
Erkekler Testosteron Seviyesine Baktırmalı mı?
Yazan: Dr. Murat Kınıkoğlu
Geçenlerde sağlık kontrolü için gelen bir hastam “testosteron seviyesi” ne baktırmak istediğini söyledi. Testosteron cinsel fonksiyon (libido) başta olmak üzere özellikle erkeklerde kas kütlesi, bağışıklık sistemi, dinçlik hissi dâhil pek çok fonksiyondan sorumludur. ABD’de 40 yaşın üzerindeki yüz erkeğin üçü kendini daha güçlü hissetmek, seks performansını, kas yapısını artırmak veya antiaging amacıyla testosteron kullanmaktadır.
Testosteron seviyesi, kişiden kişiye değişmekle birlikte her yıl yaklaşık %1 seviyesinde bir düşme gösterir. Buna karşılık beslenmesine, beden ve ruh sağılığına dikkat eden erkeklerde testosteron seviyesinin yaş ilerlese de düşmediğini gösteren çalışmalar vardır. Spor yapmayan, kas kütlesi azalıp yağ kütlesi artan, sigara içen, depresyona giren erkeklerde testosteron azalması belirgindir. Evlenmeyenlerde de evlilere göre daha düşük değerler çıkar.
Testosteron seviyesinin hastalarımdan istediğim rutin bir tetkik olmamasının nedeni, çıkan sonucun (düşük olsa bile) hastaya bir yararı olmamasıdır. Orta yaş ve üzerindeki erkek hastalar, testosteron seviyelerini genellikle cinsel performanslarındaki azalmanın nedenini öğrenmek için isterler. Oysa testosteron sertleşme sorununun çok az bir kısmından sorumludur. Vakaların büyük çoğunluğunda esas sorun penis damarlarındaki tıkanmalar (atheroskleroz) yani damar içi yağlanma ve kireçlenmedir.
Testosteron eksikliğini hap, iğne veya kremlerle gidermek güzel bir fikir gibi görülmekle birlikte pratik uygulamada ciddi bazı sorunlar var. Bunların en başta geleni testosteron takviyelerinin prostat kanseri riskini artırmasıdır. Bu bilgi yeni değil, TOM çalışması (Testosteron in Older Man with Mobility Limitations) testosteron alan yaşlı hastalarda kalp krizi vakalarının görülmesi üzerine erken sonuçlandırılmıştı. Bu ay JAMA dergisinde yayınlanan bir çalışma testosteron tedavisinin prostat kanseri dışında kalp krizi ve felç oranlarını da % 29 artırdığını gösterdi [1]. Çalışmaya testosteron seviyeleri 300 ng/ml altında olan 8709 erkek alınıyor. Kalp krizi geçiren, şeker hastalığı olan bu hastaların bir kısmına testosteron veriliyor. 2,5 yıllık takip sonuçlarına bakıldığında kalp krizi ve felç olayları hormon alan grupta %29 daha fazla bulunuyor. Testosteronun kalp krizini artırıcı etkisi kan yoğunluğunu, pıhtılaşmayı artırıcı ve uyku apnesi yapıcı etkisine bağlanıyor.
Bu ay (Kasım 2013) yayınlanan bir başka çalışma (takviye alsın veya almasın) testosteron seviyesi yüksek olan erkeklerde ölüm oranının daha yüksek olduğunu gösterdi [2]. 3700 Avustralyalının testosteron seviyesini ölçen araştırmacılar 10 yıllık takip sonucunda en yüksek ölüm oranının testosteron seviyesi en düşükler olduğunu gördüler. Bu grubu testosteron seviyesi en yüksek olan grup takip ediyor, en uzun yaşayanlarsa testosteron seviyesi ne yüksek, ne düşük yani normal olanlar.
Her ilacın az veya çok bir yan tesiri vardır. Doktorun görevi, hastaya önerdiği ilacın ne getirdiğini, ne götürdüğünü iyi hesaplamaktır. Son çalışmayı yorumlayan doktorlar tedaviye tam olarak karşı çıkmak yerine testosteron tedavisini her hasta için ayrı değerlendirmek gerektiğini söylüyorlar. Hastalarıyla benim kadar açık konuşuyorlar mı bilmiyorum, ben takviye almak isteyenlere testosteron tedavisinin prostat kanseri, felç ve kalp krizi geçirme riskini artırdığını açık olarak söylüyor, “Gene de testosteronu ölçmemi ister misiniz?” diye soruyorum. Bazı meslektaşlarımın hastalarına “Kanser riski var ama sizi yakın takip ederiz, sorun çıkınca müdahale ederiz,” dediği kulağıma geliyor. Aynı teklif menopoz şikayetleri için hormon tedavisi öneren kadın doğum uzmanları da yapıyorlar. Bir insanı ilaçla kanserin kucağına atmak sonra da merak etmeyin ben kanseri erken yakalarım demek ne kadar doğru bilmiyorum?
Sonuç
1) Yaptığımız tetkikler merakımızı giderme dışında bir işe yaramalıdır. Lüzumsuz tetkik yaptırmak bazen faydadan çok zarar getirir.
2) Kanser ve kalp krizi riski nedeniyle testosteron takviyesi almak doğru değildir.
3) İlerleyen yıllarda testosteron seviyesini artırmanın yolu, takviye almak değil gençlik yıllarından itibaren kendine bakmaktır.
– Sigara içmeyin, haftada bir iki dubleden fazla alkol kullanmayın.
– Düzenli spor yaparak alt ve üst beden kas kitlenizi artırın, muhafaza edin.
– Az yağlı, az tuzlu, hayvansal gıdalardan sınırlı, sebze, meyve ağırlıklı bir beslenme rejimi uygulayın.

Fotoğraf: James Birkbeck
KAYNAKLAR:
(1) P. Michael Ho, M.D., Ph.D., call Mark Couch. Testosterone Therapy Following Coronary Angiography Associated With Increased Risk Of Adverse Outcomes. JAMA, 2013.
(2) B. B. Yeap, H. Alfonso, S. A. P. Chubb, D. J. Handelsman, G. J. Hankey, O. P. Almeida, J. Golledge, P. E. Norman, L. Flicker. In Older Men an Optimal Plasma Testosterone Is Associated With Reduced All-Cause Mortality and Higher Dihydrotestosterone With Reduced Ischemic Heart Disease Mortality, While Estradiol Levels Do Not Predict Mortality. Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 2013.
İlk yorum yapan siz olun