Paniğe Gerek Yok!

Yazan: İlşad Özkan

Biliyorum, çoğunuz panik halindesiniz. Kilo almaya ya da formunuzu yitirmeye başladığınızda bunu ilkin fark etmezsiniz ancak bu kayıp süreci ilerlediğinde bir panik hali başlar… İşte bu panik durumunda ya da buna ramak kala imdadınıza bir kitap yetişiyor: Paniğe Gerek Yok!

Alman fitness ekolü

Fitness ve sağlıklı yaşam konusunda dünya genelinde bir Anglosakson hakimiyetinden söz edebiliriz, bizim kaynaklarımız da ağırlıklı olarak bu kültürden geliyor. Ancak bu kitapta ciddi, disiplinli ve bilimsel bir başka ekolün etkisi var ve bu fark ediliyor: Alman ekolü. Kitabın yazarı Ahmet Tarık Ergüven, Almanya’da kendini yetiştirdiği için onların birikimlerini iyi okumuş. Aklın yolu bir olduğundan, kitaptaki çoğu bilginin bizim yayınlarımızla da örtüştüğünü gördük. Açıkçası, Alman ekolü size muğlak tavsiyeler vermek yerine daha net bir dil kullanıyor. Kitabı beslenme ve egzersiz olarak iki bölüme ayırmak mümkün ve 152 sayfalık kitap 64’üncü sayfasına kadar beslenmeden bahsediyor. Kitabın dili sade ve sohbet havasında bir üslup hakim, bu da okunmasını kolaylaştırıyor.

Bilimsel temelli pratik reçeteler

Kitabın en büyük başarılarından biri, kafanızı şişirmeden bilgiyi aktarmasının yanı sıra size uygulayabileceğiniz net formüller sunabilmesi. Yazarı bu açıdan tebrik etmek gerekiyor. Örneğin yazar ne kadar su içileceğini önerecekken bunun için size basit bir formül de veriyor ve vücut ağırlığınızın her bir kilogramı için 30 ml suyu günlük olarak tüketin diyor. Kitap bunun gibi hesaplaması ve uygulaması kolay önerilerle dolu ve bu yönüyle tam da Türk insanına hitap ediyor: Bana balık tutmayı öğretme, sen tuttun madem, bana balık ver. Evet, bu kitap yazarın araştırmalarının sonucunu lafı dolandırmadan okura veriyor ve sizin de bunu seveceğinize eminim. Karbonhidrat, yağ, çeşitli önemli vitaminler konusunda da aynı açıklık ve net formüller söz konusu; bayılacaksınız.

Günlük yaşam için öneriler

Aynı pratik tavsiyeleri günlük yaşamınız için de veriyor yazar ve ben okumanızı çok isterim. Çalışanları, eğitim görenleri ve başka kesimden insanları da ele alarak onlara verilen etkili önerileri ilgiyle okuyacağınıza eminim. Mesela işinize giderken bir durak önce inip daha fazla yürümenin size ne tür faydalar getireceğini merak ediyor musunuz?

Ve fitness

Yazar kitabının ikinci bölümü olan fitlik egzersizlerine girerken tabiricaizse damardan giriyor, bakın, şu görüşe katılmamak mümkün mü: “Fitness’ı ve görünümleri iyi olanların, rakiplerine nazaran daha hızlı kariyer yaptıkları ve daha fazla maaşla çalıştıkları, birçok araştırmanın vardığı bir sonuçtur. Bu böyle iken biz neden hala duruyoruz?”

Kendi adıma, her ne kadar fizyoterapi eğitimi alsam da alaylı bir eğitmen olarak fitness konusunda meslektaşımla yer yer ayrı görüşlerimiz olduğunu burada ifade etmeliyim ancak bu farklılıklar temel noktalarda değil ve Ergüven’in görüş farklılıkları “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır,” seviyesinde. Bir diğer nokta da ben kişisel sağlık kondisyonunu dikkate aldıktan sonra çalıştırdığım kişileri kısa bir hazırlık sürecinden sonra güvenlik sınırlarının eşiğine getirerek oldukça fazla zorlarım, Ahmet Tarık Ergüven ise belki yine Alman disiplininin etkisinden olacak, daha temkinli adımlar attırıyor.

Yazar fitness bölümünde yaklaşık 60 sayfa kadar ön bilgi veriyor ve bilgilerin çoğunluğu aerobik egzersizler için. Bu iyi bir şey ancak kitabın anaerobik direnç egzersizleri yönünden biraz eksik kaldığını söylemeliyim. Bununla birlikte bu sayede kitap hedef kitlesinin oldukça hareketsiz yaşayan, spor salonuna gitmeyen insanlar olduğu mesajını veriyor bu özelliğiyle. Evde yapılabilecek birtakım hareketler anlatıldıktan sonra ise kitap bitiyor.

Kitabın satır aralarında aktardığı ilgi çekici bilgilerden çok hoşlanacağınızı tahmin ediyorum ama daha fazla ipucu verip okuma heyecanınızı azaltmak istemiyorum.

Sonuçta Ahmet Tarık Ergüven’in “Paniğe Gerek Yok”u sağlıklı yaşam ve fitness’la ilgilenen her bireyin kitaplığında bulunmayı hak eden bir kitap, en kısa sürede edinmenizi öneririm.