Spor Salonu Gerçekleri: Sporcu bir gençten itiraflar

Spor salonuna gitmeyi düşünenlere ya da gidip de ben neden buradayım sorusunu kendisine soranlar için spor salonlarının acı gerçekleri…

spor_salonu_hocasi

 

1- Spor salonundaki hoca sizinle hiçbir zaman yeteri kadar ilgilenmeyecektir, çünkü siz salona üyelik için ona para veriyorsunuz ve o sizin kişisel antrenörünüz değildir.

2- Başlangıçta kişiye özel ölçü alımı ve antrenman programı vereceklerini söylerler fakat maalesef bu da genelde olmaz. Klasik iki bölge split programlarını, göğüs-biceps, sırt-triceps, omuz-bacak’tan öteye geçmeyecektir tüm bunlar.

Split program yerine full body (tüm vücut) antrenmanı yapmalısınız. Özellikle de başlangıç seviyesinde günde iki bölge olacak şekilde çalışırsanız dengesiz gelişimlere açık kapı bırakırsınız. Çünkü vücutta kimi kaslar daha çabuk gelişmeye yakındır. Trapez, ön kol, biceps-triceps gibi. Örneğin siz omuz antrenmanınızda izole shrug(namı diğer banane) hareketi yaparsanız trapezleriniz omzunuzdan daha kısa sürede büyüyüp dengesiz bir gelişime yol açabilir.

3- Programda sizleri sürekli izole egzersizlerle makineden makineye sürükleyeceklerdir. Çünkü makineler ağırlığı en kolay şekilde kaldırmanız için tasarlanmıştır. Sözde; makineler güvenlidir, rahattır ve kasları daha iyi çalıştırır. Unutmadan, en önemlisi onlar sizi sakatlamaz. Bunlar da birer spor salonu efsaneleri olup, basit safsatalardır.

Young woman training in fitness center

Gerçekte ise doğru formda yapmadığınız bir Smith Machine bench press egzersizi de sizi klasikbench press egzersizi kadar sakatlayabilir. Çünkü makineler genelde vücudun doğal hareket alanını kısıtlar, doğal nötr duruşu ve tutuşu engeller. Genelde siz ağırlığı kaldırmazsınız, sadece ittirirsiniz. Çünkü zaten o sabit ve dengelidir, size kalan sınırlı hareket yolunda barı ittirmektir.

Ayrıca kas gelişimi, hipertrofi, güç vs. her ne amaçla olursa olsun makinelerden ziyade serbest ağırlıkları kullanmalısınız. Serbest ağırlıkla yapılan egzersizler genelde compound(bileşik) egzersizlerdir ve aynı anda birçok kas grubunu çalıştırırlar. Bu da bir taşla 3-4 kuş birden vurmak demek 🙂

Peki hocanız neden size bunları yaptırsın? Çünkü sizinle uğraşacak vakti yoktur. Size bench press, squat, deadlift gibi mükemmel egzersizleri göstermek ve öğretmen uzun vakit alabilir. Hatta maalesef birçok çok bilgili hocamız bu egzersizlerin püf noktaları ve tam formlarını bilememektedir. Kimisi de deadlift yaparken salonun parkesi zarar görmesin ister 😀 Gibi, gibi…

spor_salonu_kardiyo4- ‘‘Koşu bantları ve bisikletler olmazsa olmazdır. Kardiyo yapmazsan asla yağ yakamazsın. Hatta hem antrenman öncesi ısınmak hem de antrenman sonra yağ yakmak için saatlerce bisiklet sürmelisin.’’ Spor salonlarının dışından ve içinden gördüğünüzde yadırgamayacağınız tek bir şey varsa o da saatlerce bisiklet sürüp kardiyo yaptığını sanan insanlardır.

Öncelikle kardiyo yağ yakımı için şart değildir ve antrenman öncesi yapılması enerjinizi azaltacağından ağırlık antrenmanı sırasında performansınızı olumsuz etkileyecektir. Isınmanın tek yolu da bisiklet değildir. Dinamik esneme hareketleri antrenman öncesi ısınma için en iyi yollardan biridir. Yağ yakımı için de HIIT ya da sabah aç karna yapılan kardiyo çalışmaları daha fazla verim sağlayabilir.

5- Spor salonuna başladıktan birkaç hafta sonra hoca ya da salondaki sizden daha kaslı broscience abiler size kas geliştirmek istiyorsanız protein tozu, aminoasit hapı; zayıflamak istiyorsanız da l-carnitin önereceklerdir. Sonuçta tozsuz gelişmez ya da toz kullansanız siz de onlar kadar olurdunuz, zaten basmış aminoasidi taş gibi değil mi 😀

Gerçek şu ki spora yeni başlamış gibi her şekilde ilk bir iki ayda gelişecektir. Çünkü büyük ihtimalle protein_tozuvücudu daha önce böyle bir dirence maruz kalmamıştır ama daha sonra çalıştığı ağırlıkları arttıramaz, istediği kadar gelişim göremez. Sonuçta çabuk koşan çabuk yorulur. O zaman devreye supplementler girer ve hocanız sizden ekstra para kazanmak için hemen birkaç ürün size ‘‘uygun fiyata’’ ayarlar 😉 Yine bir gerçek de şu ki; supplementler mucize değildir ve protein tozu dediğiniz şey bildiğiniz lor peyniri ya da basit haliyle süt proteinidir. Normal süt içince ya da tavuk yiyince nasıl hissediyorsanız öyle olacaktır. Hele de yeni başlayan ve de günlük alması gereken protein miktarı görece çok olmayan birinin supplementlere ihtiyacı olmayacaktır. Asıl önemli nokta her zaman günlük beslenmedir.

Aylar geçer 6 ay 8 ay, belki 1 yıl ve üstü; onu denediniz, şu ürünü aldınız, bileğinizi sakatladınız, bazen ara verdiniz, bazen haftada 6 gün gittiniz, nox pre-workout içtiniz kalbiniz hızlı çarptı gaza geldiniz, pump oldunuz ama sonuçta gelişiminiz durma noktasına geldi, yani platodasınız. Hemen birileri devreye girer, zaten soyunma odasında mutlaka duymuşsunuzdur. İğneler, steroidler. Büyümek istiyorsan vurmak zorundasın, derler. Doğrudur, natural olarak ilerleyebileceğiniz belli bir genetik sınır vardır. Onun ötesine geçemezsiniz. Peki steroidler o kadar da mantıklı mı? Kesinlikle hayır, çünkü halen bilinen ve bilinmeyen onlarca çok ciddi derecede yan etkileri var ve de profesyonel bodybuilder/model olma hedefiniz yoksa asla sizin için zarardan fazla yarar getirmeyecektir.

Peki ne yapmalısınız?

Kendi kendinizin eğitmeni olup, bilgilerinizi geliştirirken kas geliştirmelisiniz. En iyi öğrenme biçimi yaparak, deneyerek öğrenmektir ama denemeden önce de neyi, niçin, nasıl yapacağınızı araştırıp öğrendikten sonra uygulamalısınız. Ağır ve sağlam bir şekilde ilerlemelisiniz. Disiplinli, sabırlı ve bilgili…. Birçok değerli şeyi elde etmesi kolay değildir, kolay olsaydı herkes yapardı. Unutmayın, üzerinde çalışabileceğiniz en iyi proje kendinizsiniz. Sağlığınıza, bedeninize ve ruhunuza yatırım yapın, eşyalara değil!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir