
Gripad Fitness Eldiveni İncelemesi
Yazan: İlşad Özkan
Fitness ve ağırlık eldivenleri söz konusu olduğunda onlarca farklı seçeneğimiz olduğunu düşünürüz ancak aslında birbirine çok benzeyen birkaç klasik tasarımdan birini seçmek zorundayız. Onlarca farklı markanın onlarca farklı modelini yakından incelemiş birisi olarak vardığım sonuç kısaca şudur: Temelde aynı tasarıma mahkûm edilmişiz. İşin aslı mevcut klasik tasarım kötü değildir ve zaten kötü olmadığı için klasikti ama alternatifi de yoktu! Tabii tasarım temelde aynı olunca üreticiler çeşitliliği artırmak ve kalite skalasını oluşturmak adına çeşitli farklılıklar sunmuşlardı. Bunlar temelde:
Eldivenin bilek destekli olup olmaması,
Parmak bölümlerinin uzunluğu,
Avuç içine denk gelen bölümün dolgu kalitesi,
Ürünün havalanması,
Dayanıklılık ve kullanım süresi,
ve hammadde.
Fakat kimse tasarımı radikal bir biçimde değiştirmeyi düşünmemişti. Klasik eldivenlerde aradığımız kriterlere İyi Bir Fitness Eldiveni Nasıl Olmalıdır başlıklı yazımızda değinmiştik (o zaman Gripad’den haberimiz yoktu fakat âdeta onu tarif etmişiz). Öncelikle o yazımızda aradığımız dört temel kriteri Gripad’in ne derece karşıladığına bakalım.
4 Temel Kıstas Yönünden Gripad
1) Eldiven Numarası: Gripad’in çeşitli boyutları hemen her boy ve şekilde ele uyum sağlayacak esnek bir yapıda. Bu açıdan Gripad’in bir sıkıntısı yok.
2) Eldivenin Malzemesi: Naylonun düşük standartları ve derinin dezavantajları yanında neopren öne çıkmaktadır. Gripad’in neopren iç yapısı ve kumaş dış kaplaması ihtiyaçlara yönelik uygun bir yapı.

3) Kapama Sistemi: Şehir insanının kullanım kolaylığı ve hijyen ihtiyaçlarına göre tasarlanan Gripad eldivenler profesyonel halter çalışmalarında kullanılmayacağından kolay giyilip çıkartılabilen bir yapıdadır. Bu onu günlük kullanım için bir adım öne çıkartırken profesyonel kullanımda sadece belirli antrenmanlarda kullanılabilecek bir hâle sokar ancak büyük bir kısmımızın işin bu boyutuyla alakası yok.
4) Bilek Desteği: Onca artısının yanında belki de Gripad’in tek tasarımsal eksikliği kullanım kolaylığı için bilek desteğinin feda edilmiş olmasıdır. Ancak zaten hâlihazırda satılan pek çok eldivenin bilek desteksiz olduğunu söylemekte de yarar var. Yüksek ağırlıklarda özellikle deadlift gibi bileklere büyük bir gerilimin bindiği hareketlerde bilek desteğinin önemi tartışılmazdır. Gripad kullanırken çok yüksek ağırlıklarla çalışmanız gerekirse bilek kayışı kullanmanız gerekir.
Gripad’in Olumlu Yönleri
Gelelim benim aklıma gelen diğer Gripad üstünlüklerine. Açıkçası, bugüne kadar kullandığım en rahat eldivenler bilek desteksiz olan, elimizin üst tarafını açıkta bırakan ve avuç içi dolgusu iyi olan modellerdi. Bir kere Gripad akıllı tasarımı sayesinde bu özelliklerin hepsine sahip. Gerçi örneğin içeceğinizi içmek veya başka bir iş yapmak için bazen Gripad’inizi çıkartmanız gerekebiliyor, klasik eldivenleri ise çıkartmanız gerekmez. Gripad bu açığını çok kolay giyilip çıkartılmasıyla telafi ediyor ve üstelik klasik eldivenin barındırdığı deri, plastik veya ter kokusu riski yaratmamak gibi fazladan bir artıyla. Bu açıdan Gripad’in hijyenik açıdan kesinlikle üstün olduğunu düşünüyorum çünkü kullanımdaki hijyen avantajının yanı sıra yıkamaya ve temizlenmeye de tüm klasik modellerden daha elverişli olduğu su götürmez bir gerçek.
Eldiven kullanan birçok kişi benim yaşadığım benzer bir sorunu yaşamış olmalı, eldivenler sabit, eller ise çeşit çeşit olduğundan her ele oturan ve gerekli izolasyonu sağlayabilen eldiven bulmak kolay değildir. Örneğin 2011’de deneme amaçlı aldığım bir başka eldiven birçok güzel özelliğine rağmen beni tatmin edememişti, çünkü parmaklarımın iç kısmını yeterince izole etmiyor ve sürekli tahriş ediyordu. Açıkçası geçmişinde avuç içi nasırlara alışık olan biri olarak bu durum büyük bir sorun değildi ancak itiraf etmeliyim ki izolasyon amacıyla giydiğiniz eldiveni anlamsızlaştırıyordu. Yani avucumuzun içini koruyup da parmaklarımızı aynı derecede koruyamamak büyük bir sıkıntı olabiliyor. Parmak yuvalarını uzun alayım deseniz bu sefer de parmak hareket kabiliyeti kısıtlanıyor… Gripad ise inanın bana bu açıdan bir oh çektirdi! Benimle aynı sorunu yaşayanlar bir Gripad kullandıklarında ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklar.

Sağlamlık konusuna da değinmeden geçemeyeceğim. Açıkçası Gripad’i teorik olarak beğenip ilgilendiğimde firmadan gelen inceleme numunelerinin beni hayal kırıklığına uğratacağını düşünüyordum. Çünkü hayal kırıklığına alışık biriyim, bir şey çok güzel görünür, sonra daha yakından bakarsınız ve büyü bozulur, sürekli yaşadığımız bir şey. Gripad’in de sağlamlık yönünden sınıfta kalacağını ve bu inceleme yazımda Gripad’i sağlamlık yönünden ciddi olarak eleştireceğimi düşünüyordum. Ürünler elime geldiğindeyse beklediğimden çok daha sağlam şeylerle karşı karşıya olduğumu anladım. En zayıf ve sorun çıkartacak bölge olacağını umduğum parmak geçirme yerleri oldukça sağlam bir şekilde dikilmişti. Tabii beklentimin boşa çıkması biraz da canımı sıktığından ürünü insan gibi giyip çıkarmayı bırakmış afedersiniz hayvan gibi saçma sapan şekillerde ve kasten sağına soluna çarparak, yıpratarak, işin aslı koparmaya çalışarak defalarca sertçe giyip çıkardım. O an biri beni görse deli zannederdi, çok şükür kimse görmedi. Tabii bu sınavı da alnının akıyla geçen Gripad canımı sıktı ve hayvanlığımı bir kademe daha üste çıkartmak istedim, evet tahmin ettiğiniz gibi, parmağımı takıp zorlu bir çekiş yapınca dikişler dayanamayarak koptu ve Gripad çiftlerinden biri hayatının geri kalanına tek olarak devam etmeye başladı.
Elbette bir eldivenin tek olarak kalmasının oluşturduğu hüzünlü manzaraya dayanamadım, zaten yalnızlık da Allah’a mahsustu, derhâl durumu eşitlemeli ve bu çifti tekrar eşitlemeliydim. Sapasağlam duran öteki teki de alarak elimde evirip çevirmeye, zayıf bir noktasını aramaya başladım. Kenarları “overlok makinesi ayağınıza geldi,” diyen kadını anımsattı, çünkü overlok çekilmiş gibi sapasağlam yapılmıştı. Pes etmedim ve o sıra uzunca bulunan tırnaklarımı ürünün kumaş yüzüne takmaya çalıştım, kumaş bundan etkilenmeyince yumuşak olan savunmasız iç yüzeye yöneldim. Elcağızlarımızı sert demirlerin aşındırıcı etkisinden korumak için yapılmış bu fedakâr ve yumuşak neopren iç yüzeye işaret parmağımın tırnağıyla yaptığım hareket derhâl eldiveni yaraladı. Sonra bir daha, bir daha, bir daha derken kendimi Gladyatör filminde Maximus’a gıcıklık veren Commodus gibi hissettim (arena sahnesini hatırlayanlar bu muhabbeti de hatırlayacaklardır). Commodus denen şerefsizin delikanlılık pınarından bir yudum bile nasiplendirilmemiş lanet bir insan olduğunu hatırlayıp “Ne yapıyorum ben?..” diyerek durdum. Sonuçta insanlıktan çıkmazsanız bu eldivenler oldukça sağlam şeyler ama neymiş, sivri ve sert şeylerden iç yüzeyini korursak iyi edermişiz. Ha bir de isterseniz siz de ürünü test edin ama bana gelenler zaten test ürünüydü, hadi ben deniyorum da size ne oluyor kardeşim, saçacak paranız mı var? Çok paranız varsa bize bağışta bulunun (bkz: gururlu dilencilik), eldivenleri israf etmeyin.
Demin Commodus’a çok kızınca bir an yazıyı yazmaktan vazgeçtim ama zaten haftalarca “ürünü iyice test edeyim” bahanesiyle yazıyı sürekli ertelediğimi hatırlayınca şerefsiz Commodus’u Allah’a havale edip yazıya geri döndüm.

Diğer Zinde Türkiye Yazarları Gripad İçin Ne Dedi?
Sonuç olarak değerli arkadaşlar, adamlar yapmış, ürün ortada, varsa benim gözümden kaçan bir durum, yapalım açık oturum. Ben tabii başka görüşlere de değer veren bir insan olarak “Acaba Gripad bana büyü mü yaptı da bu kadar beğendim?” diye aktif olarak spor salonlarında bulunan iki kıymetli yazarımızın daha görüşünü almak için onların da ürünü yeterince denemesini sağladım. Sağ olsunlar onlar da görüşlerini benden esirgemediler.
Pilates eğitmeni Didem Turanlı:
Bence Gripad’lerin tasarımı başarılı, albenisi olan bir ürün, antrenman yaparken eli terletmemesi açısından da kullanılışlı ama malzemesi kalın olduğu için rahat bir şekilde materyalleri kavrayamadığından yeterince insana güven hissi vermiyor. Gözlemlediğim üzere bir çok kullanan kişi de aynı konudan mustarip. Birçok insanın tasarımı sayesinde gördüğünde şaşırması insanların bunu almak istemesine sebep olur ancak ikinci bir tanesini satın almak isteyeceklerini zannetmiyorum.
Fitness eğitmeni Atilla Türker:
Eldivenler gayet iyi. Sıradan eldivenlerden daha iyi koruma sağlıyor. Özellikle deadlift gibi egzersizlerde diğer eldivenler parmakları korumuyorken bu o sorunu ortadan kaldırıyor. Eşim ve üyelerim de kullanıyor. Gayet memnunlar. Kullanışlı olduğundan emin olabilirsin.
Gördüğünüz gibi, Didem bir bayan gözüyle ürünün kalın olduğu için yeterli güven hissini vermediğinden bahsetmişken Atilla eşinin de kullandığından bahsetmiş ve tıpkı benim gibi parmak korumasını sonunda bu eldivende bulduğunu dile getirmiş. Ben yazarlarımızın görüşlerini olduğu gibi yayınlıyorum. Kendi görüşümü ise zaten açıkladım: Bu eldivenler şüphesiz ki akıllı bir tasarımın ürünü (kendimi şu an 10 Harun Yahya gücünde hissettim), siz de klasik eldivenlerden sıkıldıysanız Gripad’i gönül rahatlığıyla deneyebilirsiniz. Ürünün resmî sitesi için: http://www.gripad.com.tr/


çok güzel bir eldiven fakat çok çabuk tahrip oluyor yırtılmalar meydana geliyor.
Yırtılmalar oluyor da büyük çaplı değil. Zaten sadece sivri yerlere geldiğinde rastladım ben bunlara ama eldiveni kullanmaya engel olacak kadar değil. Örneğin merdivenin köşesinden tutup barfiks çekerken gördüm ben böyle bir aşınmayı ama normal bence. Onun dışında standart ekipmanların makul yüzeylerinde bir sorun yaşamadım ancak kullanım süresine bağlı bir iki yılda olabilir mi? Belki.