
Egzersiz, Daha Sağlıklı Bir Karın Yağı Türüne Sahip Olmanızı Sağlayabilir
Uzun vadede düzenli olarak egzersiz yapan fazla kilolu veya obez bireyler, egzersiz yapmayanlara kıyasla daha sağlıklı bir karın yağına sahip olabilir.
Bu bulgu, Nature Metabolism dergisinde Salı günü yayımlanan yeni bir çalışmadan elde edilen sonuçlara dayanıyor. Araştırmacılar, düzenli ve uzun vadeli egzersizi, en az iki yıl boyunca haftada en az dört kez yapılan fiziksel aktivite olarak tanımlıyor. Bakınız: Nature Metabolism
“Çalışmamız, egzersizin yalnızca kalori harcamanın bir yolu olmadığını, aynı zamanda birkaç ay ila birkaç yıl boyunca düzenli olarak yapıldığında yağ dokusunu da değiştirdiğini gösteriyor. Bu sayede, yaşlandıkça neredeyse herkesin deneyimlediği kilo alımı durumunda vücut yağınızı daha sağlıklı bir şekilde depolayabilirsiniz.” diyor Michigan Üniversitesi Kinesiyoloji Fakültesi’nden Hareket Bilimleri Profesörü Jeffrey Horowitz. Bakınız: Long-term exercisers have ‘healthier’ belly fat

Karın Yağlarını Yakmanın Yolları
Bel çevresindeki fazla kiloları vermek için bu akıllı alışkanlıkları benimseyin.
Çalışmaya, obezite veya fazla kilo sorunu olan 32 yetişkin katıldı ve bu grubun yarısı düzenli olarak egzersiz yapıyordu. Katılımcıların ortalama vücut kitle indeksi (VKİ) 30 civarındaydı ki bu da obezite sınırını gösteriyor. (VKİ, boy ve kilo oranına dayalı bir hesaplamadır.) Araştırmada, katılımcılar cinsiyet, kilo ve vücut yağ oranı gibi kriterlere göre eşleştirildi. Yaş aralıkları ise 25 ile 37 arasındaydı.
Araştırmacılar, katılımcıların deri altındaki karın yağ dokusundan örnekler alarak farklı biyolojik ve yapısal özellikler gözlemledi.
Egzersiz yapan bireylerin yağ dokusu, derinin hemen altındaki yağı depolama kapasitesinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu doku, egzersiz yapmayan bireylerin dokusundan farklı bir şekilde çalışıyordu. Egzersiz grubundaki örnekler daha fazla kan damarı ve faydalı protein içeriyordu ve bu sayede inflamasyon riskini azaltan ve metabolizmayı olumsuz etkileyebilecek bazı kollajen türlerinin daha az bulunduğu görüldü.
Bu bulgular önemli çünkü vücutta yağın depolandığı yerin sağlık üzerinde farklı etkileri olabiliyor. Derinin hemen altındaki yağ dokusu (subkutan yağ dokusu), vücudun organlarının çevresinde veya içinde biriken yağa kıyasla daha az zararlı olarak kabul ediliyor. Organların etrafında veya içinde biriken bu viseral yağ, kalp hastalıkları, diyabet ve felç gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor.
“Bu bulgular, kilo alımı söz konusu olduğunda, fazla yağın deri altındaki bölgede daha sağlıklı bir şekilde depolanacağını ve organların çevresinde (viseral yağ) veya doğrudan organların içinde (karaciğer ya da kalp gibi) birikme ihtimalinin azalacağını gösteriyor,” diyor Horowitz.
İlk yorum yapan siz olun