
Yeni Nokta-of-Care Teknolojisi Dakikalar İçinde Doğru HIV Sonuçları Sunuyor
Northwestern Üniversitesi’nin geliştirdiği yeni bir teknoloji, HIV enfeksiyonunu dakikalar içinde yüksek hassasiyetle tespit edebilen taşınabilir bir test sunuyor. Nanomekanik platform ve silikon mikrolevhalar kullanan bu düşük maliyetli cihaz, laboratuvar ihtiyacı olmadan erken teşhis imkânı sağlıyor. Güneş enerjisiyle çalışan bu teknoloji, ulaşılması zor bölgelerde HIV, hepatit ve diğer enfeksiyonların hızlı teşhisine olanak tanıyarak sağlık hizmetlerini dönüştürmeyi hedefliyor. Bilimsel temelli bu yenilik, global sağlıkta çığır açabilir.
Yenilikçi Teknolojinin Özellikleri
Northwestern Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, HIV enfeksiyonunu hızlı ve doğru bir şekilde tespit edebilen çığır açan bir point-of-care (yerinde teşhis) teknolojisi geliştirdi. Bu teknoloji, nanomekanik bir platform ve küçük silikon mikrolevhalar kullanarak HIV antijenlerini dakikalar içinde yüksek hassasiyetle algılıyor. Geleneksel laboratuvar testlerine kıyasla çok daha hızlı sonuç veren bu sistem, düşük maliyetli ve seri üretim için uygun silikon mikrolevhalar sayesinde erişilebilir bir çözüm sunuyor. Ayrıca, güneş enerjisiyle çalışan bir cihaza entegre edilen bu teknoloji, laboratuvar erişimi sınırlı olan uzak bölgelerde erken teşhis imkânı sağlayarak savunmasız topluluklara hızlı müdahale olanağı tanıyor.
HIV Teşhisinde Mevcut Zorluklar
Geleneksel HIV tanı yöntemleri, enfeksiyondan haftalar sonra oluşan HIV’ye özgü antikorları tespit etmeye dayanıyor. Bu durum, erken teşhisi zorlaştırarak hasta bakımını ve HIV önleme çabalarını karmaşık hale getiriyor. Günümüzde altın standart olarak kabul edilen testler, hem HIV antikorlarını hem de p24 antijenini (HIV enfeksiyonunun erken bir göstergesi) tespit etse de, bu testler genellikle klinik laboratuvarlarda yapılmakta. Bu da daha uzun işlem süreleri, yüksek maliyetler ve hastaların birden fazla ziyaret yapma gerekliliği gibi sorunlara yol açıyor.
Nanomekanik Platformun Avantajları
Biosensors and Bioelectronics dergisinde 2 Nisan 2025’te yayınlanan çalışmada, bu yeni teknolojinin detayları açıklanıyor. Sistem, silikon mikrolevhaların üzerine yerleştirilen antikor katmanları aracılığıyla p24 antijeninin bağlanma gücünü ölçüyor. Antijen bağlandığında, mikrolevha ölçülebilir ve sayısallaştırılabilir bir şekilde bükülüyor. Bu teknoloji, dijital bir okuma sistemi ile donatılarak kullanımı kolay bir hale getirilmiş. Araştırmacılar, sistemin hem saf p24 antijeni örneklerinde hem de karmaşık insan kanı örneklerinde yüksek özgüllükle çalıştığını kanıtladı.
Önemli bir yenilik olarak, mikrolevhaların farklı “parmaklarına” iki farklı antikor (ANT-152 ve C65690M) eklenerek, tüm HIV-1 alt tiplerini kapsayan geniş bir algılama yelpazesi oluşturuldu. Bu, düşük antijen konsantrasyonlarında bile doğru sonuçlar alınmasını sağlıyor ve teknolojinin küresel çapta güvenilirliğini artırıyor.
Çeşitli Hastalıklar için Potansiyel
Bu teknoloji, daha önce SARS-CoV-2 virüsünün (COVID-19’a neden olan virüs) tespitinde başarılı bir şekilde kullanıldı. Araştırma ekibi, sistemin kızamık gibi diğer enfeksiyonların teşhisinde de etkili olabileceğine inanıyor. Özellikle kızamık vakalarının ABD’nin çeşitli eyaletlerinde artması, bu tür yerinde teşhis çözümlerine olan ihtiyacı artırıyor.
Ekip, gelecekte HIV ile birlikte hepatit B ve hepatit C antijenlerini aynı anda tespit edebilen bir test geliştirmeyi planlıyor. HIV ile yaşayan bireylerde hepatit ko-enfeksiyonlarının yaygın olması ve tedavi edilmediğinde ciddi karaciğer komplikasyonlarına yol açması, bu hedefi daha da önemli kılıyor.
Araştırma Ekibi ve Destek
Çalışma, Vinayak Dravid (malzeme mühendisi), Judd F. Hultquist (virolog) ve Gajendra Shekhawat (mikro- ve nanofabrikasyon uzmanı) liderliğinde yürütüldü. Dravid, Northwestern Üniversitesi’nin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nde Abraham Harris Profesörü ve NUANCE Merkezi’nin kurucu direktörü. Hultquist, Feinberg Tıp Fakültesi’nde bulaşıcı hastalıklar ve patojen-evrim etkileşimleri üzerine çalışıyor. Shekhawat ise mikrolevha teknolojisinin geliştirilmesinde kilit rol oynadı.
Araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finanse edilen Third Coast Center for AIDS Research (P30AI117943) ve diğer NIH fonları (R01AI176599, R01AI167778, R01AI150455, R01AI165236, R01AI150998, R21 AI174864, R56AI174877) tarafından desteklendi.
Gelecek Perspektifi
Judd F. Hultquist, bu teknolojinin HIV tanı süreçlerini iyileştirerek salgının sona erdirilmesine katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Ekip, bu platformun diğer bulaşıcı hastalıklar için de uyarlanabilir olduğunu ve global sağlık hizmetlerinde devrim yaratabileceğini düşünüyor.
Yayın Tarihi: 2 Nisan 2025
Kaynak: Angel Green Samuel, Daphne Cornish, Lacy M. Simons, Dilip Agarwal, Gajendra S. Shekhawat, Judd F. Hultquist, Vinayak P. Dravid. Nanomechanical Systems for the rapid detection of HIV-1 p24 antigen. Biosensors and Bioelectronics, 2025; 117395. DOI: 10.1016/j.bios.2025.117395
İlk yorum yapan siz olun