İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anne Depresyonu Çocuğun Yeme Alışkanlıklarını Etkiliyor

Araştırmaya Göre Anne Depresyonu Çocuklarda Duygusal Aşırı Yemeye Yol Açabilir

Yeni annelerin %25’e varan bir kısmı doğum sonrası depresyonla mücadele ediyor; bu durum, ebeveynlik davranışlarını ve çocukların esenliğini önemli ölçüde etkileyebiliyor. Illinois Üniversitesi Urbana-Champaign tarafından yapılan yeni bir çalışma, erken dönem anne depresyonunun çocuklar üzerindeki uzun vadeli etkilerini ele alıyor ve zorlanan annelere yeterli destek sağlanmasının gerekliliğini vurguluyor.

Araştırmanın baş yazarı ve İnsan Gelişimi ve Aile Çalışmaları Bölümü’nde doktora sonrası araştırma görevlisi Samantha Iwinski, “Annenin erken doğum sonrası depresyonunun çocukların yürütücü işlevleri ve duygusal aşırı yemesi üzerindeki etkisini, bu etkileri yönlendiren psikolojik mekanizmalara odaklanarak incelemek istedik,” diyor.

Duygusal aşırı yeme, açlığı gidermek yerine stres veya duygularla başa çıkmak için yemek yemektir. Yemek, beslenme veya keyif kaynağı olmaktan ziyade olumsuz duygular için bir başa çıkma stratejisi haline gelir. Eğer çocuklar duygularını konuşamıyor veya gerçek hislerini gösteremiyorsa, stresli bir durumda bir şeyler yeme eğilimine girebilirler.”

Çalışma ve Bulgular

Çalışma, bireysel biyolojinin aile ortamıyla etkileşiminin küçük çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarını nasıl teşvik ettiğini araştıran Midwest STRONG Kids2 projesine katılan aileleri kapsıyor. Anneler, doğum sonrası depresyonu değerlendirmek için 6 hafta, çocukların duygusal işlevlerini değerlendirmek için 24 ay ve çocukların yeme davranışlarını değerlendirmek için 48 ayda anketler doldurdu.

Araştırmacılar, biyopsikososyal yollar modelini kullanarak verileri analiz etti. Bu model, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkileşimlerinin sağlık sonuçlarını, özellikle iştah öz düzenlemesini nasıl etkilediğini açıklar. Doğum sonrası depresyonu, çocukların duygusal aşırı yemesini öngören kritik bir sosyal faktör olarak ele alındı ve bu etki, duygusal ve bilişsel psikolojik süreçler aracılığıyla aracılık yaptı.

Iwinski, “Örneğimizde annelerin yaklaşık %12’si doğum sonrası depresyon kriterlerini karşılıyordu. Bulgularımız, 6 haftadaki anne doğum sonrası depresyonunun, çocukların 24 ayda inhibisyon ve duygusal kontrol içeren yürütücü işlevlerini ve 48 ayda aşırı yemelerini olumsuz etkilediğini gösterdi,” diyor.

İnhibisyon, kişinin dikkatini, davranışlarını ve düşüncelerini kontrol edebilmesini içerir. Bu, belirli bir durumda uygun olanı yapmak anlamına gelebilir; örneğin, bir çocuk ödevini yaparken televizyon açıkken dikkatini ödevine verebilir. Duygusal kontrol ise belirli durumlar karşısında kendini düzenleyebilmektir; örneğin, üzüntüye yanıt olarak ağlamak gibi.”

Yeme davranışı üzerindeki dolaylı etkilerin yanı sıra, anne depresyonu ile çocukların aşırı yemesi arasında doğrudan bir ilişki de bulundu. Doğum sonrası depresyon yaşayan anneler, çocuklarının bilişsel ve duygusal ihtiyaçlarına daha az yanıt verebilir; bu da sağlıklı gelişimi ve öz düzenleme kapasitesini etkileyebilir. Depresyon belirtileri gösteren kadınlar ayrıca iştah dalgalanmaları yaşayabilir ve bu davranışı çocuklarına modelleyebilir.

Erken Müdahalenin Önemi

Araştırmacılar, bulgularının depresyon yaşayan kadınlar için erken müdahale ve destek ihtiyacını ortaya koyduğunu vurguluyor.

Iwinski, “Annenin ruh sağlığını destekleyerek aslında aileleri destekliyoruz, çünkü bu durumun çocuklar üzerinde uzun vadeli etkileri var. Erken dönemde neler olduğunu belirlemek ve ailelere çocukların duygularla başa çıkması için sağlıklı stratejiler –oyun, farkındalık veya duygular hakkında konuşma gibi– öğretmek çok önemli,” diyor.

“Öğretmenler ve diğer destekleyici yetişkinler de çocukları ve aileleri desteklemede rol oynayabilir. Örneğin, yeme alışkanlıklarını gözlemleyebilir, çocukların belirli durumlarda nasıl tepki verdiğini fark edebilir ve yiyeceğin bir başa çıkma mekanizması olup olmadığını değerlendirebilir. Bu bilgileri kullanarak duygularla başa çıkmanın başka yollarını tartışabilir ve aileyi sürece daha fazla dahil edebilirler.”

Çalışmanın Teknik Detayları

Yayın Tarihi: 17 Mart 2025
Kaynak: University of Illinois College of Agricultural, Consumer and Environmental Sciences

Bilimsel Referans:
Iwinski, S. J., Ju, S., Gong, Q., & Bost, K. K. (2025). Maternal postpartum depression and children’s emotional overeating: The mediating role of executive function. Eating Behaviors, 56, 101945. DOI: 10.1016/j.eatbeh.2025.101945

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir