Vücudunuza Bir İşmiş Gibi Davranın – 1.Kısım: Alışkanlıklar ve İrade

Vücudunuza Bir İşmiş Gibi Davranın – 1.Kısım: Alışkanlıklar ve İrade

Çeviren: Çiğdem Taş

CEO bir şirketin en üst düzey kurumsal elemanıdır. CEO hem müdürdür hem de karar veren kişidir, hem liderdir hem de işletmeci. CEO çalışanları üzerinde kontrol sahibidir, her hareket ve işlemden en olumlu sonucu elde edebilmek için uğraşır. Şirket kültürü ve verimli işlemler belirleyerek olumsuzlukların etkilerini sınırlar. N’apmaya çalıştığımızı anladınız mı? Siz CEO’sunuz ve bedeninizde sizin bir çalışanınız. Bu ilişkide kontrol sahibi olamamanız, kendinizi yönetmeyi beceremediğinizi gösterir. Toparlanın.

Yalnızca iradenize güvenmek, istenilen sonuçlara ulaşmanın çok boktan bir yoludur. İradenize bel bağlayacağınıza, seçimlerinize destek olabilmesi için çevrenizi değiştirmeye çalışın. Çevrenizin yapısını değiştirdiğinizde, davranışlarınız otomatik olarak değişecektir. Zorluklar ekleyin ya da bazı seçenekleri tamamen kaldırın, hedeflerinize ulaşmanın çok daha kolay olduğunu siz de göreceksiniz.

Bunu yapmaya başlamanın en kolay yollarından biri buzdolabınızı sağlıklı ve besleyici şeylerle doldurup, yemeklerinizi önceden hazırlamaya başlamak. Size birçok gün yetecek yemek pişirerek (stoklama dediğimiz olay), yemek yaparken harcadığınız zamanı sınırlandırmakla kalmaz, aynı zamanda diyetinize kolaylıkla devam edebileceğiniz bir yol açmış oluyorsunuz. Zaten hazırlamış olduğunuz yiyecekleri yemek daha da kolaylaşacak ve buna ek olarak alın teriyle kazandığınız parayı çöpe atma bahanelerinden kurtulmanın da faydasını göreceksiniz. İnsanların kaybetme olasılığına, olası bir kazançtan iki kat daha fazla karşılık verdiği ispatlanmıştır.

İradeye sınırlı bir kaynak olarak bakın. Florida Üniversitesi’nde bir araştırmacı olan Dr. Roy Baumeister kendimizi kontrol edebilmek için irademizi kullanabilmenin fizyolojik yakıtımız olan kan şekerine bağlı olduğunu keşfetti. Dolayısıyla irade kullanımı aslında kan şekeri seviyesini düşürmekte ve sonrasındaki istekleri gerçekleştirebilmeyi daha da zorlaştırmaktadır. İradeyi, bir video oyunundaki gün boyunca azalan can-ölçüsü gibi düşünün. Sabahları, yani iradeniz en güçlü halindeyken tutumlu bir şekilde, çevrenizin yapısını değiştiren seçimler yapın.

Erken ve sık başlayın

Fiziksel başarılar, tüm diğer emek ve zaman verilen başarılar da olduğu gibi günlük olarak kazanılan içsel çatışmaların sonucudur. Başlama “çelişkisini” devamlı olarak yenebilme yetisi tüm başarılı insanların paylaştığı ortak bir özelliktir. Bu yeni bir iş önergesi yazmak ya da metronun gitmek için kıçınızı kaldırmak da olsa; başarının sadece devamlı olarak yeniden ve yeniden başlamak olduğu söylenir. Görünürde ufak olan bu kararlar birikir ve zamanla asıl resme katkıda bulunmaya başlar. Her şey anlık hazlarınızı geciktirebilme yetinize bağlı. Olay, asıl büyük ödül için, küçük anlık hediyeleri atabilmek.

Birazcık ucundan

Zeigarnik etkisi dediğimiz şey insanların aslında başladıkları işi yarım bırakmayı sevmedikleri kavramıdır. Bunu ne kadar iyi anlarsanız, o kadar başarılı olursunuz. Oyalanmayı yenmenin en iyi yolu düşünmeyi bırakıp işe balıklama dalmaktır; yalnızca topu yuvarlanması için itebilmek adına kolay bir şeylerle başlayın. Kaypak beyninizi kapatın, spor kıyafetlerinizi giyin ve hemen o kahrolası kapıya doğru yürümeye başlayın. Bu öğrenilebilir bir beceridir; anlık tatminleri bir kenara bırakıp harekete geçme yetinizi kullandıkça daha da güçleneceksiniz. Bir CEO gibi davranarak bedeninizde yönetici rolü oynayın.

Bazen başlayabilmek için kendinize küçük pembe yalanlar söylemenizin de yardımı dokunabilir. Kendinizi yalnızca 6 tekrar yapacağınıza inandırın VE sonrasındaysa çak bir beşlik. Kendinize mükemmel olmak zorunda olmadığınızı söyleyin. Başlamak zoru başarmaktır, gerçek olansa ivmedir ve adam gibi adam başladığı işi bitirir.

Kaynak: Egan Liabetto, http://spotmebro.com/treat-your-body-like-a-business-part-1-habits-and-willpower/

Fotoğraf: Paolo Ferla