
Zinde Türkiye Notu: 2009 tarihli bu yazı, keneye ardı ardına kurbanlar verdiğimiz şu günlerde tekrar gündeme getirilmesi gereken bir yazıydı ve biz de bunu yaptık. Bu çalışmanın yazarı Prof. Karaer bu yazının yayılmasını arzu ediyordu, eminim bu düzenleme ve yayınlamamızı da de çok yerinde bulacaktır. Kenelerin yarattığı tehdit konusuna özel olarak ilgi gösteren Prof. Dr. Zafer Karaer bu konuyla ilgili yararlı olmak için çaba sarfetmektedir. Kendisinin Temmuz 2010 yılında basına ve halka tanıttığı “kene elbisesi” çalışması, kene riski taşıyan arazide çalışanlara yardımcı olmaktadır. Benzer şekilde, ilgili Bakanlığın “doğaya kene yiyen kanatlılar salma” projesinden önce bu kanatlıların azaldığına dikkat çeken Karaer, Mayıs 2012’de de kene yumurtalarını yok edebilecek bir proje hakkında ilgili bakanlıkların desteğini beklemektedir. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin Protozooloji ve Entomoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Karaer’e konuyla ilgili yararlı açıklama ve çalışmaları için teşekkür eder, kararlılığı için de tebrik ederiz. Lütfen bu yazıyı özellikle kırsal alanlarda zaman geçirecek tanıdıklarınızın okumasını sağlayınız.
Korktuğumuz Keneler Hakkında Bilinmesi ve Yapılması Gerekenler
Türk Veteriner Hekimler Birliği için hazırlamış olduğum raporu sizlerle de paylaşmak istedim. Umarım bu ve benzeri bilim insanları tarafından üretilen yazıları ve projeleri yetkili icra mevkileri görür. Yahut okuyanlar arasında icraya ulaşabilecek kişiler varsa iletimde yardımcı olurlarsa ben ve ekibim; ülkemiz, memleketimiz için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Yeter ki insanımız hastalanmasın, hiç ölmesin…
Selam, sevgi ve saygılarımla… Prof. Dr. Zafer Karaer
Mücadele Noktasında Barışık Yaşama Yolları

Keneler kutup bölgeleri hariç dünyanın her yerinde yaşamını sürdürebilen canlılardır. Bugüne kadar 3 aileye mensup 900’e yakın türü bulunmuştur. Ülkemizde 2 aileye bağlı 35 civarında kene türü olduğu bilinmektedir.
Keneler gelişmesinin her döneminde kanla beslenirler. Birkaç türü hariç kanla beslenmek için hayvan-insan ayırımı yapmaz. Ancak genellikle kırsal alanın canlıları olduğu için hayvanlardan kan emerek beslenirler.
İnsanlara da çoğunlukla çalışmak veya gezmek için gittikleri kırsal alanda yapışırlar. Bununla birlikte bazı kene türleri meskenlere de yerleşerek, buralarda hayvan ve insanlara kan emmek amacıyla gelebilirler.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Keneler sadece kan emmekle insan veya hayvana zarar vermezler, daha önemlisi kan emmek için salgıladıkları tükürükle birlikte 200’e yakın viral, bakteriyel, spiroketal, riketsial, protozoer helmint hastalık etkenlerini gerek gelişme dönemleri (larva-nimf-ergin) arasında kan emdikten sonra genellikle konak değiştirmesi ile, gerekse bazı durumlarda yumurtalarına geçirerek gelişmekte olan larvaları ile insanda-insana, hayvandan-hayvana, hayvandan-insana, insandan-hayvana taşımalarıdır.
İşte Kırım-Kongo kanamalı hastalığı da bu 200 hastalıktan sadece biri olup, hastalık etkeni virüsün taşınmasında rol alan keneler yukarıda ifade edildiği gibi hem gelişme dönemleri ile hem de yumurtalarından çıkan larvaları ile virüsü insandan-insana, hayvandan-hayvana, hayvandan-insana, insandan-hayvana taşıyabilir.
Bütün bunlardan dolayı kenelerle ilgili bilinmesi ve yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olmamız, onlara karşı nasıl yaklaşmamız ve ne gibi stratejiler geliştirmemiz gerektiği noktasında önemlidir.

