İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bilek Güreşi Sporunda Genetiğin Önemi

Bence genetik* yönden şanslı olmak çok önemli fakat hırsın, çok çalışmanın ve zekânın da önemli olduğunu söyleyebilirim. 16-17 yaşıma kadar bilek güreşinde kızları bile yenemezdim ama 19 yaşıma girmeden dünya şampiyonu oldum.

Bilek Güreşi Sporunda Genetiğin Önemi

Zinde Türkiye için Yazan: Engin Terzi

Öyle zayıftım ki, çocukluğumda arkadaşlarımla oyun oynarken iki kez kolumu kırdım. Bilek güreşine ciddi bir şekilde başlamadan önce kızlar bile bileğimi bükebiliyordu fakat şimdi tüm sıkletler içinde, bileklerim dünyanın en güçlü bileklerinden. Güçlü bileklerim olsun diye çok çalıştım ve sınırlarımı zorladım. Şunu söylemeliyim ki güçlü olmak önemli olsa da gücü ihtiyacımız doğrultusunda geliştirmek ve gücümüzü en iyi şekilde kullanmak da çok önemli. Keşke genlerim de gücüme katkıda bulunacak şekilde iyi olsaydı diyorum ama öyle olmaması beni yıldırmadı ve genetik yönden şanslı olmamam yüzünden ilerde de pes etmeyi düşünmüyorum.

Elin büyüklüğü güreşçiye avantaj sağlayabilir ve önemlidir ama her şey demek değildir. Elleri küçük olan güreşçiler tanıyorum ama inanılmaz güçlüler. Mesela Arsen Liliey’in kendi sınıfına göre çok küçük elleri var ama güçlü bileklerini nasıl kullanacağını biliyor. Özellikle bantlar küçük ama güçlü ellere üstünlük kazandırabilir.

Bilek güreşine başladığım ilk yıllarda Türk takımındaki bazı sporcular antrenmanlara gelmememi çünkü onların seviyesine ulaşamayacağımı söylüyorlardı ama bugün Dünya ve Avrupa şampiyonalarında kazandığım unvanlar, 21 yıllık Türk bilek güreşi tarihindeki erkek bilek güreşi sporcularının kazandığı unvanların toplamından fazla. Yani, yeterince çalışmadan kimin en iyi olacağını bilemezsiniz. Öncelikle başarabileceğinize inanmalı ve ne olursa olsun vazgeçmemelisiniz. Ama bu inanç kör bir inanç olmamalı. Elinizdekileri en iyi şekilde kullanmanın bir yolunu bulmalısınız yoksa her şey boşa gider. Bugün yaptığım antrenmanlar 16 yıllık uluslararası kariyerimin bana kazandırdığı tecrübeyle şekillendi ve scott curl dışında bildiğim hiçbir şeyi bana başkası öğretmedi. Bugünün bilek güreşçileri çok şanslı çünkü internetten bir sürü bilgiye ulaşabiliyorlar ve en iyi olmayı ciddi anlamda isteyen birinin, başlangıçta çok güçlü kasları olmasa da, en iyi olma şansı var.

Hayallerine ulaşmaktan vazgeçen biri bence başarabileceğine inanmamıştır. Ve inanmadan başarmak, başarma potansiyeliniz olsa bile mümkün değildir. Genetik yönden güçlü olmak önemli değil demiyorum, elbette ki önemli, çünkü benim dışımda ülkemdeki dünya şampiyonları, bilek güreşinde çocuklularından beri iyiydiler. Bazıları 12-13 yaşlarından yarışmalara katılana kadar hiç bilek güreşi kaybetmemiş insanlar. Ama benim durumum tamamen farklıydı çünkü çalışmalarıma başlayana kadar kızları bile yenemezdim. Yani, ben başardıysam, bedelini ödediğiniz takdirde sizin de başarabileceğiniz anlamına gelir bu. Dünyada sizden daha iyi biri olduğu sürece yaptıklarınızla yetinmeyin. En iyi olsanız bile bu ancak en iyi olduğunuzu tekrar kanıtlamanız gereken sonraki yarışmaya kadar geçerlidir. Aksi takdirde sizin de adınız diğer tek seferlik şampiyonlar gibi unutulup gider belki de. 64 kilo ağırlıkla 1997’de Tahoe’da Brzenk’i yenmeyi planladığımı hatırlıyorum. Biliyorum, şimdi bana bile mantıklı gelmiyor bu yaptığım ama bir zamanlar gerçekten ağır sıkletleri bile yenmek istiyordum. Alan Karaev’e bakıp o koca elli adamı nasıl yeneceğimi düşündüğümü hatırlıyorum. Yenebileceğimden değil elbette ama herkesi kendime rakip olarak görüyordum ve hiç korkmadan onları yenmeye yeltenebilirdim. Hedeflerinizi en yüksek olarak belirlediğinizde kendi ağırlığınızda en iyi olmak kolaylaşır ki zaten dünya şampiyonu olduğumda benim yaptığım da buydu.

Ama tekrar söylüyorum, hedeflerinize ulaşabilmek için ruhen, bedenen ve zihnen sınırlarınızı zorlamalısınız. Ve fark yaratmak için benzersiz olmalısınız. Kendinizi geliştirirken iyi örnek olmaları açısından ünlü güreşçilere bakabilirsiniz ama sakın başkası gibi olmaya çalışmayın çünkü en kötü orijinal bile en yukarı çıkmak isteyen biri için en iyi taklitten daha iyidir. Ayrıca, gerçekçi olun çünkü yanlış tahminler hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Gerçekçi olmalısınız ki doğru analizler yapabilesiniz, böylece gösteri başladığında artık geç kalmış olmazsınız. Elbette sadece tecrübenin kazandırdığı üstünlüğün yerini hiçbir şey tutamaz ve tecrübe de zamanla kazanılır. Ama tecrübenin kazandırdığı üstünlükleri bile gerçekçi yapılmış analizler belirler ve bu da bize zekânın önemini gösteriyor. Hepimiz aynı şeye baksak da farklı şeyler anlarız. Bu benim gözümde John Brzenk’i, tecrübelerini daha iyi anlama konusunda da hepimizden üstün kılıyor. Bu şekilde, kendisini rakibine karşı olması gerektiği şekilde hazırlıyor. Eğer John şimdi olduğu kadar zeki biri olmasaydı, genlerinin üstünlüğü onun en iyi olmasına yetmeyecekti.

Her neyse, bu sporda en yükseği hedefleyenlere en iyi dileklerimi sunuyorum.

* Editor Notu: “Genetik” kelimesi, bu yazıda “Kalıtım yoluyla doğuştan sahip olduğumuz olumlu ya da olumsuz fiziksel özellikler” anlamıyla kullanılmıştır.

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Bilek güreşi hakkındaki bu yazı, sitemizin yazarlarından olan bilek güreşi sporcusu Engin Terzi tarafından İngilizce olarak yazılmış ve sitemizin çevirmenlerinden olan Onur Kasap tarafından Türkçeye çevirilmiştir. Vücut geliştirme, body building ve fitness konularıyla dolaylı yoldan ilişkili bu yazıda kullanılan telif haklarıyla korunan görseller: Cayusa ve hectorir Creative Commons lisanslarına uygun olarak kullanılmıştır.

10 Yorum

  1. Muhammed Kadir TAN Muhammed Kadir TAN 26 Nisan 2010

    Engin Abi güzel bir yazı olmuş. Beni de kendi alanımda bayağı gaza getirdi bu parça ama başlıkta “Bilek Güreşi Sporunda Genetiğin Önemi” demişsiniz. Açıkçası bu konuda bir bilgiye rastlayamadım. Etkilerinin ne kadar olduğundan bahsederseniz ve genetiğimizin bilek güreşine ya da başka sporlara elverişli olup olmadığını nasıl anlayacağımızı yazarsanız sevinirim.

    • mert mert 29 Haziran 2011

      Bence genetiğin faydası büyük çünkü genetiğin oranında uzarsın sporlar sadece bu genetiğin max. seviyede uzamana yardımcı olur ve vücüt yapısı genetikle gerçekleşir bunlar seni doğuştan güçlü veya güçsüz yapar doğştan güçlü olarak çalışan biri elbette genetik açıdan güçsüz olanla aynı düzeyde çalışırsa gücü onda dah çok olur 😀 zart zurt işde 

  2. cAn cAn 11 Mayıs 2010

    ”Elin büyüklüğü güreşçiye avantaj sağlayabilir ve önemlidir ama her şey demek değildir.” ve ”Genetik yönden güçlü olmak önemli değil demiyorum, elbette ki önemli, çünkü benim dışımda ülkemdeki dünya şampiyonları, bilek güreşinde çocuklularından beri iyiydiler. Bazıları 12-13 yaşlarından yarışmalara katılana kadar hiç bilek güreşi kaybetmemiş insanlar.” Bu cümlelerde genetiğin önemine değinilmiş ama makale genetiğin öneminden çok genetiğin iyi olmasada başarının mümkün olduğunu anlatıyor.

    Engin hocam, yazınızı önceden okudum ama yorum yazma fırsatı şimdi bulabildim bilgilendirici ve etkileyici bir makale çok sağolun. ”Özellikle bantlar küçük ama güçlü ellere üstünlük kazandırabilir.” demişsiniz. bu cümledeki bantlar eller açılmasın diye hakem başlıyor o mu aceba?

  3. C.Samet C.Samet 9 Haziran 2010

    Açıklama güzel fakat ben sorumun cevabını alamadım
    biz arkadaslarla sık sık bilek güresi yaparız kendi yasıtlarımım arasında en iyi olanlardan biriyim fakat benden büyüklerinin sadece bir kaçını yenebiliyorum bileğim fazla kalın değil ama bileği benden çok kalın olanları rahatlıkla yenebiliyorum şunu belirtmek istedim bilek kasları nasıl gelişir ?

    • Resul Resul 10 Haziran 2010

      Bilek kası diye bir kas yoktur, bilek güreşinde kullandığınız kaslar ön kol, kol ve omuz kaslarıdır.

      • cAn cAn 17 Haziran 2010

        Bilek güreşinde sen sadece ön kol ve omuz kaslarını mı kullanıyorsun :)) bende kanat, göğüs, pazu gibi kaslar da çalışıyor :))

    • kızzzzı hasıı kızzzzı hasıı 22 Mayıs 2014

      ben kızım erkekleri deviriyodum abi bi günde 10 kere bileek güreşi yaptım irir erkekleri yenemk için kolum uyuştu bence benim kolaylıkla yenebileciğim kıza yenildim yani bi günde çok yapmayın

  4. Cenk Cenk 10 Haziran 2010

    nasıl bilek kası diye birşey yoktur bir çok ünlü aktörün bileklerini görüyoruz adamların bilekleri çok kalın veya dediğiniz gibi ön kol olarakmı geçiyor bilemem .ben size bu kasları nasıl geliştirebileceğimi sordum sizin verdiğiniz cevab şu

    Bilek kası diye bir kas yoktur, bilek güreşinde kullandığınız kaslar ön kol, kol ve omuz kaslarıdır.
    sanki bir sınav sorusunda ben yanlış birşey yazmışımda sizde branş öğretmeni olarak oraya kesin bir şey yazmışınız pekale öle olsun ..

    • Resul Resul 10 Haziran 2010

      Bileklerin kalın olması genetik ve gelişme çağındaki beslenme kalitesi ve spor aktiviteleri ile ilgilidir ve belli bir yaştan sonra bilekler kalınlaşmaz, çünkü bileklerde geliştirilebilecek kas yoktur.

  5. cAn cAn 17 Haziran 2010

    Bilekte gelişecek kas yoksa ön kol çalıştığında neden bileklerin şişer? çünkü ön kol kaslarını bağlayan tendon mu kirişmi nedenildiğini tam bilmiyorum kasların bittiği nokta var onlar gelişebiliyor ama tabiki kas gibi gelişip çok büyük farkların olması söz konusu değil ama yinede çok az kalınlaşabiliyor kendimden biliyorum 2 ay filan oldu bilek güreşi antrenmanları yapalı çok az büyüme olduğunu hissedebiliyorum (kilomda bir değişiklik olmadı bu 2 ayda)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir