İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Fitness kurbanları” alarm veriyor!

2 haftada 2 ölüm

Yazan: İlşad Özkan

NOT: BU YAZI 2014 YILINDA YAZILMIŞ OLUP İÇERDİĞİ ELEŞTİRİLERLE İLGİLİ GELİŞME OLUP OLMADIĞI DİKKATE ALINAMAMIŞTIR. GÜNÜMÜZDE BU KONUDAKİ YASAL MEVZUATLA İLGİLİ DETAYLI BİLGİYİ İLGİLİ KURUMLARDAN ALABİLİRSİNİZ.

Güzel, kaslı ve fit bir vücut uğruna canından olanların sayısı son yıllarda arttı, yalnızca son iki haftada iki gencecik insanı “fitness kurbanı” olarak toprağa verdik. İkisi de İzmir’dendi, biri 29 yaşındaki Çağlar Çam, diğeri 19 yaşındaki Yasin Nikbay. Otopsi sonuçları henüz açıklanmadığı için ölüm sebepleri netleşmedi ama hemen supplement’ler ve doping suçlanmaya başlandı (bana kalırsa özellikle rahmetli Çam’ın ölümünde hiçbir supplement ya da doping etkisi yok, aşırı sodyum kaybına bağlı bir ölüm olabilir). Doping konusunda uyarı için uygun bir sebep bunlar, ölüm sebepleri doping etkili ilaçlar olmasa bile. Çünkü onlarca salonda daha dün spora başlayan gençler doping ilaçları kullanıyor. Aslında, sağlığı geliştiren fitness’ın bir ölüm aracı hâline gelmesinde, birinci dereceden sorumlu olanlar kadar, denetimden sorumlu olması gereken kuruluşların da eksikliği söz konusu.

Steroid bizim bir gerçeğimiz, ancak kullanımına karşı çıkışımdaki temel sebep “hesaplanamaz risk” içermesidir. Bunlar detaylı labaratuar ölçümleri ve hekim kontrolünde kullanılmıyor, kullanıcı aldığı riski ölçümleyemiyor. Steroid kaynaklı ölümlerin temel sebebi bu.

Öncelikli kusur, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda, ardından Sağlık Bakanlığı’nda. Spor Bakanlığı medyaya karşı konuşurken mangalda kül bırakmıyor ancak iş icraat yapmaya geldiğinde yetkilileri ortada göremiyoruz. Birkaç talimatname göndermekle, birkaç seminer düzenlemekle bu sorunu çözemezsiniz. Hiç yoktan bunları yaptıkları için de sağ olsunlar ancak yeterli olmadığı ortada. Daha önce de çok uyardık, sorun sadece bazı ilaçlardan kaynaklanan ölümler değil, sözde spor salonlarına gidip, sözde spor eğitmenlerinden hizmet alıp da sağlığı bozulan birçok insan da var, ancak buna sebep olan kişi ve salonlara hiçbir yaptırımda bulunulmuyor. Bir kişinin sağlığı spor salonu yüzünden bozulduğunda kişisel olarak şikâyetçi olması gerekiyor, o zaman da çok sonuç alamıyor çünkü spor salonları tıbbi sorumluluk almadıklarına dair sözleşmeler imzalatmış oluyor. Bakanlık bir şeyler yapmaya çalışıyor ama etkili ve hızlı değiller, umarım en kısa sürede adamakıllı önlem, denetim ve uygulamaları hayata geçirebilirler. O zamana kadar, gençlerimiz Gençlik ve Spor Bakanlığı’na çok güvenmesin, ruhsatı buradan alan işletmelerde tamamen güvende değiller çünkü, bunu söylemek çok acı ama gerçek bu.

Sağlık Bakanlığı ise bu tip olaylarda taraf değilmiş gibi görünüyor ama işin aslı öyle değil. Bir kere, spor salonları özünde birer terapi merkezidir, Spor Bakanlığı kadar, Sağlık Bakanlığı’nın da denetiminde olması gerekir. Hijyeninden tutun, çalışanların eğitim bilgisine kadar denetlenmesi gerekiyor. Onlarca salon gördüm, çok lüks salonlarda bile literatürde bulunmayan, ortopedik açıdan büyük risk yaratan hareketleri insanlara gelişigüzel “yazan” eğitmenler gördüm. Bunu ben görüyorum da Sağlık Bakanlığı niye göremiyor? Spor Bakanlığı’nın antrenör eğitimlerinin son zamanlarda iyileştiğini duyuyorum, bu çok olumlu bir gelişme. Ancak, belki de Sağlık Bakanlığı’yla koordineli yapılacak daha üstün programlar düşünülebilir. Halk sağlığı için spor konusunun önemi bu kadar aşikarken, bu hususta, diğer hususlarda olması gerektiği gibi Batı’yı yakalamalı ve geçmeliyiz.

Bu ilaçlar Uzay’dan gelmiyor, Sağlık Bakanlığı seyretmek yerine bir şeyler yapmalı

Birisi kullandığı ürünler yüzünden hayatını kaybettiğinde medya işin detayını bilmediğinden “kas hapı” gibi literatürde olmayan isimler türetiyor ne yazık ki. Medya ne yapsın, bilgilendiren mi var? Takviye gıda satıcıları tamamen ticari olduğundan, açıklama yaptıklarında yeterli güveni veremiyorlar. Zira birçoğu pazarlama için hatalı imalar yapmakta beis görmüyor. Doping satıcılarına ulaşmak ise doğal olarak pek mümkün değil. Vatandaş neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyor. Ancak çok basit bir soru sorarak işe başlayabiliriz: Ölümlere sebep olan ürünlerden bazıları merdiven altı basit atölyelerde üretilen ürünler ancak büyük bir kısmı tamamen lisansları alınmış, yalnızca hastaların reçeteyle kullanması gereken ilaçlar. Bakanlığa soruyorum, bir yetkili çıkıp da Allah aşkına cevap versin: Bu ilaçlar depolardan nasıl çıkıyor, nasıl kanun ve kurallara aykırı bir biçimde masum gençlerin önüne geliyor? Bakın, ben size doping etkisi olan sayısız ilacın tamamen orijinallerinin Türkiye’de kolaylıkla temin edilebileceğini söylüyorum. Öyle yurtdışından getirtilenleri falan kast etmiyorum, dosdoğru ecza depolarından çıkan büyüme hormonlarına varıncaya kadar her türlü doping etkili tıbbi ilaçtan bahsediyorum. Yani hastaların milim milim kullanması gereken ilaçlar, kas geliştirici etkileri olduğundan bazı spor salonlarınca ya da eğitmenlerce toptan alınabiliyor. Aracı salona da gerek yok, kişi bunları kendi de kolayca temin edebiliyor. Parayı veren düdüğü çalıyor yani. Tamam, belki kişisel hak ve özgürlük açısından bakarsanız isteyen istediğini kullanabilir diyebiliriz ancak sağlık için ölümcül risk yaratan bu ilaçlara erişim bu kadar kolay mı olmalı? Bakanlık bu ilaçları hiç mi denetlemiyor? Bazı eczanelerden doping ilacı temin etmek, işletme sahibi eczacı karşı çıktığı için mümkün olmamaktaysa da, bazı eczanelerden ilaçların temin edilebildiği söyleniyor. İlaç takip sistemi gibi şeyler konuşuluyor, doping etkili ilaçlar için de bir takip söz konusu olabilir mi?

Tablo bu şekilde seyrettiği müddetçe bu yaşanılan ölümler ne ilk ne de son olacaktır. Bakanlıkların acil olarak bu konuda çalışma yapması gerekmektedir. Eğer istiyorlarsa bu sorunun üstesinden gelinir, istemiyorlarsa da çıkıp “Üzüldük, başımız sağ olsun,” demesinler, çarkın nasıl döndüğünü bilenler için hiç inandırıcı olmuyor bu söylemler. Onlar, halkı korumak için fazladan önlem almak şöyle dursun, Gıda Bakanlığı’nın bile izin vermediği zayıflama hapı gibi ürünlere izin çıkartıyorlar. Ortada dönen milyonlarca lira olduğu düşünülünce, insan şüpheleniyor ve devlete olan güveni azalıyor doğrusu. Devlet, kendine duyulan güvenin sarsılmasına sebep olan olayları seyretmek şöyle dursun, bu güvenin şerhsiz ve şüphesiz mükemmelleşmesini sağmalıdır.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Fotoğraf: Bu yazıdaki fotoğraf(lar) DepositPhotos.com veya ShutterStock.com’dan temin edilmiştir. Zinde Türkiye Sağlıklı Yaşam ve Spor Dergisi, bodytr.com

6 Yorum

  1. kadir kadir 26 Mayıs 2014

    selam ilşad abi , yazdıkların çok dogru hocam ek olarak yorum yapamıyorum saglık bakanlıgı uyumakla meşgul bu konuda steroidi bu aralar ben dahi yakından takip eder oldum ögrenmek amaçlı insanların kısa vadede kas yapmalarını saglayan bıraktıklarında hatta bırakmadan ölümle sonuçlanan zehirler anabolic steroid ler kısaca şöyle anlatayım kür içinde 12hafta uçurur sizi bitiminde ise hüsran ereksiyon sorunları hacimce ve güçte bitmişlik kendinizi yırtsanız dahi o konuma tekrar gelemezsiniz ve arkasınıdaha güçlü daha etkili anabolizanlar takip eder buda iç organlarda büyüme ve kasların dışarı dogru itilmesi sayesinde daha kaslı görünüme sahip olunur ama bir bilseler içeride ne olyor kullanmazlardı eminim içerdeyse kalpte zorlamaya baglı olarak(duvarında özellikle) büyüme yapıyor büyüyen kalp daha fazla kan pompalamak için büyüyen kalp çaresiz kalıyor ha diyeceksinizki yabancılar yapıyor neden birşey olmuyor örn. ronnie coleman bana göre bbnin kralıdır kendisi kolları son gördügümde 45-47 e kadar düşmüştü 62cm den :)komik degilmi ama gerçek çünkü big ronni nin iç organları iflas etmiş durumda daha karacigerden bahsetmedik proteini üreten iç organlarımızın fabrikası koruyucusu olan karaciger roidlerle birlikte daha fazla protein üretebilmek için ve oral steroidler yüzünden yorulmakta hatta iflasa sürüklenmektedir buna baglı olarak growth konusunun işlenmesi lazım hocam oda aşırı tehlikeli growth hormona gelince insanı dogal olarak bügyüten hipotalamus(beynin önünde küçüçük bir aygıttır kendileri ) tsh ve prolaktin buradan gelir direkt olarak 20-21 yaşında durur ergenlik bitiminde yani insan daha fazla büyüyemez growth hormonuysa(human growth hormone) bu hipotalamusun işlerligini açarak daha fazla büyümenize sebep olur buda dogal olarak kanser hücrelerinin artışına neden olur (cezbedici yanıysa anti acing dir örnegin ajda pekkan growth hormonunu doktor kontrolunde kullanmıştır ) sözün özü arkadaşlar mr olimpia olmayacaksanız uzun ve saglıklı bir yaşam istiyorsanız hiç bulaşmayın derim öneri olaraksa youtubede netgeo nun anabolik steroidler adlı türkçe altyazılır 45dk lık bir videosu var bunu izlemenizi tavsiye ederim saygılar sevgiler

  2. Hayri Özmeriç Hayri Özmeriç 29 Mayıs 2014

    Değerli dostum İlşad,
    Makalen FITNESS konusunu en çarpıcı boyutları ile ortaya koyuyor, her zamanki gibi yaraya doğrudan parmak basıyorsun.
    Bence bir husus var ki gençler arasında çok yanlış yorumlanıyor. Bu yorum maalesef aynen senin yazdıklarına da yansıyor.
    Şöyle ki; iki sözünü buraya aynen aktararak düşüncemi daha açıklıkla ifade edebileceğimi düşünüyorum.
    Yazıkların arasından çok kısa iki alıntı yapacağım.
    AAA) Güzel, kaslı ve FİT vücut uğruna…
    BBB) …aslında sağlığı geliştiren FİTNESS’in bir ölüm haline gelmesinde…

    Bu sözcüklerin açılımı fitness veya fit olmak kaslı, heykel görünüşlü bir vücuda sahip olmakla eşdeğer anlamında yorumlanıyor.

    Halbuki, kaslı ve çarpıcı vücut görünümüne sahip olmak FİT OLMAK, FİTNESS için gerekli vasıfların sadece iki niteliğini kapsar, aslında fit olmak veya fitness beş ayrı niteliğin oluşması ile sağlanır. Bunlar da; Oksijen tüketim kapasitesi, Vücut kitle index’i, kuvvet, esneklik, dayanıklılık, Bunların hepsinin ayrı ayrı ölçümlemeleri vardır.
    KONU BURADA ÖNEM KAZANIYOR GENÇLERE SADECE ADALE GELİŞTİRMENİN FİT OLMAK VEYA FİTNESS DERECESİNİN İYİ OLMASINA YETMEDİĞİNİ ANLATMAK VE BİLİNÇ ALTINA YERLEŞTİRMEK LAZIM.
    Fit olmak yukarıda işaret ettiğim beş ayrı sağlıklı olma niteliğinin bir arada olması ile mümkündür.
    Gençler arasında yaygın kullanılan “FİT OLMAK” deyimi yukarıda saydığım beş niteliğin iyi durumda olması değil de sadece kas yapısının gelişmiş olması anlamında kullanılıyor. Tabii İngilizceden alınan bir deyimin hatalı ve değişik anlamda kullanılmasının da ayrı çarpıcı bir örneği oluyor.
    Sağlıklı mutlu günler dileği ile …

  3. Hayri Özmeriç Hayri Özmeriç 29 Mayıs 2014

    “BİR ÖNCEKİ YORUMUN TASHİHİ”
    Bazen insan etraflıca düşünmeden ilk izlenimlerini yazıya aktarıyor ve biraz sonra düşünmeye devam ettiğinde gereksiz yere kısaca açıklanabilecek düşüncelerini gereksiz yere uzattığını fark ediyor.

    Makalenin manşeti “FİTNESS KURBANLARI” yerine “VÜCUTÇULUK KURBANLARI” diye ifade edilmiş olsa idi çok daha yalın ve doğru bir tanımlama olur idi.
    “FİTNESS” İNGİLİZCE “TO BE FİT – UYGUN OLMAK” fiilinin isim/sıfat halidir. Vücudun sağlıkla ilgili beş niteliğini kapsar.
    Ülkemizde fitness tabiri “BODY BUİLDİNG – VÜCUTÇULUK” deyimi yerine kullanılmaktadır. Fit olmanın 5 şartından ancak ikisini kapsamaktadır (dolaylı olarak vücut kitle indexi ve kuvvet niteliklerini kapsar)
    Netice itibarı ile fitness çalışmaları vücudun temel sağlık niteliklerini yükseltmeyi hedefler, vücutçuluk çalışmaları ise en yalın ifade ile vücut estetiği çalışmalarıdır ve sağlık ile ihmal edilebilir boyutlarda ilgisi vardır.

    N E T İ C E Gençlerin içine düştüğü açmazdan kurtulabilmeleri için idari çalışmalar kadar fitness ile vücutçuluğun bir birinden tamamen ayrı uygulamalar olduğunu, vücut sağlığı için fitness çalışmaları üzerine yoğunlaşılmasını, göğüs, kol, bacak adalelerinin çarpıcı görüntülerinin vücut sağlığının ifadesi olmadığını örnek testlerle gençlerimizin bilgisine sunulmalıdır. Bu kabil çalışmaların yapılması çok daha netice alıcı olacaktır.
    Sağlıklı günlere
    Hayri Özmeriç

    • Değerli Büyüğüm,
      Yorumunuz için teşekkürler Fakat, gerçekleşen vefatlardan rahmetli Çam’ınki koşu bandında vuku buluyor, kamewra kayıtları da internette var. Vücut geliştirme faaliyeti görünmüyor. Belki de yağ yakımını artırmak için birtakım zararlı ürünler kullanmıştı. Diğer gencimizin ölüm şeklini ise bilmiyorum ancak ben fitness yapmak amacıyla salona gidenleri tıbbi ilaç kullanımından korumak maksadıyla bu yazıyı kaleme aldım. Aslında vücut geliştirme veya aerobik olarak ayırmak istemediğimden her ikisini de kapsaması için fitness ismini öne çıkardım. Yoksa görüşlerinize katılıyorum.

  4. Adını Vermek İstemeyen Adını Vermek İstemeyen 23 Haziran 2014

    Hocam ben de ellerimi arkadan alkışlayarak şınav çekmeyi denedim.
    Sadece bir kez denedim.
    Bir dişimin dolgusu diğer dişimin kendisi kırıldı…
    Hep internetteki videoların gazıyla yaptım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir