İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kadınlar İçin Futbolu Anlama Kılavuzu

Anlaşılır Dilde Futbol Nedir? (Kadınlar İçin Futbol Kılavuzu)

Yazan: Konuk yazar Nurtaç Salcı

Futbol… Yaşlı ninelerimizin, dedelerimizin söylemiyle “topa tepik atmak için koşuşturan bir sürü insan”ın oynadığı oyun. Erkeklerin namus simgesi olan “at, avrat, silah” üçlemesinde “at” kavramının yerini alan olgu. Bayanlarınsa dizi ya da filmini bölen, kocalarının küfürbaz yanlarıyla yüzleşmelerine neden olan anlamsız müsabaka… Kısaca futbol bu demek işte…

Aslına bakarsanız ilgi alanlarınızın içinde yer almıyor ise size çok saçma gelecek, bağımlısıysanız da asla izlemekten bıkmayacağınız ve fanatiklik kavramını belki de sonuna kadar size yaşatacak olan evrensel dildir futbol… Erkeklerin %90’ı için futbolun nasıl oynandığını anlatmak, onlara futbolu öğretmeye çalışmak saçma olacaktır; tefeciye tefe satma misali… Ben şimdi sizlere geri kalan %10 ve bayanların %90’ı için futbolun nasıl oynandığını ve kurallarını yüzeysel bir şekilde anlatmaya çalışacağım. En azından ufak da bir fikir edinirseniz maç izlemek zorunda kaldığınızda o anlar sizin için boş ve anlamsız gelmeyecektir.

Temel Kurallar

11’er kişilik iki takımın karşı karşıya gelmesi ve ayakla topu birbirlerinin kalelerine sokmaya çalışması futbolun amacıdır. Kurallar gereği bir takımdan yalnızca 10 futbolcu topa ayak, kafa ya da vücudun herhangi bir yeri ile vurabilir. Vücudun herhangi bir yeri derken, eller ve kollar müstesnadır. El veya kol ile yapılan temaslar, futbol sahası içerisinde hangi noktada yapılmış ise o noktadan karşı takımın oyuncuları vuruş yapma şansına sahip olur; bu vuruşun adına serbest vuruş denir. Futbol oyununda yalnızca kalecilerin kendilerine belirlenmiş olan alanlar içerisinde topa el, kol, ayak ve vücudun diğer noktaları ile dokunma hakları vardır. Bu alana (mavi ile gösterilen alan) ceza sahası denir. Kaleciler bu alan dışında bir bölgede topa el yahut kol ile dokunur iseler yine karşı takım oyuncuları vuruş yapma yani serbest vuruş kullanma şansına sahip olurlar. Kaleci haricindeki diğer futbolcular ceza sahası içerisinde topa elleri yahut kolları ile dokunurlar ise rakip takım penaltı noktasından ( kırmızı ile gösterilen nokta ) penaltı atışı kullanma hakkı kazanır. Penaltı, futbol kuralları çerçevesinde ceza sahası içerisinde yapılan dokuz kusur hareket diye adlandırılan hareketlerden birinin yapılması sonucunda da kazanılabilinir. Eğer bir futbolcu, rakip futbolcuya ceza sahası içerisinde dokuz kusur hareketten birini yaparsa hakem penaltı atışına hükmedebilir. Penaltı atışı sırasında kaleci; top, penaltıyı kullanacak olan rakip oyuncunun ayağından çıkmadan öne doğru hareket edemez, yalnızca kale çizgisi üzerinde sağa sola hareket edebilir.

Maç sırasında top, hücum eden tarafın oyuncusundan rakibin aut çizgisinden dışarı çıkarsa aut (İngilizce: out) olur ve karşı tarafın kalecisi tarafından, kaleci vuruşuyla oyun yeniden başlar. Yani gol atma girişimi sonuçsuz kalmış olur ve top karşı takıma geçer. Futbolda korner diye de bir olgu vardır. Örneğin, siz A takımındansınız ve B takımının kalesine gol atmak için yükleniyorsunuz. Top, B takımından bir oyuncu tarafından onların aut çizgisinden dışarı çıkarsa, buna korner denir ve sizin takımınız korner noktasından atış kullanır. Bir de taç atışı vardır. Top hangi takımdan taç çizgisi üzerinden dışarı çıkmış ise, topun dışarıya çıktığı noktadan karşı takım taç atışı kullanır. Taç atışı, el ile kullanılır.

Gelelim, ilk kez futbol izleyenler tarafından neden ve nasıl olduğu anlaşılamayan ofsayta. Bunu daha kolay anlamak için yukarıdaki resme dikkat edin lütfen… Pembe takım hücumda ve gol yolları arıyor. Sarı takım defansta. Pembe takımdan bir oyuncu, sarı takımın kalesine en yakın olan diğer pembeli oyuncuya topu atıyor. Ancak o sırada sarı takım oyuncularından hiç biri kendi kalesine pembe oyuncu kadar yakın değil; yani pembe oyuncuyla sarı kaleci arasında sarı takımdan hiçbir oyuncu yok. Bu durumda pembe oyuncu ofsayta düşmüş oluyor. Ofsayt sonrası, ofsaytın olduğu noktadan sarı takım oyuna tekrar başlar. Top, ofsayt cezası yüzünden karşı takıma geçmiş olur. Şimdi sıra hakemleri anlatmaya geldi.

Hakemler

Bir futbol maçı dört hakem ile yönetilir. Bir orta hakem, iki yan hakem bir de (sahanın dışında yer alan) dördüncü hakem müsabakanın yönetiminden ve gözetiminden sorumludur. Maçı orta hakem yönetir; orta hakemin verdiği kararlar kesin bir şekilde uygulanır. Taç çizgileri üzerinde birer yan hakem bulunmaktadır. Bu hakemler; topun oyun alanı dışına çıkışında, bir oyuncunun ofsayta düşmesinde, faullerde, elle oynamalarda, oyuncu değişikliklerinde orta hakemin yardımcısı görevindedirler. Bu görevlerini yerine getireceklerinde, ellerindeki bayraklarla orta hakeme uyarıda bulunurlar.Dördüncü hakem ise oyuncu değişikliklerinde ve saha dışı düzenin korunmasında görevlidir.

Kartlar

Biraz da kartlardan bahsetmek gerekir. Eğer bir futbolcu, rakip futbolcuyu sakatlayacak ölçüde kasıtlı ve sert bir şekilde faul ile durdurursa orta hakem, futbolcuyu sarı kart ya da kırmızı kart ile cezalandırır. Kırmızı kart gören futbolcu oyundan ihraç olur ve yerine takıma başka bir oyuncu da alınamaz; takım eksilir. Maç sırasında herhangi bir nedenden üst üste iki sarı kart gören oyuncu, ikinci sarı kartından sonra kurallar gereği hakemin iki sarı kartın karşılığı olan kırmızı kartı göstermesiyle oyundan ihraç edilir. Yeni çıkan kurallara göre Federasyon’a bağlı ceza kurulu tarafından oyundan kırmızı kart ile ihraç olmuş futbolcu, sonraki maçların biri ya da birkaçında oynamama cezasına çarptırılır.

Süre

Maçlar 90 dakikadır; 45’er dakikalık iki devre halinde oynanır ve iki devre arasında 15 dakika ara bulunmaktadır. Bu arada futbolcular dinlenir ve teknik direktörleri oyun kurgusunda neleri yapmaları yahut yapmamaları konusunda futbolcularına taktik verir. Maçlar kural olarak 90 dakikadır ama maç içerisinde oyuncu sakatlanmaları, topun taca ve kornere çıkması gibi durumlarda yaşanan gecikmeler için, duraklama zamanı olarak ilk 45 ve sonraki 45 dakikaya fazladan süre ilave olunabilir. Duraklama zamanını ve bu sürenin miktarını belirlemek orta hakemin inisiyatifindedir.

Sonuçta her maçın bir kazananı, bir de kaybedeni olur diyeceğim ama olmuyor tabii ki; maçlar berabere de bitebiliyor. Takım taraftarları büyük bir hırsla kendi takımlarının galip gelmelerini isteseler de beraberlik de futbolun içinde yer alan bir olgu; ne şiş yandı ne de kebap misali.

İşte futbol kısaca, detaysız ve en anlaşılır şekilde böyle bir oyundur. Hırs, ter, adale, sinir, soğukkanlılık, meziyet, bağırış vb. her şey bu oyundadır. Umarım anlatabilmiş ve anlaşılabilmişimdir.

Ve hakemin ilk düdüğüyle maç başlar… İyi seyirler…

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Futbol ile ilgili olan bu yazıda kullanılan telif haklarıyla korunan görseller: claude.attard.bezzina, premasagar, atomicShed ve Ali Brohi Creative Commons lisanslarına uygun olarak kullanılmıştır.

5 Yorum

  1. teddy bear teddy bear 11 Eylül 2011

    Bir erkek olarak benim de çok ihtiyacım olan bir yazıydı teşekkürler.

  2. esra esra 25 Kasım 2011

    süper bişey bu çok beğendim sizin sayenizde babanla çokca futbola gidiyorum ama banada voleybol ve basketboluda anlatabilirmisiniz çok ihtiyacım var

    • Nurtaç Salcı Nurtaç Salcı 8 Ocak 2012

      Elimden geldiğince anlatmaya çalışırım.Yakında her iki spor dalına dair de yazılar yayınlayacağım.Beğeniniz için teşekkür ederim.

  3. Eda Eda 2 Ekim 2013

    mükemmel olmuş ellerinize sağlık bi kaç şey dışında aradığım her şeyi buldum özellikle 100 kez ofsaytı okuduğum halde anlayamamıştım burda ilk okuyuşta anladım çok başarılı teşekkür ederim ^_^ 

  4. Betül Betül 27 Temmuz 2014

    Gerçekten harika bir yazıydı tebrik ediyorum öncelikle.
    Okuduktan sonra pekiştirme amaçlı birkaç maç izleyeyim dedim. Durdura durdura; yazdıklarınızla karşılaştırma fırsatını bularak… Ancak internet üzerinde ne kadar aradıysam da hiç maç bulamadım. Olmayışı da beni şaşırtmadı değil. Eğer siz bulduğunuzda paylaşabilirseniz çok sevinirim. Hoşçakalın. 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir