Tıbbın babası olarak anılan ve bundan yaklaşık 2500 yıl kadar önce yaşayan Hipokrat’ın da dediği gibi: “Ne yersek oyuz.” Bu söz günümüzde beslenme ve sağlık ilişkisini ortaya koyan sayısız araştırmayla da ortaya konduğu gibi tükettiğimiz besinlerin sağlımız için önemi vurgulamaktadır.
Her açıdan tüketim çılgınlığının yaşandığı günümüzde nereye kadar tüketeceğimiz, neyi niçin yediğimiz, yediklerimizin gerçek olup olmadığı, GDO’lar, hormonlu tavuklar, yüksek fruktoz şurupları, katkı maddeleri, renklendiriciler, kimyasal işlemler vs. Tüm bunların ve daha da fazlasının yaşandığı bir dönemde geleceğe ve şu anki duruma bir bakış açısı kazandıracak aşağıdaki TEDxRESET konuşmasını izlemenizi öneriyorum.
Fikir Sahibi Damaklar’ın kurucusu Defne Koryürek’in de dediği gibi:” “Günün sonunda vaktim var, vaktim yok ama herkes böyle yapıyor, herkes şöyle yapıyor, elimde bu var.” Bunlara düşmeksizin, gerçekten yediğiniz zaman size katkısı olacağına inandığınız, yediğiniz zaman ruhunuza katkısı olacağına inandığınız, teker teker hücrelerinize katkısı olacağına inandığınız gıdaya yatırım yapın. O gıdanın geçmişine bakın, geleneğine bakın. O gıdanın geleceğine bakın. O süt gerçekten kışa bu şekilde taşınabildiği için mi peynir yapılmış? Yoksa bir şirketin kârlılığının devamı için mi o hale getirilmiş? Eğer biz bugün GDO’dan ürküyoruz diye şilepler durdurulduysa ve ondan dolayı ucuz yem olan, ucuz GDO’lu soya ve mısır gelemiyorsa limanlarımıza; bundan dolayı et ve süt fiyatları yükseliyorsa buna uyanalım. Gerçekten öyle mi değil mi? İçtiğimiz süt gerçekten süttozundan mı yoksa GDO’lu gıdayla beslenen bir inekten mi? Bunların dersini çalışalım.
Zira, iki gün sonra, çocuğunuzu doğururken, çocuğunuzu beslerken, yaşlanırken, yaşlılarınızla veya kendinizle sadece ve sadece yediklerinizin yansımasını göreceksiniz. Eğer gerçek süt içmiyorsanız, eğer gerçek yoğurt yemiyorsanız, eğer gerçek ekmek yemiyorsanız, eğer gerçek et değilse yediğiniz siz de gerçek bir insan değilsiniz ve gerçek olmayan bir şekilde öleceksiniz! Sürdürülebilirliğinizi garantiye alın ve gıdanıza sahip çıkın ve çok rica ediyorum; toprak anaya sahip çıkacak yepyeni bir kuşak için gayret edin. Zira biz çoktan toprak anayı unuttuk! ”