İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ergenlik Döneminde Görülen Yeme Bozuklukları

ergenlerde-yeme-bozukluklari

Ergenlik Döneminde Görülen Yeme Bozuklukları

Yazan: Psikolog, Samime Ünlü Sonugüler

Ergenlik dönemi, ergenin fiziksel yapısında ve duygulanımında oluşan değişiklikler nedeni ile oldukça zorlu geçen bir süreçtir. Bazı ergenler bu dönemi nispeten daha kolay atlatırken bazıları duygusal ve düşünsel bir karmaşa içine düşerler. Bu dönemde çocukluktan yetişkinliğe geçerken, en önemli özellik kimlik gelişimidir.

Ayna karşısında geçirilen saatler

Ergen ayna karşısında saatler geçirir, bedenini inceler, fazlalıklarını abartır ve bu nedenle kendini beğenmez. Özellikle, aile de ilgisiz ya da kilo konusunda yargılayıcı bir tutum içindeyse ergenin kaygısı artar ve yeme bozuklukları gözlenebilir.

Ergenin olumsuz duygularını tetikleyen bir diğer unsur da arkadaş grubudur. Ergen bu grupta beğenilmek, onay görmek ister. Ergenler birbirlerine karşı da acımasızdırlar. Alay konusu olmak, beğenilmemek ergenin psikolojisini daha olumsuz etkileyecektir.

Verilen birkaç kilo ile kendine güveni yerine gelir, karşı cinsi etkileyeceğini düşünür. Ona göre kilo vermek mutlu olmak demektir.

Yeme bozukluklarının sebepleri

Ergenlik döneminde, özellikle kızlarda yağlanma daha çok görülür. Genç kız, bedenindeki özellikle kadınlaşma yönündeki değişikliklerden rahatsız olur, utanabilir. Vücudundaki fazlalıklardan asla kurtulamayacağını düşünür. Hızla kilo vererek çocukluk bedenine geri dönmek isteyebilir.

Ayrıca ailedeki huzursuzluklar, aile bireylerinden birinde yeme bozukluğu olması, akademik baskı, duygusal ilişkilerdeki iniş çıkışlar, duygusal ve fiziksel istismarlar, arkadaş grubunun ve çevrenin değişmesi, aileden birinin kaybı, aile bireylerinin ergeni fiziksel yapısı konusunda eleştirmeleri, arkadaş grubundaki paylaşımlar, medyanın sıfır beden mankenleri güzellik simgesi olarak sunması da yeme bozukluklarına sebep olarak gösterilmektedir.

Ailenin tavrı çok önemlidir

Yeme bozukluklarının başlangıç döneminde ailenin tavrı çok önemlidir. Eğer aile yeme bozukluğunun varabileceği noktanın bilincinde değilse, ergenle ilgilenmiyor ya da eleştirerek zayıflaması konusunda eğilimini artırıyorsa durum tedavisi zor bir hâl alabilir.

Şunu altını çizerek belirtmek gerekir ki, yeme bozuklukları, ölümle sonuçlanan nadir psikiyatrik vakalardandır.

Yeme bozukluklarının belirtileri:

– Çocuğunuz kilolarından sürekli şikâyet ediyorsa,

– Sürekli diyet yapıp kilo alıp veriyorsa,

– Karbonhidrat, yağ gibi bazı besin gruplarını beslenmesinden çıkardıysa,

– Çok düşük kalori alarak gününü geçiriyorsa,

– Uzun süre aç kalıp sonrasında yeme atakları oluyorsa,

– Kilosunu takıntı haline getirmiş ve belli bir kiloya inmeden mutlu olacağına inanmıyorsa,

– İdeal kiloya sahip olunca hayatındaki her şeyin mükemmel olacağına inanıyorsa,

– Regli geciktiyse,

– Fiziksel aktivitesinde olağanın üzerinde bir artış görülüyorsa,

– Depresyon, huzursuzluk ve asosyallik gibi belirtiler varsa, bir yeme bozukluğu tablosuyla karşı karşıya kalmış olabilirsiniz.

Ergenlerde görülen yeme bozuklukları nelerdir?

Ergenlerde görülen yeme bozuklukları, Anoreksiya Nervosa ve Anoreksiya Bulimia diye 2’ye ayrılır. Bir de bunlardan başka tıkanırcasına yeme bozukluğu tanımlanmıştır. Anoreksiya ve bulimia kadınlarda görülürken tıkanırcasına yeme bozukluğu daha çok erkeklerde görülür.

Anoreksiya nervosa: Anoreksiya nervosa daha çok 12-18 yaş arasındaki kızlarda ortaya çıkar. Zayıf bir vücuda sahip olma, beden algısının bozulması, yemek yemeyi sınırlama, kalori alımını en aza indirme, katı diyetler, aşırı egzersiz, kilo kaybı ve kilo alımından aşırı endişe duyma gözlemlenir. Bu kişi hızla kilo kaybeder ve sağlığını tehdit edici bir kiloya düşer.Zayıflıklarının tehlikeli boyutta olduğunu fark edemez. Kilo kontrolü; öz saygılarını, öz güvenlerini ve kontrol duygusunu güçlendirir. Aynı zamanda kusma davranışı gözlenebilir. Büyümeye karşı bir tepki vardır. Zayıflığa aşırı değer verilen kesimlerde daha sık rastlanır. Aile ortamlarında iletişimsel problemler ve kayıplar mevcuttur.

Yaşamı tehdit eden psikiyatrik bir bozukluktur. Ölüm oranı %20’dir. Ağır kilo kaybı olanlar hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Hem aile hem de hasta psikoterapi görmelidir. Kişinin vücuduna ilişkin olumsuz algısından kurtulmasını sağlamak gerekir.

Bulimia nervosa: Yüksek kalorili yemek sonrası kusma, aşırı egzersiz yapma, dönemsel aşırı katı diyet uygulama gözlemlenir. Bu kişiler ya hafif kilolu veya normal kilodadır. Kişi yemek sonrası mutlaka midesini boşaltma ihtiyacı duyar. Aşırı yemek yeme durumu, yüksek kalorili yiyeceklerden oluşur ve bir süre aralıksız devam eder. Bu davranış suçluluk duygusu ile sonlanır. Bu kişiler daha çok dürtüsel, kişiler arası ilişkilerde güçlük yaşayan, kaygısı yüksek olan kişilerdir. Kişi yeme nöbetlerini durduramaz. Kilo almanın verdiği kaygı had safhaya ulaşır. Bir süre sonra normal kiloda olsa bile kendini kilolu hisseder.

Kişiye bu tanıyı koymak için en az 3 ay süre ile haftada 2 kereden fazla kusma davranışının görülmesi gerekir. Anoreksiyadaki kusmadan farkı, bunların yeme isteklerini durduramamalarıdır. Hastalık dönemi öncesinde diyetle kilolarından kurtulmuş olurlar, sonrasında bulimia gelişir. Aile ortamı mesafelidir. Bazı görüşlere göre aşırı yeme davranışı anne ile birleşmeyi temsil eder. Sonrasında gelişen kusma davranışının ise ayrışma ve bireyselleşmeyi temsil ettiği düşünülmektedir.

Tıkanırcasına yeme bozukluğu: Bu bozuklukta haftada 2 veya daha fazla aşırı biçimde yeme davranışı görülür. Atak sırasında kontrolsüz bir şekilde çok fazla miktarda yiyecek tüketirler. Kusmazlar. Duygudurumları ve ilişkileri tutarsızdır. Obezlerin bir bölümünde bu bozukluk görülür. Uyku bozuklukları nedeni ile gece yemeleri mevcuttur.

Yeme bozukluklarının tedavisi zordur, profesyonel yardım alınmalıdır. Anoreksiyalı kişi tehlikede olmadığına ve yardıma gerek duymadığına inanır, Bulimialı kişi ise sorunun farkındadır ama tekrar kilo alma korkusu ile tedavi görmek istemez. Tedavi süreci birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Ancak tedaviden sonra da tekrarlayabilme olasılığı vardır.

Sevgili anne babalar yeme bozuklukları başlangıç döneminde tespit edilir ve önlem alınırsa daha kolay tedavi edileceklerdir. Ayrıca ergene verdiğiniz mesajlara da dikkat etmelisiniz. Her koşulda değerli ve sevilebilir olduğunu hissettirmek çok önemlidir.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Fotoğraf: kayla june

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir