İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Egzersiz ve Hücre Yenilenmesi

Düzenli egzersiz ömrü uzatır.

Egzersizin Vücut Yapısına Temel Etkileri – Egzersiz ile Beyin İlişkileri

Yazan: E. millî atlet ve mesafe koşucusu Hayri Özmeriç

Son yıllarda, insan vücudunun hangi biyolojik olaylar sonunda yaşlandığını araştıran biyoloji uzmanları, gelişme olayının bünyede tek yönlü devam eden biyolojik bir olay olmadığını, vücut yapısının aynı anda bir taraftan ömrünü tamamlayan hücreleri vücuttan atarken diğer taraftan da atılan hücrelerin yerine yenilerinin konduğunu, kısaca yıllar boyunca vücudun kendi içinde devamlı tahrip (yok etme) ve gelişim (yenilenme) olaylarının durmaksızın devam edegeldiğini kanıtladı.

Hücre yenilenmesi yaşam tarzımıza da bağlı

Diğer bir ifade ile; yaşlanma ilerlerken sadece mevcut ömrünü tamamlamış hücreler yok edilmeyip yok olanların yerine aynı anda yenileri konmaktadır. Burada önemli olan; vücudumuzdaki bu yok etme “tahrip” ve yok olanların yerine yenilerinin konması “gelişme” işlemi kişinin yaşam tarzı ile bağlantılı olmasıdır.

Vücudumuzdaki bu biyolojik olaylar ilk anda karışık gelebilir. Hemen hatırlatmakta yarar var ki; vücudumuzu bir iş makinası veya aletlerle donatılmış bir imalathane gibi cansız maddelerden oluşan bir varlık olarak düşünürseniz yanılırsınız. Vücudumuzu etten, kemikten, birtakım yaşayan organlardan oluşan ve devamlı kendini yenileyen canlı bir varlık olarak düşününüz. Bu yenilenme ömür boyu gece gündüz durmadan devam eder. Bacaklarımızdaki adaleler dört ayda bir yenilenmiş, vücudumuzu ömür boyu taşıyan bacaklarımızın kemik yapısı birkaç yılda tamamen değişmiştir. Kanımızdaki beyaz hücreler ise her on günde bir yenilenmiştir.

Her dokunun ömrü aslında kısa

Yukarıda belirttiğimiz bu biyolojik olaylar “yok etme ve gelişim” basit, tek yönlü pasif bir işlem değildir. Vücudun bir parçasını yok etmek için bozulup çalışamaz duruma gelmesi beklenmez. İlk başlangıçta tespit edilmiş ömrü dolduğunda otomatikman yok olurken yerine hemen yenisi konur. Vücudun her parçası ilk oluşumunda belli bir müddet için yaratılmıştır, müddetinin sonunda da kendi içinde tahrip olacak ve yerine yenisi gelecektir.

Bu “tahrip/yok etme – gelişim/ yenilenme” görüşü tamamen yeni genel kabullerdir. Şimdi biyolojistlerin inancı odur ki; vücudumuzun ekseri hücreleri kendilerine özgü kısa bir yaşam için yaratılmıştır ve bu yaşam müddetinin sonunda parçalanarak yok olacaklar ve yok olanların yerini aynı anda yeni hücreler alacaktır. Netice itibarı ile vücudumuzun önemli kısımları zaman içinde yok olmakta yerine yenisi konmaktadır. Yeni genç oluşumlara yer açmak için ömrü tamamlanmış olanlar bilinçli olarak yok edilmektedir. Tıpkı baharda yeni dalların oluşması için sonbaharda eski dalların budanması gibi.

Yok olandan daha fazla hücreyi üretmekte egzersizin önemi şaşırttı

Çok basit deyimlerle izaha çalıştığımız doğal “yok etme ve gelişim” sürecinde en önemli başarı, yok olanlardan daha çoğunu gelişim sürecinde yerine koymaktır. Bu aşamada egzersiz olayı devreye girmektedir. Adalelerimiz vücudumuzun tümünde oluşan gelişim olayında devreye girer. Adalenin hareket etmesi için uyarı sinyali veren sinir sistemi, bu uyarıyı yaparken beraberinde adalenin kendi içinde oluşacak “yok etme – gelişim” biyokimyasal dengeyi oluşturacak ayrı bir uyarı yapar. Bu her iki sinyal bütün vücuda yayılır. Şayet kafi miktarda “gelişim” hemen verildiğinde “yok etme” sinyalinden üstün gelir ve adalelerin, kalbin, ince damarların, kemiklerin, eklemlerin, kirişlerin vs. kuvvetlenmesini, büyümesini sağlayacak mekanizma devreye girer.