Bilinmesi Gerekenler
Kenelerin İnsanları Tehdit Etme Nedenleri
Kenelerin olağanüstü çoğalarak yayılmasının ve insanı tehdit etmesinin en önemli nedeni eko-sistem tahribatıdır.
Eko-sistemin esası, doğanın kendini koruma adına, kendi iç ve dış dinamiklerinin birbirleri ile dengeli ilişkisidir. Keneler de eko-sistemin denge unsurlarından biri olup, doğada birtakım canlı ve cansızla ilişki hâlindedirler. Yani kenelerin beslendiği canlılar olduğu gibi, kenelerle beslenen canlılarda vardır. Demek ki son yıllarda kenelerle beslenen canlılar eko-sistemde daha çok yok edildi, buna bağlı olarak kene kaynaklı hastalıklar arttı, şeklinde bir tez ortaya atılabilir.
Ülkemizde Kene Eko-Sistem Tahrip Güçleri
1) Bilinçsiz kimyasal (tarım ilaçları) satımı, alımı ve uygulamaları.
2) Bilinçsiz avcılık ve bilinçsiz hayvan katliamı.
3) Bilinçsiz tarla ve konut alanı açma amacıyla orman tahribi (özellikle yangınlarla).
4) Bilinçsiz köyden şehre göç (işlenen arazilerin artık işlenmemesi).
5) Bilinçsiz şehirden kırsal alana gidiş-gelişler (orman evi, orman turizmi, piknik alanları gibi).
6) Bilinçsizce mera hayvancılığının azalması (izlenen hayvancılık politikaları, terör gibi çeşitli nedenlerle özellikle koyunculuğun azalması).
7) Bilinçsiz kent ve kırsal alanlarda çarpık yapılaşmalar.
Bunlar ve benzeri bilinçsiz birtakım uygulamalar günümüzde eko-sistemi tahrip eden ve kene felaketini doğuran en önemli nedenlerdir.
Kenelerin Yayılma Nedenleri
1) Kontrolü imkânsız küresel ısınma.
2) Kontrolü imkânsız göç eden veya hareket halindeki yaban hayvanları ile başıboş sahipsiz hayvanlar.
3) Kontrolü ihmal edilen (veteriner hekimlerce) veya kontrolden kaçırılan evcil hayvan nakilleri.
4) Kontrolsüz veya kontrollü insan gezi ve göçleri
Kenelerin İnsan Yaşamına Girme Nedenleri
1) Kontrolsüz birey.
2) Kontrolsüz tarla.
3) Kontrolsüz bağ, bahçe.
4) Kontrolsüz mera.
5) Kontrolsüz piknik ve park alanları.
6) Kontrolsüz yerleşim alanları.

Kenelere Karşı Yapılması Gerekenler
Birey ve devlet tarafından yapılması gerekenler olarak iki başlık altında toplayabiliriz.
Keneye Karşı Birey Tarafından Yapılması Gerekenler
Her birey yaşadığı çevrede, o çevreye ve çevredeki varlıklara ne kadar saygılı olursa, o kadar çevreyle barışık yaşar. Çevreye saygı ise bireyin bizzat kendisini, beslediği hayvanını ve yaşam alanlarını kontrol altına alması ile gerçekleştirilir. Aksi hâlde bireyin kontrolsüzlüğü, sınır tanımazlığı çevre ile bireyi karşı karşıya getirir ve çatışma olur, bunun sonucunda hem çevre hem birey büyük yaralar alır.
1) Bireyin Kendisini Kontrol Altına Alması
Tarla, bağ, bahçe çalışanları, sağlıkçı, ziraatçı, jeolog, madenci, arkeolog araştırmacı, çoban (mecburi); avcı, piknikçi, sporcu (keyfî) gibi mecburi veya keyfî amaçla kırsalda, doğada çalışan veya dolaşan bireyin kendisini kontrol altına alması ve yapması gerekenler:
• Giysilerde kol ve bacakların bilek ve boyun kısmı sıkı sıkı kapalı olmalı ve giysiler açık renkli olmalıdır. Özellikle pantolon paçaları, çorap içine sokularak ve hatta üzerine çizme giyilerek dolaşılmalıdır.
• Patentli kene elbisesi (çok iltifat görmese de…)
• Sahadan, araziden, kırsaldan döndükten sonra, vücutta (özellikle kulak içi ve çevresi, saç ve çevresi, koltuk altı, bacak araları, diz kapağının arka kıvrımları, göbek deliği ve diğer vücut kıvrımlarının arası) el ve aynalar vasıtasıyla; çocuklar da ebeveynleri (anne, baba, büyükleri) tarafından mutlak surette günlük kene muayeneleri yapılmalıdır.
• Sahada giyilen giysilerle ev içinde dolaşılmamalıdır.
• Düzenli vücut temizliği (banyo, taranma v.s.) ihmal edilmemelidir.
• Vücutta kan emen bir kene tespit edilmiş ise, en kısa sürede çıkartılma işlemi gerçekleştirilmelidir!

Vücuda Yapışan Kene Nasıl Çıkartılır
• Çok yakınlarda bir sağlık kuruluşu varsa hiç vakit kaybetmeden gidilmeli ve kenenin sağlık elemanları tarafından çıkartılması sağlanmalıdır.
• Şayet yakınlarda sağlık ocağı yoksa kan emme süresi ne kadar uzarsa (özellikle ilk 6-12 saatten sonra), hastalık etkenini verme olasılığı o kadar artacağı için, hiç panik yapmadan kan emmekte olan kene aşağıda tarif edildiği gibi elle çıkarılmalı, piyasada çeşitli isim ve fonksiyonlarda kene çıkartmada kullanılan fırsatçıların ürünlerinden satın alınmamalıdır!
• Çıkarılacak olan kenenin kusmaması için kan emen kenenin üzerine ilaç veya herhangi bir kimyasal veya sabun köpüğü gibi herhangi bir madde dökülmemeli, sigara ve benzeri yakıcılarla yakılmamalıdır!
• Kan emmekte olan kenenin elle çıkarılması esnasında, kene ile parmakların direkt temasını önlemek amacıyla her yerde bulunabilen sadece ve sadece bir kâğıt, bir bez parçası, ince bir ip ile veya bir pens, ya da bir cımbız ile veya eldiven takarak kan emmekte olan kene, kan emme noktasına en yakın yerden tutulup, dikkatlice dik olarak yukarı doğru çekilerek çıkarılmalıdır!
• Bu işlem esnasında kenenin halk arasında baş olarak bilinen, ağız organlarından bazıları deride kalsa da çok fazla önemli değildir, önemli olan kenenin bir an önce kan emmesine son verilmesidir!
• Kene çıkarıldıktan sonra kenenin çıkmış olduğu deri kısmına vakit geçirmeden alkol, kolonya veya tentürdiyot gibi mikrop öldürücüler bol miktarda sürülmelidir!
• Çıkarılmış olan kene içinde yine alkol, kolonya veya çamaşır suyu bulunan bir şişeye alınmalı ve acil olarak en yakın sağlık kuruluşuna getirilmelidir!
• Kene tutmuş her insan, ister kene çıkarılmamış, ister kene çıkarılmış olsun, her türlü durumda mutlak surette vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir!
Sağlık Bakanlığı Kene Çıkarma Videosu + Kaynağı Belirsiz Kene Çıkarma Animasyonu
2) Beslediği Hayvanını Kontrol Altına Alması
Keza evcil hayvanlarda düzenli bakım-besleme, tımar ve temizlik işlemleri de birey tarafından yapılması gerekenler arasındadır. Bunlarla birlikte kene olaylarında veteriner hekim hizmetlerinden yararlanabilir.
3) Bireyin Yaşam Alanlarını Kontrol Altına Alması
İnsanlar yaşam alanları olarak iş alanları ve ikamet ettikleri meskenleri kullanırlar. Kenelerle daha çok kırsalda tarla, bağ, bahçe ve mera gibi çalışma alanlarında karşılaştıkları için öncelikle bu alanları kontrol altına alması gerekir. Bununla birlikte yaşamında mesken olarak kullandığı ev ve hayvanlarına ait barınakların da kontrol altına alınması gerekir.
Tarla, Bağ, Bahçe, Mera ve Piknik Alanlarını Kontrol Altına Alması
Birey yaşam alanlarından tarla, bağ, bahçe, mera ve piknik alanlarının kene ile buluşması ve yerleşerek gelişmeleri, bu alanların kontrolsüzlüğü ile direkt ilişkilidir. Bu alanların kontrolsüzlüğünden yararlanan ve bu alanlardan beslenen ve de aynı zamanda bu alanlara keneleri taşıyan genellikle yabanıl memeli ve kanatlılardır. KKKA vektörü Hyalomma marginatum‘un başta domuzlar olmak üzere yaban tavşanı ile diğer kemiriciler ve yerden beslenen kanatlılarla insan yaşam alanına girdikleri unutulmamalıdır…
İşte bu hayvanların insan yaşam alanlarına girmelerini önlemek amacıyla; yaşam alanı olarak kullanılan arazinin etrafı ince delikli tel örgüler, çitler veya duvarla toprakla derinden (yaklaşık 50-60 cm.) çok iyi bağlantısı yapılarak, etrafları çevrilmelidir. Böylece içeriye keneleri taşıyabilecek yaban hayvanlarının girmesi önlenerek kontrollü tarla, bahçe, mera (gelişmiş ülkelerde örnekleri var) ve piknik alanları oluşturulmalıdır.
Özellikle piknik amacı ile her kırsal alan, her akan suyun başı, her ağaç altı vb. kullanılmamalıdır, çünkü bu alanlar öncelikle kene taşıyan yabanıl ve evcil hayvanlara aittir.
Ev ve Hayvan Barınaklarını Kontrol Altına Alması
İnsan ve hayvan meskenleri çağa uygun standartlara kavuşturulmalıdır. En basit olarak ev ve hayvan barınaklarının tavan, taban ile özellikle iç-dış duvar yüzlerinde, keza avlu duvarlarının iç-dış yüzeylerinde kenelerin saklanabileceği çatlak, yarık, delik olmamalı; varsa bunlar sıvanarak kapatılmalı…

Keneye Karşı Devlet Tarafından Yapılması Gerekenler
İlgili bakanlık yetkilileri (Sağlık Bakanlığı; Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve üniversitelerin ilgili alan elemanları bir araya gelerek, “Bilinmesi Gerekenler” başlığı altında ifade edilen her türlü bilinçsizlikler, kontrolsüzlükler ve benzeri diğer olumsuzluklar üzerine gidilmeli ve bu bilinçsiz kontrolsüz ve olumsuz yaşam tarzı ve yaşam alanları yaşamımızdan çıkarılmalıdır. Bununla ilgili yasal ve sosyal düzenlemeler gerçekleştirilmeli. Zaten bilinmesi gereken kriterlerin tamamının çözümü hâlinde, çağdaş yaşam modeli ve dolayısı ile sağlıklı yaşam da gerçekleşmiş olacaktır.
Ayrıca ülke çapında kene türleri, kenelerin mevsimsel aktiviteleri ile kenelerin taşıdıkları hastalık etkenlerinin saptanması konularında ilgili bakanlık-üniversite işbirliği ile projeler üretilip, bu projelerde çalışacak ekip veya takımlar oluşturularak kenelerle mücadele noktasında nasıl barışık yaşanacağı konusunda bir yere gelinecektir.
Sonuç olarak yukarıda ifade edilen gerek devlet tarafından ve gerekse birey tarafından, gerekse devlet-birey işbirliği ile yapılması gerekenler, kısmen veya tamamen yerine getirilirse, keneli ortamda keneden korkmadan veya kenesiz bir ortam oluşturularak, dolayısı ile kenelerin taşıdığı KKKA’da dâhil olmak üzere yaklaşık 200’e yakın hastalıktan korkmadan yaşamak mümkündür!
Zaten bilgi çağında, yani zamanımızda bunların hepsi bir arada, bütün olarak düşünüldüğünde doğru yaşamın temel prensipleri olduğu görülür.
Yazan: Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Zafer Karaer

Kene, kene ısırması, kene tedavisi, kene belirtileri, kene ısırması tedavisi, kene ısırması belirtileri, kene çeşitleri, kene ilaçları, köpeklerde kene, kene sokması, kene ısırığı, zehirli kene, köpekte kene, kene nasıl anlaşılır, kene ilaçlama, kene nasıl çıkarılır, köpek kene ilacı, kene hastalığı, kene sokması belirtileri, kene ısırmasının belirtileri, zehirli kene çeşitleri, kene ısırığı belirtileri, kenenin zararları, kırım kango, kene ile mücadele, kene uçarmı, kene aşısı, kene ilaçlaması, kırım Kongo, kanamalı kırım Kongo, kırım kongo kanamalı, kırım kongo kanamalı ateşi, kırım kongo kanamalı ateş, kırımkongo, kırım kongo tedavisi, kırım kongo belirtileri, kırım kongo kanamalı ateşi tedavisi, kırım kongo kanamalı ateşi belirtileri, kırım kongo kene, kene kırım Kongo, kırım kongo kenesi, kırım kongo hastalığı, kırım kongo kanamalı ateşi hastalığı, kırım kongo kanamalı ateşi nasıl bulaşır gibi konular hakkında olup sebze yetiştiriciliği, doğal yaşam ve sağlıklı yaşam konularıyla ilgili olan bu yazıda kullanılan telif haklarıyla korunan görseller: Valter Jacinto | Portugal, Armed Forces Pest Management Board, John Tann, fairfaxcounty, John Tann ve dr_relling Creative Commons lisanslarına uygun olarak kullanılmıştır.

İlk yorum yapan siz olun