
Penn State’in Obstetrics & Gynecology dergisinde yayımlanan çalışması, östrojen temelli oral hormon tedavisinin menopozdaki kadınlarda kalp sağlığı biyobelirteçlerini uzun vadede iyileştirdiğini gösteriyor. Women’s Health Initiative verilerini analiz eden araştırma, hormon tedavisinin LDL kolesterolü %11, lipoprotein(a)’yı %15-20 azalttığını ve HDL kolesterolü artırdığını buldu. Özellikle genetik bir risk faktörü olan lipoprotein(a)’daki azalma, kalp krizi ve inme riskini düşürebilir. Ancak, trigliserit ve pıhtılaşma faktörlerinde artış gözlendi.
Menopoz ve Hormon Tedavisinin Kalp Sağlığına Etkisi
Menopoz geçiş dönemi, kadınların adet döngüsünün sona erdiği ve hormonal değişikliklerin yaşandığı bir yaşam evresidir. Bu dönemde hormon tedavisi, sıcak basması ve gece terlemeleri gibi rahatsız edici semptomları yönetmek için önerilse de, uzun vadeli etkileri, özellikle kalp sağlığı üzerindeki etkileri tartışma konusu. Penn State Tıp Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Matthew Nudy liderliğindeki yeni bir çalışma, östrojen temelli oral hormon tedavisinin kalp sağlığı biyobelirteçlerini uzun vadede iyileştirebileceğini gösteriyor.
Obstetrics & Gynecology dergisinde 22 Nisan 2025’te yayımlanan çalışma, Women’s Health Initiative (WHI) adlı uzun vadeli ulusal çalışmanın hormon tedavisi klinik denemelerinden elde edilen verileri analiz etti. Araştırma, hormon tedavisinin kalp sağlığıyla ilişkili biyobelirteçler üzerindeki etkisini altı yıllık bir dönemde değerlendirdi ve özellikle lipoprotein(a) gibi genetik bir risk faktörünün seviyelerini düşürdüğünü ortaya koydu. Lipoprotein(a), kalp krizi ve inme riskini artıran bir kolesterol türüdür.
Dr. Nudy, “Hormon tedavisinin menopozdaki kadınlar için, özellikle kardiyovasküler hastalık açısından güvenli olup olmadığı konusunda görüşler sürekli değişiyor. Son zamanlarda, menopoz başlangıcından sonraki 10 yıl içinde, genellikle sağlıklı ve bilinen kardiyovasküler hastalığı olmayan genç menopozal kadınlarda hormon tedavisinin güvenli olduğu kabul ediliyor,” diyor.
Menopoz ve Kalp Sağlığı Riski
Menopoz, sıcak basması ve gece terlemelerinin ötesinde, kardiyovasküler hastalık riskinde önemli bir artışa yol açar. Östrojen hormonundaki düşüş, kolesterol seviyelerinde, kan basıncında ve damarlarda plak birikiminde değişikliklere neden olarak kalp krizi ve inme riskini artırır.
Araştırma ekibi, hormon tedavisinin kardiyovasküler biyobelirteçler üzerindeki uzun vadeli etkisini anlamak için WHI’nın oral hormon tedavisi klinik denemelerine katılan bir grup kadının verilerini inceledi. Katılımcılar, 50-79 yaş arasında, menopoz sonrası dönemdeydi ve rastgele iki gruba ayrılmıştı: yalnızca östrojen grubu ve östrojen artı progesteron grubu. Toplam 2.696 kadının (denemenin yaklaşık %10’u) kan örnekleri, başlangıçta ve 1., 3. ve 6. yıllarda analiz edildi.
Çalışmanın Bulguları
Araştırma, hormon tedavisinin hem östrojen-yalnızca hem de östrojen-plus-progesteron gruplarında çoğu biyobelirteç üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu gösterdi:
- LDL kolesterol (“kötü” kolesterol) yaklaşık %11 azaldı.
- Toplam kolesterol ve insülin direnci her iki grupta da düştü.
- HDL kolesterol (“iyi” kolesterol), östrojen-yalnızca grupta %13, östrojen-plus-progesteron grubunda %7 arttı.
- Lipoprotein(a) seviyeleri, östrojen-yalnızca grupta %15, östrojen-plus-progesteron grubunda %20 azaldı.
Ancak, trigliserit seviyeleri ve kan pıhtılaşmasını destekleyen pıhtılaşma faktörleri arttı.
Dr. Nudy, “Bir kardiyolog olarak, lipoprotein(a) konsantrasyonundaki bu azalma, araştırmanın en ilginç yönü. Şu anda, lipoprotein(a)’yı düşürmek için FDA onaylı bir ilaç yok. Burada, oral hormon tedavisinin lipoprotein(a) seviyelerini uzun vadede önemli ölçüde azalttığını bulduk,” diyor.
Lipoprotein(a), diyet ve sigara gibi yaşam tarzı faktörlerinden ziyade genetik olarak belirlenen bir kolesterol türüdür. Yüksek lipoprotein(a) seviyeleri, özellikle genç yaşta kalp krizi, inme ve aort stenozu (kalp kapakçığında kalsiyum birikimi) riskini artırır.
Etnik Gruplara Göre Farklılıklar
Araştırma, kendi bildirdiği ırk ve etnik gruplara göre incelendiğinde, lipoprotein(a) konsantrasyonundaki azalmanın Amerikan Yerlisi veya Alaska Yerlisi kökenli katılımcılarda %41, Asyalı veya Pasifik Adalı kökenli katılımcılarda %38 daha belirgin olduğunu buldu. Nudy, bu gruplarda neden daha fazla azalma olduğunu açıklamanın henüz mümkün olmadığını, ancak gelecekteki araştırmalarda bu konuyu daha derinlemesine incelemeyi planladıklarını belirtti.
Hormon Tedavisinin Özellikleri
Çalışmada kullanılan östrojen tedavisi, yaygın olarak reçete edilen konjuge at östrojenleriydi. Oral hormon tedavisi, vücuda emilmeden önce karaciğerde ilk geçiş metabolizması adı verilen bir süreçten geçer. Bu süreç, trigliserit ve pıhtılaşma faktörlerindeki artışı açıklayabilecek inflamatuar belirteçleri artırabilir.
Dr. Nudy, “Artık transdermal östrojen gibi, deri yoluyla uygulanan yaygın östrojen formülasyonları var. Yeni çalışmalar, transdermal östrojenin trigliserit, pıhtılaşma faktörleri veya inflamatuar belirteçleri artırmadığını gösteriyor,” diyor.
Öneriler
Menopoz hormon tedavisi düşünenler için Nudy, daha önce kalp krizi, inme veya kardiyovasküler hastalık tanısı olmasa bile kardiyovasküler hastalık risk değerlendirmesi yapılmasını öneriyor. Bu, sağlık hizmeti sağlayıcılarının menopoz semptomlarını tedavi etmek için en iyi seçeneği belirlemesine yardımcı olabilir.
Dr. Nudy, “Şu anda hormon tedavisi, koroner arter hastalığı veya inme riskini azaltmak için FDA tarafından onaylı değil,” diye ekliyor.
Çalışma Ekibi ve Destek
Çalışmanın diğer yazarları arasında Aaron Aragaki (Fred Hutchinson Kanser Merkezi), Peter Schnatz ve Xuezhi Jiang (Drexel Üniversitesi Tıp Fakültesi), JoAnn Manson (Brigham ve Kadın Hastanesi, Harvard Tıp Fakültesi ve Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu), Aladdin Shadyab (Kaliforniya Üniversitesi San Diego), Su Yong Jung (Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles), Lisa Martin (George Washington Üniversitesi), Robert Wild (Oklahoma Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi), Catherine Womack (Tennessee Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi), Charles Mouton (Teksas Üniversitesi Tıp Şubesi) ve Jacques Rossouw (eski Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü, Ulusal Sağlık Enstitüleri) yer alıyor.
Araştırma, Ulusal Çeviri Bilimleri İlerletme Merkezi tarafından finanse edildi.
Yayın Tarihi ve Kaynak: Çalışma, 22 Nisan 2025 tarihinde Obstetrics & Gynecology dergisinde yayımlandı.
Referans: Matthew Nudy ve diğerleri, “Long-Term Changes to Cardiovascular Biomarkers After Hormone Therapy in the Women’s Health Initiative Hormone Therapy Clinical Trials,” Obstetrics & Gynecology, 2025; 145 (4): 357 DOI: 10.1097/AOG.0000000000005862.
İlk yorum yapan siz olun