
Dünya genelinde 4 bin yıldır kullanıldığı bilinen zerdeçal son dönemde pek çok habere konu oldu. Yapılan araştırmaların zerdeçalın etken maddesi curcuminin pek çok hastalığın şifa kaynağı olduğunu gösteriyor. Yemeklerde kullanılan bu bitkinin bazı hastalıkların tedavisinde damar yoluyla da kullanıldığını biliyor muydunuz?
Türkiye’de özellikle kanser hastalarının tedavisinde kemoterapiyle birlikte, tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak zerdeçal kullanılıyor.
Zerdeçal’ın kanserin oluşumunu engellediğini, hem yayılmasının hem de büyümesinin önüne geçtiğinin söyleyen Onkolog Doç.Dr. Mutlu Demiray, “En önemlisi de kanserde kemoterapi ilaçlarının etkilerini kat be kat artırıyor” diye konuşuyor.
Zerdeçal yani Curcumin’in kullanımıyla kanser arasında direkt ilişki tarif edildikten sonra bilim dünyasının dikkatini çektiğini söyleyen Mutlu Demiray, şu anda bu bitkiyle ilgili literatürde 7 bine yakın yayın olduğunu bunların 3 bin kadarının da kanserle alakalı olduğunu anlatıyor.
Nasıl kullanılmalı?
Zerdeçalın kemoterapinin etkinliğini artırırken aynı zamanda yan etkilerini de azalttığını söyleyen Demiray, kendi hastalarında bu bitkiyi nasıl kullandığını ise şöyle anlatıyor:
“Curcumindeki en önemli sorun ağızdan aldığınızda kana geçişinin çok az olması. Bu nedenle özel curcuminler geliştirildi. Bunlar standart curcuminlere oranla yaklaşık 30-50 kat daha fazla kana geçebilmekte. Bu ürünlerin kullanımı tedavi başarısını arttırmakta. Her yemeğinize her salataya da atabilirsiniz. Özellikle yemek yaparken yağın pişmesi esnasında zerdeçalı karabiberle birlikte kullanırsanız daha iyi kana geçmesini sağlarsınız. Yani Hintliler gibi kullanın. Tabi ki en güzel yöntem damardan uygulamak.”
Safra kesesinde taş olanlar dikkat!
Alzheimerdan, sedefe kadar pek çok hastalıkta yararı görülen zerdeçalın özellikle eklem ağrılarında, göz iltihaplarında çok önemli yararları olduğunu söyleyen Demiray bir de uyarı yapıyor; “Safra kesesinde taş olan hastaların bu baharatı kullanırken dikkatli olmalı.”

Mutlu Demiray kimdir?
1989 – 1995 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren Demiray 1995’te Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ihtisasına başladı. 2000 yılında iç hastalıkları ihtisasını tamamladı. 2004 yılında ise Tıbbi Onkoloji İhtisasını tamamladı. 1 yıl Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Bursa Onkoloji Hastanesi’ne geçiş yaptı. 2007 yılında doçentlik ünvanını aldı. 2008 yılında Bursa Medical Park Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’ni kurdu ve 3 yıl görev yaptı. 2011 yılından itibaren hipertermi teknikleriyle ilgili çalışmalar yaptı. 2012 ve 2013 yıllarında Almanya ve Hollanda’da hipertermi ile ilgili çalışmalar yaptı ve eğitimler aldı. Aynı dönemde Urfa OSM Ortadoğu Hastanesi’nin onkoloji kliniğinin kurulum görevini yaptı. 2013 Mayıs ayından itibaren de kendi kliniğinde çalışmakta. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği, EACR (Europan Asociation Cancer Research), ESHO (Europan Society For Hyperthermic Oncology), DGHT (Alman Hipetermi Derneğİ), American Btanical Council’a üye. Demiray, Ağustos 2014’den bu yana Medicana Hastaneler Grubu Onkoloji Koordinatörü olarak çalışıyor.
İlk yorum yapan siz olun