İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Biyolojik Yaş Kalbinizi Ele Veriyor: Kalp Hastalığı Riskini Öngörüyor

Fotoğraf: MART PRODUCTION: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/erkekler-oynamak-calmak-oyun-7330165/

Biyolojik Yaş, Kardiyovasküler Hastalık Morbidite ve Mortalitesini Öngörüyor

Jyväskylä, Tampere ve Helsinki Üniversiteleri ile Karolinska Enstitüsü’nün ortak çalışması, biyolojik yaşın kalp hastalığı riskini geleneksel yöntemlerden daha iyi öngördüğünü gösteriyor. 14.000’den fazla kişiyle yapılan araştırma, kırılganlık indeksi gibi biyolojik yaş göstergelerinin, özellikle 70 yaş altı ve üstü kişilerde kardiyovasküler riski değerlendirmede etkili olduğunu buldu.

Biyolojik Yaş: Kalbinizin Gerçek Hikayesi

Kronolojik yaşınız kaç olursa olsun, vücudunuzun biyolojik yaşı – yani hücre ve dokularınızdaki yıpranma düzeyi – kalp hastalığı riskinizi daha net bir şekilde ortaya koyabilir. Jyväskylä Üniversitesi, Tampere Üniversitesi, Helsinki Üniversitesi, Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü (THL) ve Karolinska Enstitüsü’nün ortaklaşa yürüttüğü yeni bir çalışma, biyolojik yaşın kardiyovasküler risk değerlendirmesinde geleneksel araçlardan daha güçlü bir gösterge olduğunu ortaya koydu.

Age and Ageing dergisinde yayınlanan bu çok merkezli çalışma, biyolojik yaşlanmanın kalp hastalığı morbidite ve mortalitesini öngörmede nasıl bir fark yarattığını gösteriyor.

Biyolojik Yaş Nedir?

Biyolojik yaşlanma, genç yetişkinlikten itibaren hücre ve dokularda başlayan kademeli bir bozulma sürecidir. Bu süreç:

  • Vücut fonksiyonlarını etkiler.
  • Hastalık ve ölüm riskini artırır.
  • Genetik, yaşam tarzı ve çevresel faktörlere bağlı olarak bireyler arasında farklı hızlarda ilerler.

Çalışmada biyolojik yaş, iki göstergeyle ölçüldü:

  1. Kırılganlık İndeksi: Çeşitli vücut sistemlerinde yaşa bağlı sağlık açıklarının birikimini temsil eder (organizma düzeyinde).
  2. Telomer Uzunluğu: Hücresel düzeyde yaşlanmanın bir göstergesi.

Geleneksel Risk Göstergeleri Yetersiz mi?

Geleneksel kardiyovasküler risk göstergeleri – SCORE2, SCORE2-OP ve Framingham Risk Skoru – kronolojik yaş, cinsiyet ve sağlık/yaşam tarzı faktörlerini dikkate alır, ancak biyolojik yaşlanmayı hesaba katmaz.

Jyväskylä Üniversitesi’nden Dr. Anna Tirkkonen, “Çalışmamız, kırılganlık indeksinin bir kişinin kardiyovasküler hastalık riskini değerlendirmede yardımcı olabileceğini gösterdi. Bu, Finlandiya ve İsveç’ten 14.000’den fazla kardiyovasküler hastalık geçmişi olmayan bireyden oluşan üç kohortta gözlendi. Bulgular, 70 yaş üstü kişilerde olduğu kadar, 70 yaşın altındaki daha genç bireylerde de geçerli,” diyor.

Tampere Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü’nden Dr. Laura Kananen, “Kırılganlık indeksi tek başına, önümüzdeki on yıl içinde kardiyovasküler hastalık geliştirme olasılığını oldukça doğru bir şekilde yansıtabilir,” diye ekliyor.

Telomer Uzunluğu: Beklenenden Az Etkili

İlginç bir şekilde, telomer uzunluğu kardiyovasküler riskle daha zayıf bir ilişki gösterdi. Bu, kırılganlık indeksinin biyolojik yaşın daha kapsamlı ve etkili bir göstergesi olduğunu düşündürüyor.

Nadir ve Öncü Bir Çalışma

Bu konuda yapılan çalışmalar sınırlı. Araştırmacılar, bu çalışmanın kırılganlık indeksi ile SCORE2 veya SCORE2-OP risk skorlarını birleştiren ilk çalışma olduğuna inanıyor. Tirkkonen, “Kırılganlık indeksi ve Framingham risk skoruyla ilgili yalnızca bir önceki çalışma vardı ve bulgularımız bu sonuçlarla tutarlı,” diyor.

Klinik Uygulamalarda Yeni Bir Dönem

Araştırmacılar, biyolojik yaşın kardiyovasküler hastalık risk değerlendirme araçlarına dahil edilmesi gerektiğini savunuyor. Kananen, “Bulgularımıza dayanarak, yaşa bağlı sağlık açıklarının kademeli birikimini yansıtan ve sağlık, işlevsellik ve genel refahı kapsamlı bir şekilde temsil eden kırılganlık indeksi, bu amaç için özellikle etkili bir gösterge. Üstelik ölçülmesi de kolay; örneğin, nispeten basit bir anketten türetilebilir,” diyor.

Gerçek Dünyada Uygulama

Kırılganlık indeksi, doktorların hastaların kardiyovasküler riskini daha iyi değerlendirmesine olanak tanıyabilir. Basit bir anketle uygulanabilmesi, bu yöntemi klinik ortamlar için pratik ve erişilebilir kılıyor.

Gelecek İçin Öneriler

Araştırmacılar, biyolojik yaş göstergelerinin farklı popülasyonlarda ve daha uzun takip sürelerinde test edilmesini öneriyor. Ayrıca, kırılganlık indeksinin diğer sağlık koşullarıyla ilişkisini ve klinik uygulamalarda nasıl entegre edilebileceğini araştırmayı planlıyor.

Yayın Tarihi ve Kaynak

Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2025
Kaynak: Jyväskylä Üniversitesi
Referans: Anna Tirkkonen, Jonathan K L Mak, Johan G Eriksson ve diğerleri. Predicting Cardiovascular Morbidity and Mortality with SCORE2 (OP) and Framingham Risk Estimates in Combination with Indicators of Biological Ageing. Age and Ageing, 2025; 54 (4) DOI: 10.1093/ageing/afaf075

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir