
Şeker ve Tuzu Vergilendirerek Sağlığı İyileştirmek Mümkün mü?
Birleşik Krallık hükümetinin, şeker vergisini meşrubatların ötesine taşıyarak tüm gıda türlerini kapsayacak şekilde genişletmesi gerektiği, 17 Mart 2025’te yayımlanan önemli bir raporda öne sürülüyor. Reading Üniversitesi tarafından hazırlanan Transforming UK Food Systems Programme (TUKFS) raporu, “Sağlıklı ve Sürdürülebilir Bir Diyet için Düzenleyici Araçlar” başlığıyla, mevcut meşrubat vergisinin içeceklerdeki şeker içeriğini %44 azalttığını vurguluyor ve bu yaklaşımın tüm gıda türlerine uygulanmasının Birleşik Krallık’taki obezite krizini çözmeye yardımcı olabileceğini savunuyor.
Raporda ayrıca, şeker vergisine benzer bir tuz vergisi getirilmesi önerisi de yer alıyor. Bu öneri, gıda sektörü için kapsamlı bir düzenleme setinin parçası olarak sunuluyor ve yalnızca halk sağlığını dönüştürmeyi değil, aynı zamanda ülke çapında çevresel faydalar sağlamayı hedefliyor.
Reading Üniversitesi’nden raporun baş yazarı Profesör Chris Hilson, “Şeker vergisini tüm işlenmiş gıdalara genişletmek hayati önem taşıyor. Mevcut vergi, meşrubatlardaki şekeri başarıyla azalttı, ancak halk sağlığını iyileştirmek için milkshake’ler, bisküviler, yoğurtlar ve kahvaltılık gevrekler gibi ürünlerde de aynı başarıyı görmemiz gerekiyor. Gıda sektörü için zorunlu önlemler, örneğin bir tuz vergisi, milletvekilleri tarafından dikkate alınmalı,” diyor. Hilson, “Gıda sektörüne yönelik daha güçlü düzenlemeler, daha sağlıklı bir çevre ve nüfus anlamına gelebilir. Kırmızı ve işlenmiş et tüketimini azaltmaya yönelik hedefler belirlemek, Birleşik Krallık’ın iklim etkisini azaltırken kanser riskini düşürmenin bir yoludur,” diye ekliyor.
Büyümeyi Desteklemek İçin Düzenleme
Rapor, gıda sektörü için daha katı düzenlemeler getirilmesi ve şu anda gönüllü önlemlere dayanan mevcut yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini savunuyor. Yazarlar, gıda ambalajlarındaki bilgi etiketleri gibi gönüllü önlemlerin, nüfus genelinde ciddi çevresel zararları ve kötü sağlık sonuçlarını ele almakta başarısız olduğunu belirtiyor.
Daha güçlü politikaların ekonomik hedefleri engellemek yerine destekleyeceği de raporda öne çıkan bir argüman. Sağlıklı bir çevre ve iş gücü, uzun vadeli büyüme için vazgeçilmez unsurlar olarak görülüyor.
Raporda öne çıkan diğer önemli öneriler şunlar:
- Tarım sektörü için sera gazı emisyon hedefleri belirlenmesi.
- Süt ve sığır çiftliklerinin çevresel izin programlarına dahil edilmesi.
- Büyük gıda şirketlerinin sağlıksız ürün satışlarını raporlamasının zorunlu hale getirilmesi.
- Tüm ürünlerde ön yüz trafik ışığı gıda etiketlemesinin zorunlu kılınması.
Reading Üniversitesi’nden Profesör Christine Riefa, “Rapor, Birleşik Krallık’ın gıda manzarasını dönüştürmek için kapsamlı bir düzenleyici araçlar menüsü sunuyor. Gönüllü yaklaşımlar işe yaramadı ve şu anda bir kriz durumundayız. Daha iyisini yapmak isteyen şirketler ve çiftçiler, sağlık ve çevre endişelerini göz ardı ederek kâr elde edenler tarafından baltalanıyor,” diyor.
Profesör Hilson ise şunları ekliyor: “Daha güçlü düzenlemeler, ekonomik büyümeyi ve ulusal güvenliği destekler. Sağlıklı topraklar, gelişen tozlaştırıcılar ve istikrarlı bir iklim olmadan gıda üretemeyiz; hiçbir ekonomi, kötü beslenme nedeniyle hastalanan bir nüfustan fayda sağlayamaz.”
Çalışmanın Teknik Detayları
Yayın Tarihi: 17 Mart 2025
Kaynak: University of Reading
Rapor, hükümetin bu yıl içinde gıda stratejisini ve 25 yıllık tarım yol haritasını açıklamaya hazırlandığı bir dönemde yayımlandı.
İlk yorum yapan siz olun