2025 yılı yayınlama notu: Aşağıdaki okuyacağınız yazı, sitemizin 10 yıllık aradan sonra yeniden açılması sonucu yayınlanmıştır. İlk yayın tarihi 2014’dür. Bu yazı, yazıldığı dönemdeki güncel olay, kişi, kurum, fiyat, ürün veya o döneme has bilgilere atıflar içeriyor olabilir. Bu unsurlarda değişiklikler olmuş olabilir. Yahut bahsedilen ürün, uygulama, hizmetlerle alakalı olarak yenilikler, çeşitlilikler, alternatifler de çıkmış olabilir. Aynı üründe farklı içerikleri olan ürünler çıkmış olabilir yahut ilgili ürün veya hizmetleri denetleyen kurum veya kuruluşlar değişmiş olabilir. Yazıda bahsedilen şirket, kurum ve benzeri her türlü tüzel kişilik el değiştirmiş olabilir yahut yetkilileri değişmiş olabilir; benzer şekilde bahsi geçen şahıslar iştigallerini değiştirmiş olabilir. Benzer şekilde zikredilen adres ve konumlar da artık geçerli ve doğru olmayabilir… Yazıyı okurken aradaki zaman farkını göz önünde bulundurarak her türlü bilgi, iddia ve tespitte aradan geçen bunca yıl içerisinde değişiklik olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurun ve gereken yerlerde bilgilerin geçerliğini kontrol ediniz.

Men’s Health Türkiye dergisindeki 5 saçmalık
Yazan: İlşad Özkan
Lider fitness dergisi olarak kalmaya devam etmemiz için sektörün nabzını tutmak zorundayım ve bu sebeple aynı alanda hizmet verdiğimiz belli başlı siteleri takip ederim. Men’s Health Türkiye’nin de Facebook hayran sayfasına üyeyim ve bu sebeple paylaştıkları içerikler bazen benim de duvarıma geliyor. Zaman zaman güzel içerikler paylaşıyorlar. Ancak, ağırlıklı olarak metin içeriklerini çeviri edebiyatıyla yürüttükleri için, bazen ortaya oldukça komik işler çıkıyor. Bugün ise, artık dayanamadım ve bu konuda yazmak istedim. (Not: Biz de çokça çeviri yapıyoruz ancak en azından ben her çeviriyi bilgi verme yönünden değerlendirip tek tek bizzat kontrol ettikten sonra yayınlatıyorum.)
* Kapak fotoğrafı, hangi vesileyle kullanacağımı bilemediğim bir fotoğraftı. Bu yazı ne de olsa saçmalıklar hakkında, gönül rahatlığıyla mantık ilişkisi kurmadan dayayabilirim dedim ve ekledim.
Aslında, “saçmalık” sözcüğü en yakın sözcük olduğundan seçtim, yani sunulan bazı içeriklerin ayaklarının bana göre hiç yere basmıyor oluşunu nasıl ifade ederdim bilmiyorum. Ayrıca, bu “saçmalıklardan” yalnızca 5 tanesini seçtim, Men’s Health Türkiye’de buna benzer başka içerikler de var. Elbette, dergi ekibi bunları seçip yayınladığına göre, öncelikle kendileri saçma bulmuyor olmalı, ayrıca mutlaka saçma bulmayan okurları da vardır.
Sonuç olarak, MH Türkiye’ye çalışmalarında başarılar diliyorum ve bu makalemi tebessümle karşılamalarını umuyorum. Benzer bir makaleyi onlar da bizim için kaleme alırsa hoşgörü ve tebessümle karşılayacağımdan kuşkuları olmasın. (Aşağıdaki içeriklere erişim tarihi 01 Mayıs 2014’tür.)
1. Saçmalık: Aslında hepimiz “kadınsıymışız”
Listemizin liderliğini en güncel içeriklerden birine verdim. Men’s Health Türkiye’nin “En Erkeksi 10 Hobi” başlığıyla yayınladığı yazıyı okuyunca, kendimi demir dövmediğim için biraz kadınsı hissetmem mi gerekiyor diye düşündüğümü itiraf etmeliyim. İşte, MH TR’nin bizler için seçtiği en erkeksi “hobiler”. (Kaynak: http://www.menshealth.com.tr/en-erkeksi-10-hobi/ )
1. Demir Dövme: Evet, bu pek erkeksi hobinizi gerçekleştirmeye başlamak için en yakın sanayi sitesine gidip bir demirci ustasından demir dövme dersi almaya başlayabilirsiniz. Eğer yetenekliyseniz çırak mertebesine erişip üste para bile alabilirsiniz! Elbette, isterseniz çocuk odasına bir demir fırını da kurabilirsiniz. Ancak, ufaklığın güvenliğinden emin olun!
2. Bira Yapımı: Bütün Almanlar gibi biz de biraya bayılıyoruz! Şahsen ben doğduğum Bavyera’da dedemin bira fıçıları arasında büyüdüm. Eminim sizler, sevgili Münihliler, siz de bira yapmadan duramazsınız!
3. Roket Yapımı: “Bas gaza aşkım bas gaza”
4. Poker: MH Türkiye bu öneriyi yaparken şu cümleyi de eklemiş: “Elbette ki kumara sonuna kadar karşıyız fakat arkadaşlarınızla küçük iddialara ve cesaret oyunlarına tutuşmak eğlenceli olabilir.” Evet, Amerikan dizilerinin etkisinde kalanlar için poker, listenin üst sıralarında çok tutulan bir tercih olabilir.
5. Fotoğraf Çekmek: Evet, güzel bir hobi ve son yıllarda iyice ilgi görüyor. Kişisel tavsiyem ise Burak Bulut Fotoğraf Atölyesi. Bu gerçek hobiyle birlikte listemiz sonunda gerçekçi olmaya başlamış gibi görünüyor. Ancak fotoğraf çekmenin neden erkeksi olduğu hakkında herhangi bir tahminde bulunamıyorum. Belki de “deklanşöre giden o parmağın yavaşça tuşu ezmesi… Anlayamazsınız!”
6. Viski Tadımı: Listenin gerçekçi olmaya başladığını söylemekte aceleci davranmışım. Her şeyden önce, şarap tadımının bile pek tutmadığı ülkemizde viski tadımını hobi olarak önermek için biraz züppe olmak gerekiyor diye düşünüyorum.
7. KravMaga: Yoksa listemiz tekrar mı gerçekçi olacak? KravMaga sonuçta uygulaması mümkün ve evet, erkeksi bir hobi.
8. Tenkara: Ne halt olduğunu merak edenleriniz olabilir, MH Türkiye sizi merakta bırakmamış. Tenkara, geleneksel Japon balık tutma sanatıymış. Peki, bizdeki geleneksel balık tutma sanatından ne farkı var derseniz, hiçbir farkı yok, sadece havalı bir adı var. Ben Japon kültüründen bihaberken dahi bahsedildiği gibi balık tutmaya gidiyordum.
9. Kaya Tırmanışı: Akla yatkın.
10. Bıçak Fırlatma: “Çal Keke Çal” demekten başka bir şey gelemiyor elimden. Sözün bittiği, pıçaklı Baattin’in olayı devraldığı noktadayız. Şaka maka, bıçak fırlatma ne lan! Onu da geçtim, bu hobiyi öğrenmek için en yakın Moskova Sirki şubesine mi gitmeliyiz?
2. Saçmalık: Pembe topunuzun üstünde kaslanmayı ihmal etmeyin
MH Türkiye, “Bir Saatte Ağırlıksız Kaslan” başlığıyla beni kendine çekerken tabii ki ilk başta aklıma kalistenik egzersizler geldi. İçeriği açtığımda ise karşıma dev bir pembe topun üstüne yarı çıplak yatan bir erkek çıktı. Önerilen hareketler ise kaslandırmaya yönelik değildi bence. Evet, bize gerçek bir erkek olmayı öğrettiğini iddia eden dergi, demir dövdükten sonra üzerimizdeki gerginliği nasıl atıp yumuşayacağımızı da öğretiyor olmalı. (Kaynak: http://www.menshealth.com.tr/bir-saatte-agirliksiz-kaslan/ )
3. Saçmalık: İçeriklerin sayfalara bölünmesi
MH Türkiye, neredeyse her yazısını bir galeriye çeviriyor. Bunun size ne faydası var derseniz, aslında size bir faydası yok ama onlara var. Onlar, yazıyı bölerek daha çok resim göstermek ve yazının da okunmasını sağlamak istiyorlar diye düşünebilirsiniz. Ne yazık ki değil, birçok “kısacık” içerik bile birkaç sayfaya bölünüyor. Öyle ki, koca bir sayfa değiştirdiğinizde karşınızda sadece tek bir cümle çıktığı oluyor. Bunu yapmalarındaki amaç, sayfalarının tıklanma sayısını artırarak derecelerini yükseltmeye çalışmaları. Beş yılı geçen yayın hayatımızda aşırı uzun olan bir tek yazımız hariç hiçbir yazımızı sayfalara bölmedik. Bir okur olarak bu saçmalıktan o kadar çabuk sıkılıyorsunuz ki, mutlaka MH Türkiye’yi ziyaret edip bu berbat içerik sunuşunu deneyimlemelisiniz, kelimelerle anlatmak mümkün değil çünkü… Özellikle yavaş bir bağlantınız ya da bilgisayarınız varsa MH Türkiye içeriklerini okumak tek kelimeyle işkence hâlini alıyor. Ne diyelim, umalım da bu çağ dışı tık artırma yönteminden günün birinde vazgeçerler. Eğer ziyaretlerini artırmak konusunu önemsiyorlarsa bize reklam verebilirler. Sadece bir tavsiye.
4. Saçmalık: Meyveli cinsel göndermeler
Biliyorsunuz, Mısır’da bir dönem kadınların muz, hıyar gibi “erkeklik organını” çağrıştıran meyvelere pazarda, marketlerde ve diğer alışveriş bölgelerinde dokunması yasaklanmıştı veya yasaklanacak olmuştu da, bizler bu olayı ne kadar trajikomik bulmuştuk. MH Türkiye ise bana Mısır’ı hatırlattı. “Daha İyi Ereksiyon Menüsü” başlıklı yazılarında iki portakal arasına yatırdıkları bir muz fotoğrafıyla, editörlerinin konuya cinsel dünyasında karmaşa yaşayan bir kabzımal gözüyle yaklaştığını düşündürdüler. Açıkçası ben, kikirdeyen kızlar ve erkeklerle dolu amfilerde anatomi dersi görmüş bir insan olarak cinsel organlara ne kadar “farklı” yaklaştığımızı yakından biliyorum ancak bir sağlık dergisi olduğunu iddia eden MH Türkiye’nin penis fotoğrafı, resmi veya çizimi koyamayıp iki portakal bir muz gibi bayağı bir göndermede bulunması rahatsız ediciydi. Meyvelerin cinselliği bu kadar doğrudan çağrıştırabilecek objeler olduğunu düşünen tek kişiler Mısır’da değil sanırım. MH Türkiye’den en kısa zamanda yarma şeftaliye saplanmış bir muz bekleyebilir miyiz dersiniz? Bilmem, belki sırada o vardır… (Kaynak: http://www.menshealth.com.tr/daha-iyi-ereksiyon-menusu/ )
5. Saçmalık: Komşu Kızı
Müzmin abazan okurlar ve çakma Don Juan’lara hizmet veren “Komşu Kızı” adlı köşede gün geçmiyor ki yeni bir “farklılık” karşımıza çıkmasın. Komşu Kızı köşesini kaleme alan sevgili Gizem Tönbek’in bir kurgu mu yoksa gerçek bir kişilik mi olduğunu bilmiyoruz. Türk erkeklerine yapılan önerilerden birkaçına baktığımızda ne kadar renksiz bir yaşantınız olduğunu siz de fark edeceksiniz. Aşağıya örnek olması açısından bir öneri aldım. Uzun uzadıya olduğu için ben sadece anlam olarak aktardım. (Kaynak: http://www.menshealth.com.tr/komsu-kizi-14/ )
* Yatak odanızda sevgilinizi çilek gibi şeylerle besleyin ve göğüslerine krem şanti veya çikolata sosu sürün. Ancak bacak arasına şekerli şeyler sürmeyin. (KK burayı “hassas bölgeler” diye kibarca söylüyor ancak ben net bir erkek olarak doğru anlamı direkt vermek istedim.)
Bununla birlikte birkaç Komşu Kızı yazısını daha okumuştum ve içlerinde hiç de fena olmayanlar var. Çok şükür ihtiyacım yok ama ergenlikten taze çıkmış arkadaşlarımız veya kadınlarla iletişim kuramayan ofis yalnızları buradan bir şeyler öğrenebilir. Tek yapmanız gereken Tönbek’in fantazyanın sınırlarını zorladığı uçuk önerilerini dikkate almamak. KK’nın saçma önerilerini bir kenara bırakırsak erkek egemen toplumda yetişmiş Türk erkeğine medeni davranış şekillerini öğretmesi ve kadınların tarafını doğru şekilde tutması gerçekten takdire şayan. (Şaka yapmıyorum.)
Sonuç
Evet, bir “Çirkef Yayın Yönetmeni Nasıl Olunur?” dersinin daha sonuna geldik. Benim yarım saatte fark ettiğim saçmalıklar bunlardı. Tüm bu saçma bulduğum içeriğin yanında MH Türkiye’nin zengin, yararlı bir arşivi var ve birkaç satır yazı okumak için 5-10 sayfa açacak sabrınız varsa hepsi sizi bekliyor. MH Türkiye’ye fitness yayıncılığı konusunda başarılar diliyoruz. İyi ki varlar, arada bir saçmalamasalar aslında çok iyi çocuklar.

Fotoğraf: Bu yazıdaki fotoğraf(lar) DepositPhotos.com veya ShutterStock.com’dan temin edilmiştir. Zinde Türkiye Sağlıklı Yaşam ve Spor Dergisi, bodytr.com
Sayfanizda bu gune kadar okudugum bana hitap eden magazinsel ayni zamanda Fikir veren en keyifli yazilardan biri bu ydu digeri kizlar kasli erkeleri severmi baslikli yaziydi ki..tam bir toplum hurafesine isik tutan bir yazidir, bu yazida erkekleri kadinlarin guzellik kremleri nin pesinde kostugu gibi hic bir ise yaramayacak olan tozlari satmaktan baska amaci olmayan magazinsel fitness dergilerinin utanmadan o kadar kisiye yazdiklarini derlmeniz iyi olmus 🙂
yazınız yine çok güzel. aynı konuda çok kaliteli orta kaliteli ve düşük kaliteli yayınlar yapan siteler (veya firmalar) olabiliyor. insan kendine en uygun olanı tercih etmeli.
ben en çok sayfaların bölünmesinden nefret ediyorum. haber sitelerinde özellikle böyledir.