslenme davranışı visseral yağı azaltmaya yardımcı olabilir, ancak bu etki ikisi birleştiğinde çok daha güçlü. Lankila, “Menopoz sonrasında bile zararlı visseral yağ birikimini azaltmak ve bunun yol açabileceği metabolik ve kardiyovasküler hastalıkları önlemek mümkün,” diyerek umut verici bir mesaj veriyor.
Araştırma Detayları
Çalışmada uyku süresi ve algılanan uyku kalitesi ile fiziksel aktivite, öz bildirim anketleriyle değerlendirildi. Beslenme davranışı, 28 sorudan oluşan Yeme Bozukluğu İnceleme Anketi (EDE-Q) ile analiz edildi. Bu anket, kişinin yemek yemeyi kısıtlayıp kısıtlamadığını ve yeme, kilo ya da vücut şekliyle ilgili özel kaygıları olup olmadığını değerlendirmek için kullanıldı. Ayrıca katılımcıların yaşı, gelir düzeyi ve menopoz hormon terapisi kullanımı da dikkate alındı.
Bu çalışma, 2018-2022 yılları arasında Jyväskylä Üniversitesi Spor ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’ndeki Gerontoloji Araştırma Merkezi (GEREC) tarafından yürütülen daha geniş kapsamlı EsmiRs projesinin (Östrojen, mikroRNA’lar ve metabolik bozukluk riski) bir parçası. Katılımcılar, Orta Finlandiya’da yaşayan 51-59 yaş arası kadınlardı. Araştırma, Finlandiya Akademisi ve Juho Vainio Vakfı tarafından finanse edildi.
Kaynak:
University of Jyväskylä – Jyväskylän yliopisto tarafından sağlanan materyaller. Not: İçerik, stil ve uzunluk açısından düzenlenmiş olabilir.
Dergi Kaynağı:
Hannamari Lankila, Tiia Kekäläinen, Enni-Maria Hietavala, Eija K. Laakkonen. “A mediating role of visceral adipose tissue on the association of health behaviours and metabolic inflammation in menopause: a population-based cross-sectional study.” Scientific Reports, 2025; 15 (1). DOI: 10.1038/s41598-025-85134-8
İlk yorum yapan siz olun