Bu oluşumda kuşkusuz egzersiz başroldedir, çünkü “gelişim” sinyallerine start verilmesi egzersiz ile beraber ter dökmeye başladığınız anda başlar. Adalelerimizde ve eklemlerimizde kuvvetlenmenin veya tedavinin başlamasını sağlayan bu oluşumdur.

Egzersiz gençlik kaynağı

Bu oluşum sağlıklı beyin biyokimyasının temelini oluşturmaktadır. Gençlik hayatınızı uzun müddet sürdürmenizi sağlar. Yapacağınız egzersizlerin kronik hastalıklardan koruyucu sisteminizi kuvvetlendireceğine, daha iyi uyuyabileceğinize, kilonuzu normalde tutabileceğinize, seks hayatınızın daha iyi olacağına, kalp krizlerine, felç oluşmasına, yüksek tansiyona, Alzheimer’s hastalığına, kemik erimesine, yüksek kolesterole ve sinir krizlerine ısrarla karşı koyacağınıza inanıyoruz.

Bütün bunlar egzersiz ile mümkündür, aksi takdirde; adalelerinizi çalıştırmazsanız yukarıda saydığımız kronik hastalık durumları güç kazanır.

Yaşam boyu sağlıklar dileği ile saygılar sunarız.

Kaynak: Younger Next Year – Seneye daha Genç, Dr. Henry S. Lodge – Manhattan, New York. Dr. Lodge Dünyanın En İyi Doktorları
Listesi’nde yer almaktadır.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Egzersizin yararları, sporun faydaları, egzersizin yararları, egzersiz bağışıklık sistemi, düzenli egzersiz iyi mi, egzersizin en iyi faydası gibi konular hakkında olup sağlıklı yaşam (fitness) ve spor konusuyla ilgili olan bu yazıda kullanılan telif haklarıyla korunan görseller: John Mueller ve Joel Robison Creative Commons lisanslarına uygun olarak kullanılmıştır.

Mutlu ve sağlıklı aile temennizlerimizle...

3 Yorum

  1. ÖMER ARDALI ÖMER ARDALI 9 Aralık 2013

    Merhaba:
    Yaklaşık 3 aydır hafif tempo ile koşarak başladım. Son zamanlarda mesafem ve hızım arttı.
    En son dün gece 7150 metreyi 43 dakikada bitirdim. Siz bunu nasıl yorumlarsınız.
    Teşekkürler.

  2. Hayri Özmeriç Hayri Özmeriç 9 Aralık 2013

    Değerli sporsever Ardalı,sitemize gösterdiğiniz ilgiye ve teveccühe teşekür ederiz. Her şeyden önce ve de özellikle ben veya bir başkası, bir dostunuz koşunuzu nasıl bulursa bulsun çok önemli olan kendi vücudunuz nasıl buluyor, bu gerçekten olayın en önemli vücudunuzun ne ses getirdiğidir.

    Bana göre vücudunuzun bunu nasıl bulduğunun ölçüsü: koşuyu bitirip banyonuzu aldıktan sonra “oh be ne güzelmiş koşmak diyor ve yarın olsa da gene gelip koşsam diyorsanız” bu koşunuzun çok yerinde ve en uygun tempoda olduğunun ölçüsüdür, bundan gerisi hep ikici planda gelen değerlendirmelerdir.
    Şimdi ben nasıl değerlendiririm: evvela bu koşu derecenizi bir kenara yazın ve ayni tempoyu asgari 15 gün devam edin ve sonra ayni tempoda 7.700 metre koşun veya 7150 metreyi 40 dakikada koşmaya çalışın. Bunun ölçüsü de sır değil belli müddette ve yapmakta olduğunuz yoğunluğa iyice alıştıktan sonra temponuzu veya mesafenizi yüzde ondan fazla arttırmayınız.
    Yaşınızı bilemediğim için temponuzun kritiğini yapamıyorum,
    yapsam da faydası yok. Dediğim gibi vücudunuz ne diyor önemli olan o.

    Ha bu iş nereye kadar gider derseniz, 2009 yılında Balkan atletizm şampiyonasında 5000 Metreyi 35:51′ de koşdum İzmirde 27.Rylül.2009 da. Bu benim ölçüm. Sizin ölçünüz de vücudunuzun sesleridir.
    Önemli olan, SİZİ KUTLARIM, SAĞLIK İÇİN SPORU ZEVKLE YAPIYORSUNUZ Kİ DURUMUNUZU NE OLDUĞUNU ARAŞTIRIYORUNUZ.
    esenlikler dileği ile mutluluklar dilerim.
    Hayri Özmeriç

  3. Hayri Özmeriç Hayri Özmeriç 10 Aralık 2013

    Aziz Ardalı, evvelki yorumuma küçük bir ilave yapayım
    İzmirdeki Balkan Koşusunda 80 Yaş kategorisinde koşdum.
    60’lı yaşlarda derecem 25 dakikalar civarında idi.
    Selam ve sevgilerle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir