Evleneceğiniz kişiye verebileceğiniz en güzel hediye ne olurdu? Sanırım bunun tek bir cevabını vermek mümkün değil, kişiden kişiye değişeceğinden sonsuz seçenekler söz konusu. Ancak gerçekten anlamlı bir hediye gördüğümüzde, onu tanırız. Örneğin bu sene, böbrekleri iflas eden nişanlısı Esin Kıran’a böbreğini bağışlayan Enes Kurt’tan söz edebiliriz. Ne acıdır ki bu nakil operasyonundan çıkamayan 25 yaşındaki Esin’i kaybettik. Ancak 30 yaşındaki Enes’in samimiyeti ve fedakârlığı dilerim birçok çifte ilham vermiştir.
Anlamlı bir hediye için her zaman bir mağduriyeti gidermek, bir kaybı telafi etmek durumu söz konusu olmayabilir. Çiftleri “birlikte daha iyiye” adım attıracak bir çaba boşa gitmeyecektir, bazen de “önlem” almak gerekebilir. İngiliz Matt ve Hannah çifti için de böyle bir durum geçerli, onlar, kendileri için bir şey yaparak birbirlerine bir armağan verdiler: Her ikisi de aşırı kiloluydu ve sağlıklı biçimde zayıfladı.
Gerçek ve sağlıklı
Matt, çocukluk aşkı Hannah’yla evlenmeye karar verir ancak ikisinin de kilolarından ötürü özgüven sorunu vardır. Sonunda, sorunlarıyla cesurca yüzleşmeye ve kararlılıklarını yitirmeden kilo vermeye karar verirler. Bu noktada, işin içine biraz reklam da girdiğini söylemeliyim, İngiliz diyet yemeği planlama şirketi Slimming World’e kayıt olmuşlar ve hikâyeleri şirketin dergisinin bu ayki sayısında da detaylıca yer almış.
Ancak, buradaki reklamda yanlış bir şey yok çünkü Matt ve Hannah, ikisi birden toplamda 60 kilo vermişler fakat bunu 18 ay, yani 1,5 yıla yayarak başarmışlar. Ayrıca sporu da ihmal etmemişler. 114 kiloluk Matt, 1,5 yıl sonunda 42 kilo vererek 72 kiloya inmeyi başarmış. Ayrıca 10 kilometrelik bir maraton yarışını da tamamlayabilecek kondisyona ulaşmış. Bu durumda geriye kalan 18 kiloyu da Hannah’ın verdiğini anlıyoruz.
“Tontişim beniiimm!”
Kilolu çiftleri hepimizin yakından gözlemleme fırsatı olmuştur. Kilolu bireylerin kendileriyle barışık olmasını oldukça önemserim ancak fırsatları olduğu hâlde kilo vermek adına işe yarar ve sürdürülebilir bir yol izlememelerine de şaşırırım.
Çiftlerin bir diğeri de, eğer kendi de kilolu değilse, fazla kilolu olan ötekinin özgüvenini kaybettirmemeye çalışır. “Ben seni böyle de seviyorum” veya “Kaç kilo olursan ol, sen benim için dünyanın en çekici insanısın” gibi cümleler kurarlar. Tamam, bu söylediklerinde sevgileri ne kadar samimiyse o kadar samimi olduklarından eminim. Çünkü, sevgi bu değil midir zaten ve biz aslında yanımızdaki kişinin bedeninden çok kişiliğini sevmez miyiz?
Ancak, bu tutum pek sağlıklı olmayabilir. Çiftlerin birbirlerini kötü alışkanlıklardan korumak istemeleri gibi, fazla kilolardan, en azından abartılı olmasına razı olmayacak şekilde, koruması gerekebilir. İnanın bana, aşırı kilolu birine söyleyeceğiniz sevgi sözleri onu rahatlatabilir, ancak bu geçici olacaktır. Çünkü hayat yalnızca sizin aranızda geçen bir süreç değil, o kişinin hayatın diğer alanlarında da boy göstereceğini unutmamalısınız. O herkesin tontişi olmayacağını bildiğinden, özgüven sorunu yaşayabilir. Daha da önemlisi, aşırı kilonun sevdiğiniz kişinin sağlığına daha fazla zarar vermesine pek seyirci kalmamanız gerektiğidir.
Mükemmel değil, sağlıklı olun
Büyük, muhteşem, hayranlık verici bir değişim gerçekleştirmeniz gerekmez. Daha ortalama ölçülere, daha sağlıklı bir yağ oranına erişmelisiniz. Ayrıca kısa sürede sonuç peşinde koşmayın. Mesela bana sık sık şöyle talepler gelir:
“Hocam, üç ay sonra düğünüm var ve acilen 15 kilo vermeliyim, lütfen yardım edin, ne gerekiyorsa yaparım.”
“Eşimin artık beni çekici bulmadığını düşünüyorum ve sebep de fazla kilolarım. En etkili kilo verme yöntemi nedir, önerdiğiniz ürünler hangileridir?”
Açıkçası, ben bu tip taleplerin muhatabı değilim. Önceliğiniz daima sağlık ve sürdürülebilirlik olmalıdır. Ayrıca aşırı kilolu biriyle, sağlıksız zayıflamış biri arasında sağlık durumu arasında çok fazla risk farkı yoktur. Oldukça zayıf görünen ve buna bağlı olarak beyni ve bedeni sağlıklı çalışmayan biri olmaktansa normal görünüşlü ama sağlıklı biri olmak çok daha doğru ve mutluluk verici olacaktır.
Sevgiyle kalan, ama sağlığını da ihmal etmeyen aileler dileğiyle.
Mustafa Kemal İlşad ÖZKAN, 2009 yılından bu yana fitness ve spor camiasında çok çeşitli görev ve kademelerde çalışmıştır. Yüzlerce fitness makalesinin yanı sıra yayınlanmış 3 fitness kitabı bulunan Özkan, profesyonellere eğitim vermeye devam etmektedir.
İlk yorum yapan siz olun