İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Obezitenin nedeni beslenme değilmiş!

sismanligin-sebebi

Obezite: Sadece ne yediğinizle alakalı olmayan bir sorun

Çeviren: Dr. Salim Taş

Özet:

Obezitenin nasıl geliştiğini anlamak için araştırmacılar, son teknolojiyi kullanarak, selüler düzeyde yağ birikiminin nasıl gerçekleştiğini analiz etmişler ve beslenmenin, obeziteye götüren en önemli faktör olmadığını saptamışlardır. Araştırmacılar bu çalışmalarıyla obezitenin gelişimi üzerindeki sır perdesini aralamakta ve bugünlerde, şişmanlamayı engelleyecek ve hatta geriye döndürecek yeni terapi ve teknolojiler geliştirmek üzere bir platform oluşturmaktadırlar.

***

Amerikan halk sağlığı merkezlerinde toplanan verilerle yapılan son araştırmaya göre Amerikan yetişkinlerin %35’i, çocukların ise %17’si şişman olarak değerlendirilmektedir. Diyabet, kalp hastalıkları, stroke (inme) ve hatta belli kanser tipleri ile ilişkili olan obezite, sosyal sağlık sistemi ve ülke ekonomisi için büyük yük teşkil eder. Obezite genellikle diyetler, beslenmenin düzenlemesi, spor ve başka tekniklerin kombine edilmesi ile tedavi edilmektedir.

Obezitenin nasıl geliştiğini anlamak için Tel Aviv Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Bölümü’nden Prof. Amit Gefen, Dr. Natan Shaked ve Naama Shoham ile aynı üniversitenin Sitoloji ve Gelişimsel Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dafna Benayahu son teknolojiyi kullanarak, vücutta selüler (hücresel) düzeyde yağın nasıl biriktiğini analiz ettiler. Ortaya çıkan sonuçlara göre beslenme, obeziteye neden olan tek faktör değildir. Ekip yaptığı çalışmada, “hücresel büyümenin” mekanizmasının, yağ üretiminde başrol oynadığını ortaya koymuştur.

Hücresel düzeydeki yağ üretiminin mekanizmasını aydınlatmakla araştırmacılar, obezitenin oluşumu üzerindeki sır perdesini aralamayı başarmışlardır. Yaptıkları araştırmayla birlikte sürecin nasıl işlediğini daha iyi kavrayan ekip, bugünlerde şişmanlamayı engelleyecek ve hatta geriye döndürecek yeni tedavi ve teknolojiler geliştirmek üzere bir platform oluşturmaktadır. Araştırmanın makalesi Biophysical Journal dergisinde geçen hafta [ÇN: “Mart ayının ortasında”] yayınlandı.

Obezitenin temeline inmek

“İki yıl önce Dafna ve ben, İsrail Bilim Vakfı tarafından, mekanik güçlerin yağ hücrelerinin yağ muhteviyatına nasıl bir etkisi olduğuna dair bir araştırma yapmak üzere bir ödenek ile ödüllendirildik. Amacımız, neden çok hamburger yemenin aksine, daha ziyade hareketsiz bir hayat tarzının obeziteye neden olduğunu araştırmak idi.” diyen Prof. Gefen sözlerine şöyle devam etti: “Bu bağlamda, sürekli kronik basınca tabi tutulan yağ hücrelerinin ihtiva ettiği lipid damlalarında, ki bunlar yağları taşıyan moleküllerdir, büyüme görüldüğünü tespit ettik. İşte bu, oturduğunuzda kalçalarınızda gerçekleşen durumdur.

Kullanılmadıkça mekanik açıdan daha zayıf hale gelen kas ve kemik dokusunun aksine, yağ hücrelerindeki yağ depoları, sürekli yük altında olduklarında %50’ye varan artış göstermekte. Bu keşif, çığır açıcı nitelikte bir gelişme!”

Araştırmacılar ayrıca, lipid damlacıkları birikimi gerçekleştikten sonra hücre yapısının ve mekaniğinin dramatik olarak değişim gösterdiğini tespit etmişlerdir. Atom seviyesinde görüntülemeye imkân sunan yüksek çözünürlüklü bir elektron mikroskobunu ve başka mikroskopi teknolojilerini kullanarak transforme olan yağ hücresinin moleküler bileşimini incelemiş ve rijiditesinin arttığını görmüşlerdir. Bu rijiditenin, yağ hücresinin komşu hücreleri deforme etmesi suretiyle, onların da şekil ve bileşimini değiştirmesine yol açtığını gözlemlemişlerdir.

“Kütlesi artan ve bileşimi değiştiğinde büyüyen hücreler komşu hücreleri deforme eder ve onları da değişmeye ve büyümeye zorlar” diye açıklıyor Prof. Gefen bu durumu. “Bu bize, sizin sadece ne yediğinizden ibaret olmadığınızı göstermekte. Aynı zamanda ne hissettiğiniz de önemli; ki bütün gününü kanepede geçiren biri olarak hissettiğiniz şey, kalça dokunuzun üzerindeki, artan ağırlığınızla orantılı basınç ve sürekli yüktür.”

Ne kadar çok bilirsek…

“Eğer yağ dokusundaki hücrelerin mevcut bir mekanik yük varlığında nasıl besinsel komponentleri sentezlediğinin ve şişmanlamanın etyolojisini anlarsak, obeziteye daha farklı pratik çözümler geliştirebiliriz.” diyen Prof. Gefen şöyle devam etti: “Eğer hücrelerin mekanik ortamını kontrol etmeyi öğrenebilirseniz, o zaman yağ hücrelerini daha az yağ üretmek üzere modüle de edebilirsiniz.”

Ekip gözlemlerinin, yağ üretimini arttıran değişik uyaranların ve hücresel ortamın değiştirilmesi için yapılacak olan çalışmalar için bir çıkış noktası teşkil edeceğini umut etmektedir.

Haber Kaynağı:

Yukarıdaki haber, American Friends of Tel Aviv Üniversitesi’nin sağladığı materyal baz alınarak hazırlanmıştır.

Referanslar:

1. Naama Shoham, Pinhas Girshovitz, Rona Katzengold, Natan T. Shaked, Dafna Benayahu ve Amit Gefen. Adipocyte Stiffness Increases with Accumulation of Lipid Droplets. Biophysical Journal, March 2014 DOI: 10.1016/j.bpj.2014.01.045

Bu yazı kanunen tescillenmiştir.

Fotoğraf: Rhea Quitasol

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir