İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Protein Tozları Gerçekten Hesaplı mı?

2025 yılı yeniden yayınlama notu: Aşağıdaki okuyacağınız yazı, sitemizin 10 yıllık aradan sonra yeniden açılması sonucu yayınlanmıştır. İlk yayın tarihi 2013’dür. Bu yazı, yazıldığı dönemdeki güncel olay, kişi, kurum, fiyat, ürün veya o döneme has bilgilere atıflar içeriyor olabilir. Bu unsurlarda değişiklikler olmuş olabilir. Yahut bahsedilen ürün, uygulama, hizmetlerle alakalı olarak yenilikler, çeşitlilikler, alternatifler de çıkmış olabilir. Aynı üründe farklı içerikleri olan ürünler çıkmış olabilir yahut ilgili ürün veya hizmetleri denetleyen kurum veya kuruluşlar değişmiş olabilir. Yazıda bahsedilen şirket, kurum ve benzeri her türlü tüzel kişilik el değiştirmiş olabilir yahut yetkilileri değişmiş olabilir; benzer şekilde bahsi geçen şahıslar iştigallerini değiştirmiş olabilir. Benzer şekilde zikredilen adres ve konumlar da artık geçerli ve doğru olmayabilir… Yazıyı okurken aradaki zaman farkını göz önünde bulundurarak her türlü bilgi, iddia ve tespitte aradan geçen bunca yıl içerisinde değişiklik olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurun ve gereken yerlerde bilgilerin geçerliğini kontrol ediniz.

Doğal protein kaynaklarından bazıları.

Protein Tozları Gerçekten Hesaplı mı?

Yazan: Kıvılcım Çetinkaya

Yakın zamanda İlşad’ın protein tozlarındaki karbonhidrat oranlarını anlatan yazısını gördükten sonra, bunları düşünen, dile getiren birilerinin olmasını görünce yalnız olmadığım için gerçekten sevindim (ilgili yazı için: Bazı Protein Tozlarındaki Karbonhidrat Oranları). Kafamı meşgul eden konulardan biridir, protein tozları son zamanlarda spor dergilerinde, internet sitelerinde çok fazla reklamlarla karşımıza çıkıyor. Sporla ilgili olmayan bir internet sitesine girdiğinizde bile bir köşede herhangi bir markanın sporcu destek ürünlerinin reklamlarına görebilirsiniz. YouTube’da bile var.

Ortalama 2300 gr bir protein kutu tozu 160 TL civarında. Etiketlerinde yazdığına göre 100 gramda 80 gram protein, 393 Kcal var. Bu miktar kalori hep kafama takılırdı; neden bu kadar yüksek diye. İçerdiği renklendirici ve tatlandırıcıların önemli bir katkısı olduğu gerçek. Bu renklendirici ve tatlandırıcıları almakla birlikte, bir sanayi üretimi olduğu için içerdiği ağır metalleri ve miktarlarını bilmiyoruz. Ülkemizde sanırım içerdiği ağır metal miktarını belirtmekle ilgili bir zorunluluk bulunmuyor.

100 gr’da 80 gr protein içermesinden dolayı 2300 gramlık bir protein tozu ürününde aslında ortalama 160 TL’yi 1840 gr protein almak için veriyoruz. Herhangi bir internet kaynağından gıdaların içerdiği protein miktarlarına ulaşabiliriz. Ben hatırlatmak amacıyla bazı protein kaynaklarının, protein değerleriyle, ortalama piyasa satış fiyatlarından örnekler vereceğim. 1 tam yumurtada 6 gr protein var. 30 adet yumurta ortalama 11 TL ye satılıyor. Taze çökeleğin 100 gramında 35 gr protein var ve kilosu 9 TL civarında. Yine az yağlı dana kıymanın 100 gramında 21 gr protein var ve 1 kilosu 20 TL civarında. Yine piliç fileto kilosu 14 TL civarında ve 100 gramında 23 gr protein var. Konserve ton balığının 100 gramında 24 gr protein var ve fiyatı 2,5 TL. Listeyi biraz daha genişletebiliriz. Buradan nereye varmak istiyorum, aşağıya kısaca özetleyeceğim. (Tablodaki fiyatlar Aralık 2013 tarihindeki ortalama fiyatlardır.)

Protein Tozu

1840 gr protein

160 TL

9039 Kcal

Tüm Yumurta

1840 gr protein

104 TL

21.796 Kcal

Yumurta Beyazı

1840 gr protein

225 TL

9200 Kcal

Dana Kıyma

1840 gr protein

183 TL

10.514 Kcal

Taze Çökelek

1840 gr protein

47 TL

5257 Kcal

Piliç Fileto

1840 gr protein

112 TL

8000 Kcal

Konserve Ton

1840 gr protein

200 TL

15.200 Kcal

Yukarıdaki temel diyebileceğimiz protein kaynaklarının ortalamasını dikkate aldığımızda 6 çeşit protein için 145 TL’ye ulaşabiliriz. Kalori ortalaması da 11.661 olur. Protein tozlarının normal gıdaların içerdiği sindirim enzimleri, eklenmediyse mineraller ve vitaminleri içermemesi de cabası. Bu kadar paraya tatlandırıcı ve renklendiricilerin de katkısıyla çok fazla kalori satın alıyoruz aslında.

Hayvansal protein içeren gıdalardan bazıları.

Protein tozları üretici ve satıcıları, zaten sporcu destek gıdası olarak pazarlıyoruz, asıl besinin yerini alma gibi bir iddiamız yok diyeceklerdir. Ancak son zamanlarda protein tozlarına eklenen vitaminler, kreatinler, sindirim enzimlerinin yanı sıra, soya bitkisel proteininin öne çıkarılması, whey’in yanında kazein ve soyanın da birlikte alınmasına yönelik beslenme ve kullanım tavsiyelerinin artması iyice kafa karıştırmaktadır. Ülkem, gıda konusunda oldukça zengin. Etli kuru fasulye, etli nohut, barbunya, mercimekli bulgur varken, ülkeme ait olmayan bir bitkiyi neden toz olarak alıp kullanayım. Ayrıca her 3 saatte bir et, süt, yumurtamı aldığım zaman kaslarıma sürekli amino asit akışı sağlamış olmaz mıyım. E o zaman neden kazein tozuna ihtiyacım olsun. Protein tozlarının yansıtıldığı veya algılatıldığı kadar kuvvetli etkisinin olmadığına inanlardanım. İnandığım düzenli bir beslenme programı ile, biraz uğraşarak, disiplinle 3 saatte bir proteinimi yukarıda bahsettiğim protein kaynaklarından sağlarsak ekstra protein tozlarına para vermenin gerek kalmamaktadır. İlla bir şeyler kullanmalıyım diyorsanız da en azından içinde renklendirici, tatlandırıcı olmayan, dolayısıyla, yağ, şeker, karbonhidrat içermeyen saf glutamin, kreatin tozlarını ve amino asit tabletlerini kullanabilirsiniz. En azından tatlandırıcı ve renklendiricilere para ödememiş olursunuz.

Şampiyonların devasa beslenme programlarında, gün içinde 7000 kcal’lik besin olması, ancak neredeyse hiç supplement olmaması da ayrıca dikkat çekicidir.

Sporun yaşamınızın bir parçası olması dileğiyle.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Fotoğraflar: eatwell.in ve Okuma Nutritionals

10 Yorum

  1. erhan erhan 2 Aralık 2013

    bu çağda bu cahillik !! eğer merak edersen sana yazdıklarının tamamen hayalinin inanmak istediğin şeyin ürünü olduğunu bilimsel verilerle araştırmalarla sunabilirim.Senin yazdığın basit sayılarla düz mantıkla değil 🙂 yine de emeğine sağlık haklı olduğun noktalarda yok değil tabiki de!!

    • KIVILCIM KIVILCIM 3 Aralık 2013

      Cahillik, kime göre neye göre? Eleştirilerimizde daha yapıcı olabiliriz. Evet belki yazımda protein tozlarının içine katılan katkı maddelerinden daha detaylı bahsedebilirdim. Yine ülkemizde çok popüler bazı markaların etiketlerinde belirttikleri katkılara bir göz atalım. E472: Gliseridlerin yağ asidi esterleri   Homojenleştirici. Sağlık için tehlikeli katkı maddesi sınıfında gösteriliyor. E422: Gliserol (gliserin)   Kıvam artırıcı,tatlandırıcı ve nem tutucu, yağlı renksiz alkol;hayvansal veya bitkisel yağların alkalilerle ayrışması sonucu elde edilir; petrol ürünlerinden ve bazen propilenden sentetik olarak veya şekerden mayalanarak da elde edilir; büyük miktarlar baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve yüksek kan şekerine sebep olabilir; E1200: Polidekstroz   Suni tatlandırıcı.Glukozdan elde edilir. E950: Akesulfam potasyum (Acesulfame K)   Tatlandırıcı; Sunett ismiyle anılır; fırınlanmış yiyecekler, dondurulmuş tatlılar, şekerlemeler, mandıra ürünleri, pastalar, farmasotik olarak ağız hijyeni ve son zamanlarda içeceklerde kullanılmaktadır; The Center for Science in the Public Interest (CSPI) yapay tatlandırıcılar aspartam, sakarin ve aksesülfam potasyumu en kötü 10 katkı listesine dahil etmiştir; bu üç tatlandırıcının da hayvanlarda kansere neden olduğu tespit edilmiştir Kanser riskini arttırabilir. E955: Sukraloz   Suni tatlandırıcı; dünyanın çeşitli bölgelerinde birkaç yıldır kullanılıyor. Renklendiricilerin kodlarını vermemişler içeriğini dökemedim. Verdiğimiz paralarla bunlarıda bünyemize sokuyoruz demek cahillikse ben cahil kalayım.

  2. İsa Bozdağ İsa Bozdağ 2 Aralık 2013

    Elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Supplementler büyük bir tezgah.

  3. Atakan Çelik Atakan Çelik 2 Aralık 2013

    Her şey iyi güzel ama reklam konusunda hatanız var dikkatimi çekti 😀

    Youtube ta bile var dediğiniz neredeyse internette her sitede bulunan google adsense reklamlarıdır. Bunlarda sizin google da yaptığınız aramalara internette gezdiğiniz yerlere göre size öneri olarak çıkar. Yani herkese ilgisine göre reklam çıkar. Aynı şekilde google da biraz vücut gelişimi için gezseniz sonra yemek tarifi sitesine girseniz orda adsense reklamı varsa yine yanda protein tozu reklamı çıkar.

    • KIVILCIM KIVILCIM 3 Aralık 2013

      Verdiğin bilgiler için teşekkür ederim. Anlaşılan reklamlar peşimizi bırakmıyor 🙂

  4. Mustafa Abdiş Mustafa Abdiş 2 Aralık 2013

    Gerçekten yazı çok basit bir gerçeği rakamlarla ortaya koyuyor . Elinize sağlık .Özünde kendimize fayda yapalım derken zarar vermek için para harcadağımız ortaya çıkıyor…

  5. hasan hasan 3 Aralık 2013

    boş konuşmayın her 3 saatde bir kim nasıl dediklerinizi yiyecek? iş şartlarından bilginiz varmı? millet yanında kap kacakmı gezdiricek? spor sonrası vücudun protein alması gerekiyor yiyecekler ne kadar sürede karışıyor kana? protein tozları ne kadar sürede? bilginiz varmı acaba? hayat size toz pembe sanırım. günümüzde kimse beslenemiyor. ve supplementlerde gün içerisinde alınamayan besin değerlerini karşılıyor. bu güne kadar hayatında supplement içmemiş insanlar atıp tutuyor.hangi sporu yapıyorsan yap beslenemiyorsan gıda takviyesi almalısın.

    • KIVILCIM KIVILCIM 3 Aralık 2013

      Tabii canım iş şartlarından ne haberim olabilir ki. Whey in yarım-1 saat içinde kana karıştığından da haberim nerden olsun. Dahası 2 sene whey, soy, amino acid, glutamin, kreatin, bcaa kullanmış biri olarak hiç supplement te tatmadım!!! Yine popüler bir markanın satış sitesinde ‘bir hastalığınız varsa veya ilaç kullanıyorsanız bu ürünü kullanmayınız, takviye edici gıdadır, tek besin kaynağı olarak kullanmayınız’ notu var. Bilmem açıklayıcı mı? Protein tozu kullanıyorsan iş yerine tozu ve shakerını götürüyorsun değil mi? Çökelekleri saklama kaplarına belirli ölçülerde ayrıştırmak, konserve ton balığını yanına alıp götürmek, sütünü yanına alıp götürmekte pratik çözümler olabilir ama kim bu zahmete katlanacak ki supplementler nasıl olsa her şeyi hallediyor!!! Amacım supplementlerin karşısında olmak veya yanında olmak değil. Profesyonel değilsek, sadece kandimiz, sağlığımız için spor yapıyorsak gerek var mı, bunları illa tüketeceksek içerdiği tatlandırıcı, renklendiricileri bünyemize almaya değer mi?

  6. aeyf aeyf 20 Ağustos 2014

    Kendi adıma konuşayım ara öğünlerde tükettiğim whey’i yumurta beyazı ile değiştirdiğimden beri kendimi daha iyi hissediyorum. Anlaşılan hem antreman sonrası hem ara öğün olarak tükettiğim zaman aldığım laktoz oranı fazla geliyor ve şişkinlik yapıyor.
    Bu sporda tembelliğe yer yok, kendi yemeğini yapmayıp hazır tüketmeyi alışkanlık edinmiş biri belli bir seviyede tıkanır kalır.

  7. ahmet yasin ahmet yasin 1 Aralık 2014

    iyi guzel de gunluk 150 gr protein almam lazim. whey kullanmazsam her gun yarim kilo et 10 15 yumurta yemeliyim. bu sandiginiz kadar kolay degil. yalniz yasayan gunun ortama 10 saati plazada calisan bi insanim..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir