İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Zamanın Başlangıç Noktası / Sıfır Meridyeni: Greenwich

Yazan ve Fotoğraflayan: Aygül Bilgi Çavuşoğlu

Uzun yıllardır geldiğim Londra’da, merkeze uzak oluşundan dolayı ve metro durağı olmadığından bir türlü Grrenwich’e gidememiştim. Birkaç ay önce bir arkadaşım ziyaretimize geldiğinde Greenwich’i görmek istediğini söyleyince benim için de bir fırsat oldu. Daha sonra bir kere de eşimin kardeşi ile gidip daha önce gezemediğim yerleri tamamladım. Greenwich’e gitmek için öncelikle metroyu kullanıp Stratford’a gitmeniz, buradan DLR (tren) ile Cutty Sark durağında inmeniz gerekiyor.

Greenwich Pazarı

Greenwich’e gittiğinizde ilk dikkatinizi çeken sıfır meridyenine giden yol üzerindeki Greenwich Market olacaktır. Çarşamba gününden pazar gününe kadar, 10:00 – 17:30 saatleri arasında açık olan Greenwich Pazarı’nda genç tasarımcıların kıyafetlerini, yiyecek, ahşap – gümüş antikalar, takılar bulabilirsiniz. Özellikle yeni tatlar denemeyi sevenler için bir vaha olacağından eminim.

Dünyanın En Büyük Denizcilik Müzesi

Yolumuza devam ederken bir sonraki durağımız, Denizcilik Müzesi oldu. Denizcilik Müzesi (National Maritime Museum)’nin Thames Nehri’nin kıyısındaki Greenwich’de olması kadar doğal bir şey olamaz sanırım. National Maritime Museum, dünyanın en büyük denizcilik müzesidir. İçerisinde, deniz kuvvetlerine ait savaş gemileri, Lord Nelson‘un özel eşyaları, Kaptan Cook ve tayfasının verdiği mücadeleleri gösteren resimler ve çeşitli bölgelerden gelen pusulalar vb. denizcilikle ilgili birçok şey bulunuyor. Üzerinde dinî simgelerin olduğu, 1. Dünya Savaşı’nda ölenler için yapılan cam boyama eşine az rastlanılır nitelikte bir eserdir.

Ünlü Tulip Merdivenlerinin Bulunduğu Saray

1637 yılında tamamlanan, Inigo Jones‘un İtalya’dan dönüşünde tasarladığı Queen’s House, I. James’in karısı Anne için yapılmıştır. Ancak Anne saray yapılırken öldüğü için kendisi oturamamış ve bir sonraki kraliçe olan Henrietta Maria tarafından kullanılmıştır. 2001 yılında yenilenen saray, günümüzde müzeye dönüştürülmüştür. Müzede, o dönemde kraliyet ailesinin kullandığı eşyalar ve tablolar sergilenmektedir. Queen’s House’da görülmesi gereken bir diğer yer de 2. kattan 1. kata inerken arada kalan Tulip merdivenlerdir.

Ve Sıfır Meridyeni…

Şimdiye kadar anlattıklarım Greenwich’e gelenlerin en çok görmek istediği sıfır meridyenine giderken yolda gördüklerimizdi. Asıl amacımız, birçok kişi gibi dünyanın doğu ve batı yarım küresini belirleyen sıfır meridyeninin geçtiği noktayı görmekti. 1884 yılında yapılan uluslararası bir anlaşmayla tüm dünyanın ortak zaman dilimini belirleyen meridyenin simgesel olarak görülebilmesi için bir çizgiyle hangi şehrin hangi meridyen-paralel üzerinde olduğu gösterilmiş ve bu sayede turistler kendi şehirlerini belirleyip bol bol fotoğraf çekebiliyor.

Tudorların Sarayı

Greenwich’te son durağımız, barok stiliyle hemen fark edilen Old Royal Naval College (Eski Kraliyet Denizcilik Koleji) oldu. VIII. Henry, I. Mary ve I. Elizabeth’in doğum yeri olan, 15. yy’da yaptırılan saray, bir dönem hastane olarak kullanılmıştır. Saray, 1869 yılından itibaren deniz kuvvetlerinin askerlerini yetiştiren bir kolej olmuştur. Günümüzde sarayın sadece şapeli ve büyük holü ziyaretçilere açıktır.

Greenwich’te, sıfır meridyeninde olmak garip bir duygu. Coğrafya dersinde yıllarca duyduğunuz meridyen, zaman, paralel kavramlarının daha anlamlı bir hâle gelmesini sağlıyor. Eğer Londra’ya giderseniz ve yeterince zamanınız varsa kesinlikle görün derim. İyi eğlenceler 🙂

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir